Partilerinin AR-GE ve Eğitim Başkanlığının teşkilatlarının eğitimiyle ilgili düzenlediği çalışma kapsamında Mardin’e geldiğini belirten Yazıcı, “Mardin teşkilatlarımız çok güçlü bir şekilde, bütün ilçeler, hele gençlik kolları, kadın kolları, topyekûn olmak üzere gördüğünüz gibi aşağıda salonda yerlerini aldılar. Düzenli bir organizasyon, aşağıda da hissettim.  Çok dikkatlice dinliyor, takip ediyorlar. Bu bakımdan Mardin il başkanımızı ve çalışma arkadaşlarını tebrik ediyorum.  Partimiz 20 yıl dolayında Türkiye’yi yönetiyor. Türkiye’nin siyasi tarihinde bu kadar uzun süreli, bu kadar müktesebatı olan, referansları olan, bir parti olarak liderimiz Recep Tayyip Erdoğan  öncülüğünde siyasi tarihimizdeki yerini almış ve yürüyüşünü 2023 Haziran’ında yapılacak olan milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklanmış bir vaziyette sürdürüyor.  Bu çerçevede Türkiye’ye baktığımız zaman, Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü, vatanın bölünmezliğinin, insanımızın nerede olursa olsun daima hükümetiyle, devletiyle birlikte ve bütünlük içerisinde görünür ve gözetilir şekilde yönetilmesinin görünür olmasını örneklerinden bizim siyasi pratiğimizde milletimiz de görmekte ve gözlemlenmekteyiz. Siyaset tarzımız itibarıyla Türkiye’nin hiçbir sorununu kapı arkasında bırakmadık, halının altında bırakmadık. Mutlaka milletin gündemi neyse o bizim gündemimiz olmuştur. Çünkü Ak parti siyasetinin temelinde millet vardır. Biz milletin hukukunu korumak üzere liderimiz Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde yola çıkmış kadrolarız. Süreçte de kadrolarımızı yeniliyoruz, zenginleştiriyoruz. Ama eskiden kadrolarımızda yer almış arkadaşlarımızı da hiçbir zaman unutmuyoruz. Çünkü biz birlikte Ak partiyiz. Gücümüz birlik ve bütünlüğümüzdür. Türkiye’nin en büyük gücü kasasındaki paradan ziyade birlik bütünlüğü ve kardeşliktir. Nasıl Türkiye’nin en büyük gücü ise Ak parti olarak da bizim en büyük gücümüz teşkilatlarımız ve teşkilatlarımızın birlik ve bütünlüğüdür. İnşallah Türkiye’yi 2023 Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yılını hedef alarak belirlediğimiz standartlara ulaştırma konusunda kazanımlarımızı yoğunlaştırmak suretiyle yürüyüşümüzü sürdürüyoruz. Ülke hepimizindir, bağımsızlığımız, bütünlüğümüz her şeyin üstündedir. Bu konuda da Cumhurbaşkanımızın çok güçlü milletimizin hassasiyeti konusunda her zaman duyarlı bir biçimde bir duruş sergiliyor. Bu da Türkiye için büyük bir avantajdır.   Suriye teskeresine de değinen Yazıcı sözlerini şöyle sürdürdü: “Teskere ile alakalı tercihleri milletin çıkarları ölçütünü göz önünde bulundurmak suretiyle değerlendirmek gerekiyor. Eğer Türkiye, Irak’a, Suriye’ye asker göndermesi konusunda Ana yasal düzeydeki normu gözetmek suretiyle teskereye bir yetki istediğinde bu iş olsun diye istenen bir yetki değildir. Ulusal çıkarlarımız öyle gerektirdiği içindir. Bölgemizdeki güvenliği sağlama bakımından böyle davranmamız gerektiği içindir. Orada biz olmazsak kimler olacağını düşünerek bu konuya karar gerekir diye düşünüyorum.  Bu bakımdan mecliste bu teskereye olur olmaz argümanlarla buna karşı çıkmanın hem gerçekçi olmadığını siyaseten de doğru bir davranış olmadığının kanısındayım. Elbet teki bu bir savaş ortamına askerimizi sürüklüyor demek değildir. Güvenliği sağlamak, orada yaşayan insanların birlik ve düzenini gözetmek ve elbette ki bizim topraklarımızın da güvenliğini sağlamak üzere bu teskere ile asker gönderme yetkisini yeniden uzatma talebinde bulunmuştur. Zaten yıllardır devam ediyor. Önceki teskerelerde bun pozitif yönde oy kullanıp da bugün vermemenin de bir diğer açıdan mantıksal anlaşılır hiçbir tarafı yok. Yani daha önceki teskerelerde bu yetkiye olur verilirken, yaşadığı sorunları tasfiye etti mi ki bugün buna gerek yok deniliyor. O sorunlar devam ediyor. Dolayısıyla o sorunlar devam ettiğine göre asker göndermek için talep edilen teskerenin dayanağı, fiili dayanağı ortada, hukuksal dayanağı Ana yasadır. Herkes yaptığı davranışın hesabını, bedelini millet nezdinde seçimlerde verilir, onu da inşallah hep beraber göreceğiz.”şekinde açıklamalarda bulundu

HABERİ SİTEDEN OKU...