İnsan Hakları Derneği (İHD) Mardin Şube üyeleri ve kayıp kişilerin yakınları, 1994 yılında gözaltına alındıktan sonra kendilerinden haber alınamayan kişilerin bulunması ve faillerin yargılanmasını istedi.
Mardin Karayolları Parkı`nda bir araya gelen grup adına açıklama yapan İHD Mardin Şube Sekreteri Abdurrahman Kızılay, İHD verilerine göre 940 civarında kişinin 12 Eylül 1980 darbe sürecinden bu yana gözaltında kaybedildiği, bunlardan yaklaşık yarısının cenazesine ulaşıldığı, diğer yarısının ise hala akıbetinin belli olmadığını ileri sürdü.
Mardin`de yapılan kazı çalışmalarında da şu ana kadar 18 kişinin kimliğinin tespit edildiğini belirten Kızılay, "Mardin`de toplam 55 tane kayıp var. Bunlardan şimdiye kadar 18`kişinin cenazesine ulaşmış bulunmaktayız" dedi.
Zorla kaybetmeler konusunda geçmişle yüzleşilmesi gerektiğini kaydeden Kızılay, bunun için bir yasa çıkarılması ve yasayla hakikatleri araştıracak, geniş yetkilerle donatılmış bir komisyon kurulması gerektiğini kaydetti.
Türkiye`de hızla DNA bankasının oluşturması gerektiğinin altını çizen Kızılay, şunları söyledi:
"Savcılar resen harekete geçmeli ve kayıp vakalarının yaşandığı dönemlerdeki emniyet ve jandarma birimlerinin sorumlularını tespit etmelidir. Soruşturma ve kovuşturma makamları kamu görevlilerinin karıştığı olaylar bakımından uyguladıkları cezasızlık politikasından vazgeçmelidir. Hak savunucuları olarak tüm siyasal partilere ve demokratik kamuoyuna sesleniyoruz. Türkiye'deki gözaltında kayıpların akıbetinin bulunması ve faillerinin ortaya çıkarılması mücadelemizde bizimle birlikte olun."
Mezopotamya Hukukçular Derneği Eş Başkanı Avukat Serhat Eren ise, Nusaybin ilçesinde gözaltına alınan ve 15 gün önce "Örgüte üye kazandırmak" suçundan tutuklu yargılanan 8,5 aylık hamile Güneş Susan`ın bir an önce serbest bırakılması gerektiğini kaydetti.
Grup, açıklamanın ardından grup dağıldı.