Artuklu Üniversitesi konferans salonunda düzenlenen panele Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kadri Yıldırım, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk, Artuklu Üniversitesi öğretim görevlisi Yrd. Doç. Birgül Açıkyıldız Şengül ve vatandaşlar katıldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan Yrd. Doç. Birgül Açıkyıldız Şengül, Ezidi dini, kültürü ve kimliği hakkında bilgiler vererek kısa bir slayt gösterili sunum yaptı.
Ezidilerin çoğunluğu Irak Federal Kürt Bölgesi`nde yaşadığını söyleyen Şengül, bu bölge dışında Türkiye, Suriye, Ermenistan, Gürcistan, Avrupaülkeleri ve Rusya Federasyonu sınırları içerisinde yaşayan Ezidiler bulunduğunu söyledi. Sayıları net olmamakla birlikte çoğunluğunun IrakFederal Kürt Bölgesi`nde yaşadığını belirten Şengül, "Kürt bölgesinde 400-450 bin, Suriye`de 15-20 bin, Türkiye`de binler ile ifade edilecek küçük bir nüfus, Rusya Federasyonu`nda 150-180 bin, Avrupa`da 60-75 bin olmak üzere 750 bin Ezidi`nin yaşadığı tahmin ediliyor" dedi.
Prof. Dr. Kadri Yıldırım ise tarihte tutulan kronolojiye göre Ezidilerin 72 kez fermanlı katliamlara maruz kaldığını, ferman dışı katliamlarla birlikte bu sayının 90`ı aştığını belirtti. Yıldırım, "Bu katliamlar sırasında İslam`a göre dokunulmazlıkları olan kadın ve çocuklar öldürülmüş ve günümüzde IŞİD`in yaptığı gibi kadınlar pazarda cariye diye satılığa sunulmuştur. Evet, bu son Şengal katliamında onlarca Ezidi`nin başı kesilmiş; 750 kadar Ezidi kadına çarşaf giydirilerek bunlar Musul`da cariye diye satılığa çıkarılmış; erkeklerinin gözleri önünde kadın ve kızlara tecavüz edilmiş ve evli kadınlarla bile cihat nikahı adı altında keyfi evlilikler yapılmıştır. Üstelik şurası çok acıdır ki tüm bunlar İslam ve cihat adına yapılmış; böylece İslam`ı kötülemek isteyenlerin eline İslam haşa `tecavüzcü bir din`, `kadın ve çocuk katili bir din` ve `kafa kesen bir din` gibi yeni koz ve malzemeler verilerek en büyük zarar bizzat İslam`a verilmiştir" diye konuştu.
Başkan Ahmet Türk ise Mardin`deki sivil toplum örgütleri (STÖ) ve belediye başkanlıklarıyla birlikte Ezidilerle bir dayanışma içerisine girdiklerini ifade etti. Türk, büyük bir göç dalgasıyla karşı karşıya kaldıklarını belirterek, "Bu göç dalgası üzerine kamplar kurduk. Her ilçede birer komisyon oluşturduk. Soykırımdan kaçarak bölge illerine gelen sığınmacıların durumu içler acısıdır. Kimi ailelerini çocuklarını dahi kaybetti. Bölgeye gelen yaklaşık 5 bin Ezidi, Viranşehir, Midyat, Nusaybin, Mardin, Batman, Diyarbakır, Silopive Cizre`de kamplara ve evlere yerleştirildi. Herkesin bu insanlık dramına dur demesi gerekir" şeklinde konuştu
Şengal`de yaşayan mağdurlardan Meryem Ubeyd ise, "Kadınlarımız da onların elinde satılıyor. Evlerinde 15 binin üzerinde Ezidi öldürülmüş ve ev enkazlarının altında. Onları kaldıracak kimse yok, cenazeleri hala yerde. Şengal dağlarında 20 bin kadar çocuk ve dağların başında açlıktan ölmek üzereler" dedi.
Daha sonra Alman Milletvekili Die Linke bir basın açıklaması yaparak, "Ben daha önce gittiğim Rojava ile ilgili bilgi vermek için gelmiştim. Şu an Şengal`de olanlar beni de etkiledi. 3 gün önce Şengal bölgesindeydim. Orada insanların ne kadar zor durumda olduklarını gördük. Kaldığımız gün boyunca oradan kaçan kişileri gördük. Orada gördüğüm tablo içer acısıydı. Şunu buradan belirtmek istiyorum Şengal`de tek çıkış yolu sadece bir koridordur" ifadelerini kullandı.
Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk, "Sayın milletvekiline bu çabalarından dolayı kendilerine çok teşekkür ediyorum. İnsanın kimliği ne olursa olsun önemli olan insan olmaktır. Değerli dostumuz bugün gerçekten vicdani ve insani görevini yerine getirmiştir" dedi.