- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü`nde gerçekleştirilecek defilede podyuma çıkarak emekleriyle, "Biz de varız" demeye hazırlanan kadınlar artık acılarla değil, yetenekleriyle ön plana gelmek istediklerinin mesajını verecek
-AÜİD Yönetim Kurulu Başkanı Örmek: "Barış ve huzur olursa kadın artık emeğini konuşturacak. Bu bölgede özellikle kadınlar acıyı en üst düzeyde yaşadı. Artık emekler yarıştırılmalı, acılar değil"
Farklı din, dil ve kültüre sahip, Türkiye`nin yanı sıra Suriye, Irak ve İran`da yaşayan bini aşkın kadın, Mardin`de düzenlenecek, "Dicle ile Fırat`ın aşkı: Mezopotamya" defilesinde hazırladıkları giysilerle podyuma çıkacak.
Merkezi Diyarbakır`da bulunan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki 14 ilde üretim yapan Alternatif Üretim ve İstihdam Derneği`nin (AÜİD) organizasyonu ile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü`nde yeteneklerini sergilemeye hazırlanan kadınlar, hazırladıkları yöresel giysilerle mankenlik de yapacak.
Çözüm sürecinde ilk kez Mardin`de gerçekleştirilecek, iş kadınları ve ünlü modacıların da davet edildiği defilede emekleri ile, "Biz de varız" demeye hazırlanan kadınlar artık acılarla değil, yetenekleriyle ön plana gelmek istediklerinin mesajını verecek.
- "Aşkın sembolize edileceği defile"
AÜİD Yönetim Kurulu Başkanı Gülbahar Örmek , öncelikle kadınlar olmak üzere toplumun her kesiminde emeğin gerçek değerine kavuşması, evlere hapsolmuş kadınların emeğini görünür hale getirmek ve üretimden koparılmış insanları tekrar üretimle buluşturmak için faaliyet yürüttüklerini söyledi.
Çözüm sürecinden önce bölgede büyük acılar yaşayan kadınların emeklerinin gerçek değerine kavuşması için alan çalışması yaparak evde üretim yapan kadınlara ulaştıklarını ifade eden Örmek, bu kapsamda kumaş desteği verdikleri kadınların hazırladığı giysileri aracı olmadan tüketiciyle buluşturarak gelirlerini artırdıklarını belirtti.
Kadınların tasarımlarını tanıtmak için ilk kez bir defile düzenlemeye karar verdiklerini ifade eden Örmek, bu kapsamda hazırlıklarını sürdürdükleri 8 Mart Dünya Kadınlar Günü`nde yapılacak defilede bin 68 kadının yöresel kıyafet ve aksesuarlarının sergileneceğini belirtti.
Defileye, "Dicle ile Fırat`ın aşkı: Mezopotamya" adını verdiklerini, burada bereketli Mezopotamya`nın kadın, onu çevreleyen Dicle ve Fırat nehirlerinin de erkek olarak düşünüldüğünü dile getiren Örmek, "Aşkın sembolize edileceği defilede bir ana kıyafetimiz olacak. Mezopotamya`nın giyindiği bu kıyafet tüm renkleri üzerinde barındırdığı için tavus kuşunu andıracak. Sonrasında defile başlayacak" şeklinde konuştu.
- "Unutulmaya yüz tutan yöresel kıyafetler"
Defilede bir satış yapılmayacağına işaret eden Örmek, dernek bünyesinde kuracakları internet sitesinden dünyanın her yerinden alışveriş yapılabileceğini kaydetti.
Örmek, yöresel kıyafetlerin 100 lira ile 3 bin liraya kadar emeğine göre fiyatının değiştiğini, ileride üretilen kıyafetler için markalaşmaya gideceklerini anlattı.
Defilede yöreye özgü müzik ve dans şovunun da yer alacağını anlatan Örmek, şöyle dedi:
"Bölgede 11 yöresel kıyafet atölyesi kuruldu. Ayrıca pek çok kadın evlerinin bir köşesinde üretim yapıyor. Bu defile için İzmir, Çanakkale gibi Türkiye`nin birçok bölgesindeki illerden yöresel kıyafet hazırlanarak gönderildi. Ezidiler, Süryaniler, Kürtler, Araplar, Türkler, Türkmenlerin temsilcileri ile de görüşerek bu çalışmada yer almalarını istedik. Onlarda unutulmaya yüz tutan yöresel kıyafetler hazırlayarak defilede yer alacak. Yoğun katılımla Mezopotamya`da yaşayan tüm halkların duyguları, aşkları ve sevdaları bu defilede sergilenecek."
Defilenin maliyetinin yüksek olduğunu ancak sponsorluk talebinde bulunmadıklarını kaydeden Örmek, her kadının kendi masraflarını kendisinin karşılayacağını aktardı.
"Her kadın defileye kendi ekonomisiyle geliyor" diyen Örmek, defileye Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), tekstil alanında faaliyet yürüten derneklerle modacıları davet edeceklerini anlattı.
- Kıyafetleri hazırlayan kadınlar mankenlik yapacak
Defilede, yöresel kıyafetlerin onları hazırlayan kadınlar tarafından sergileneceğini anlatan Örmek, el emeği göz nuru ile dikilen elbiselerin hakkının ancak hazırlayanlarca verilebileceğine inandıklarını belirtti.
"Defile geçmişten günümüze bir yolculuk olacak" ifadesini kullanan Örmek, "Defileyi Mardin`de başlatıyoruz ancak önümüzdeki dönemde, `Mezopotamya`dan Anzaklara` adı ile Çanakkale`de, Irak`ın Duhok kentinde ve Türkiye ile Ortadoğu`nun birçok yerine taşımayı planlıyoruz" diye konuştu.
- Çözüm süreci
Örmek, çözüm süreci ile bölgede yaşanan huzur ve güven ortamında kadınlar artık üretime ağırlık verdiğini, üreten kadınların da niteliği ve niceliği artırmak istediğini söyledi.
Çatışmalı ortamdan en çok bölgede yaşayan kadınların etkilendiğine dikkati çeken Örmek, şöyle dedi:
"Bu bölge uzun süredir barışın özlemini duydu. Barış için artık herkesin elinden geleni yapmasını istiyoruz. Kadınlar sürecin arkasındayız. Barış ve huzur olursa kadın artık emeğini konuşturacak. Barış ve huzur olursa kadın artık emeğini konuşturacak. Bu bölgede özellikle kadınlar acıyı en üst düzeyde yaşadı. Artık emekler yarıştırılmalı acılar değil"
Mardin`in Derik ilçesinde yaşayan ve defileye hazırladığı kıyafetlerle katkı sunan 6 çocuk annesi Mehdiye İlam (49), eşini kaybettikten sonra çocuklarının eğitimi için dikiş dikmeye başladığını söyledi.
- "Defile için kıyafet dikmeyi hayal bile edemezdim"
İlam, dernek ile tanıştıktan sonra hayatının değiştiğini ifade ederek, "Dernekten gelip bizi buldular. Bir yıldır yerleştiğim Diyarbakır`da yöresel kıyafetler dikiyorum. Ayaklarımın üstünde durmak istiyordum, başardım. Eskiden hiç kazancım yoktu ama şimdi gelirim iyi. Allah`ın izni ile başarılı olacağım, Çok mutluyum" dedi.
El birliği ile günde 2-3 elbise diktiklerini dile getiren İlam, zor günleri atlattığını, herkese böyle bir işi tavsiye ettiğini ifade etti.
İlam, yeni bir defileye hazırlanmanın heyecanını yaşadığını aktararak, şunları kaydetti:
"Aile bireyleri bana çok engel olmak istedi ama ben direndim. Önceleri gizli çalıştım. `Kadınlar çalışmaz` deniliyordu. Bir defile için kıyafet dikmeyi hayal bile edemezdim. Hep üzülmeye mahkum olduğumu düşünüyordum. Artık çok güçlü hissediyorum kendimi. Ekonomik sıkıntı yaşayan kadınlar çaresiz beklemesinler. Bir iş ile hayata tutunsunlar."