Zamanın durduğu, mistik bir atmosferi olan, güneydoğunun şiirsel bir şehridir Mardin.
Bakmaya doyamadığın Mezopotamya da her insan kendini bulur, tarihi dokusu bambaşka diyarlarda götürür, derin bir nefes alırsın ? Yaşamak bu? diye!
İşte hayat dersin!
Mevsim yaz ise 40 derece üstü sıcakta bulduğun gölgenin rahatlığına inanamazsın yeniden doğmak gibi.
Merdivenli sokaklarında yürürken gözleri parıldayan, yaşam dolu çocukları görürsün! Ellerindeki kiliçe´den gelen tarçın kokusu utanmasan bir lokma ver, dedirtir.
Mardin´e bir kez düştüyse yolun kurtuluşun yok, büyülü atmosferine çeker seni ..
Sonra mı ne olur ?
Tekrar bir kez daha...Bir kez daha gitmek istersin
Tekrar bir kez daha...Bir kez daha gitmek istersin ve gidersin.
Tarih kokan merdivenli sokakları özlersin gidersin..
Zafaran çayının tadını, kokusunu özler gidersin!
Abbaraların yazın serinliğini, kışın sıcaklığını özler gidersin.
Takla atan güvercinleri davet eder seni gidersin.
Minare, çan kulesinin dostluğunu görmeye gidersin
Canın kibe yemek ister gidersin..
Mezopotamya´yı izlemek istersin gidersin...
Bir bardak safran çayının konusunu içine çekmek istersin gidersin..
Hâsılı kelâm...
MARDİN BIR TUTKUDUR..
Bir kez gittiysen bir yolunu bulur yine gidersin...
