ÖYKÜ YAZARI AYDIN ÖZTÜRK İLE SÖYLEŞİ

AYDIN ÖZTÜRK: YAŞASIN EDEBİYAT!?

DÜNYA - 10 yıl önce

İnsanlığın handiyse yerlerde süründüğü bu kötünün de kötüsü demlerde, İnsan kalmak için edebiyat ' diskurunu gelecek iyi günlerin habercisi olarak göndere çeken Öykü Yazarı Aydın Öztürk ile hem kişisel yazma serüvenini, hem de ilk kitabı olan ' Özgür Sokak ' üzerine konuştuk. Bu ilk kitabına gelen sıkı/olumlu tepkilerden de anlaşılıyor ki, edebiyat cangılında, Yazar Aydın Öztürk'ün ismini ve kıvamını bulmuş güzel öykülerini daha sık duyacağız/okuyacağız. Yolu açık olsun.

Hazırlayan: Metin Aydın (biblohayat@hotmail.com)

-Kendini anlatır mısın? Kimdir Aydın Öztürk?

Zor olandan başladın. Kendini tanı, tarihin en zor sorusu sen ise tanıt diyerek bu soruyu zorlaştırıyorsun. 1979 Diyarbakır'ın Ergani'ye bağlı Miyadun (Koyunalan) köyünde, ninemin deyişiyle buğdayların sarardığı zamanda dünyaya gelmişim. İlkokulu bu köyde, orta ve yüksek öğrenimi (sosyoloji) Diyarbakır'da tamamladım. Mezuniyet sonrası, pazarlama, satıcılık, vekil öğretmenlik, gibi işlerin yanı sıra Diyarbakır Gün tv, radyo, gazetesinde muhabir olarak çalıştım.

-Yazmaya nasıl başladın?

Üniversitede Tigris diye bir öğrenci dergimiz vardı, ilk yazım orda çıktı. Çok sevinmiştim. Ayrıca muhabirlik yazma konusunda insanı bileyen bir iş. Yazmaya yönelmemi daha da hızlandırdı. Yazmak bence, insanın içindeki bulutsu bir sızının, herkesin görüş alanına girmesinin sağlanmasıdır. Gündelik hayatın tekdüzeliği vardır, bir de içimizdeki karmaşa. Yazma bunu dengeliyor bence. Tekdüzeye bir karmaşa, karmaşaya da bir tekdüzelik veriyor.

-Öykülerini nasıl çatıyorsun?

İnsanın içindeki o görünmez sızı bir yerde bir ipucu veriyor ve ipi takip ettiğinizde öykü çatılıyor. Sızılardan oluşuyor öyküler. Gündeliğin herhangi bir görüntüsü buna vesile olur, herhangi bir duygu.. Bu ilk imge oluştuktan sonra geriye, bunu görünür, başkalarınca da anlaşılır hale getirmek için yapıyı sağlamlaştırmaya geliyor sıra. Yani teknik kısım, zanaat kısmı..

-İlk kitabının ( Özgür Sokak ) çıkma serüveni nasıldı?

Epey zormuş yayımlatmak. Ben beş yıl boyunca yayınevleri dolaştım diyebilirim. Allahtan, büyük yazarların da bu süreci çok sancılı yaşadıklarına yönelik hikâyeler duyarak teselli buluyordum:) Yayınevleri, genelde kâğıt kopya istiyorlardı ve bu da canımı sıkıyordu, o dönem Şırnak`ta yaşıyordum ve yaz boyu ormanlar yanardı, söndürülemeyen. Üç değişik yaklaşımla karşılaşıyordum. Yayımlamıyoruz diyeni en net olanıydı. Bir diğeri basım ücreti karşılığında basmayı kabul edeniydi. Bu bana, parayı veren düdüğü çalar, şeklinde çok itici bir şey gibi göründü. Bu yüzden bunu kabul etmedim. Üçüncüsü de, üzerinde çalışmamı, dosyamı tamir etmemi isteyen görüştü ki, en sonunda kitap ortaya çıktı..

-Öykülerinde öncelikle öne çıkan konular nelerdir?

İnsanın içindeki yolculuk, arayış, başımıza hayatın ördüğü çoraplar şeklinde çok yuvarlak bir cevap verebilirim.

-Öykülerindeki karakterleri anlatman mümkün mü?

Bir hikâyenin olmazsa olmazı olan ‘yola çıkma'nın tüm karakterlerimin karakteristiği olduğunu söyleyeceğim ama bu zaten dediğim gibi tüm öykülerin özelliği yani gene yuvarlak bir cevap verdim. Ancak, her gün gördüğümüz dünyanın, bazı zihinlerde çok başka anlamlar yüklenmiş olduğunu gösteriyor karakterlerim.

-Bir okur yazar olarak günümüz edebiyatının bugününü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bunu değerlendirmek için edebiyatımızın dünü bugünü, dünya edebiyatını iyi bilmek gerekmekte. Ama naçiz gözlemim, edebiyat konusunda hiç de azımsanmayacak bir üretimin olduğu yönünde. Okuyup yazan insanların içlerindeki kötülüğü azaltabileceğini, bir bakıma sağaltılacağını düşünürüm. Bu yüzden yaşasın edebiyat.

-Etkilendiğin yazarlar hangileridir ve özellikle hangi edebi kalemleri izliyorsun?

Bence Murathan Mungan bir dahi! Zira onunki kadar geniş bir spektrumda üretim yapan kalem ya yoktur ya da çok azdır. Hasan Ali Toptaş'ın harika dil ustalığı da unutulmamalı. Öyle ki onun bir şey yazmadığı `dili yazdığı` söylenir ki bence de öyle. Murat Uyurkulak gene takip etmeye çalıştığım bir kalem. Tüm kitaplarını okuduğum ve dönüp tekrar okumamı gerektirecek bir derinliği olan Ferid Edgü, gençlik hallerini anlattığı için popülerlik yakalamış Ahmet Altan, ilk başlarda anlamadığım için yarıda kestiğim sonra yeni baştan okuduğum Oğuz Atay, Vüsat O. Bener, Bilge Karasu, kitaplığımda yer alan başka isimler. Ama son günlerde eleştiri alanında okuma yapıyorum, Yıldız Ecevit, Semih Gümüş, Akşit Göktürk..

-Kitabına "Özgür Sokak" ismi vermek fikri nasıl oluştu?

Yayıncım ve Şair Mehmet Altun'un seçimiydi ve bence çok güzel bir isim. O da bir öykümün başlığından yola çıkarak bu ismi verdi, yani kendisi bu ismi üretmedi! Ama seçim isabetli bence. Sokağın özgürleştirici sesini birçok öyküde duymak olası, ama ülkedeki yobazlığın da özgürlüğün başına bir balyoz gibi inmesi, bu sokakların diğer yönü.

-Tanınmış eleştirmen Semih Gümüş, öykülerine dair, ' Aydın Öztürk`ün öykülerini bir yere bağlamak ya da kendinden önceki bir usta yazara benzetmek olanaksız. Kendine özgü bir biçim ve anlatım bulmuş. ' diyor. Bu övücü ifadeler için ne söylemek istersin?

Valla övgü almak güzel hem de Semih Gümüş gibi bir yazardan. Ama belki de överek yola daha da cesaret ve güvenle devam etmem için bunu söylemiştir. Yani motive etme amacıyla söylemiştir..

-Kitabına gelen tepkiler nasıl?

Çevrede okuyanların çok iyi bulduğunu söyleyebilirim, eleştirinin ustası da sıradan bir okur da beğeniyorsa vardır bunun bir hikmeti diye düşünebilirim sanırım. Fazla da mütevazılığa gerek yok bu konularda.

-Ufukta yeni bir kitap çalışması var mı?

Ben öykü yazarım, sonra da bu öyküler bir kitap bütünlüğe ulaşırsa kitaplaşır. Bir romancı romanı bitince kitap olur ama öykü öyle değil. Dolayısıyla kitap oluşturmak için değil, öykü yazmak için yazıyorum.

-Son olarak neler söylemek istersin? Teşekkürler.

Bu ilginize teşekkür ederim. Bugünlerdeki sokak savaşları, ırkçılık, nefret suçları, cihatçılık, tüm bunların panzehirinin edebiyat olduğuna inanmak lazım. Bir edebiyat metnini sindirerek okuyan birinin ertesi gün kalkıp ‘alçaklar, hainler, şerefsizler' diye böğürmeye gerek duymayacağını düşünüyorum. İnsan kalmak için edebiyat.

***

Türkçe (Orijinal Dili:Türkçe) 120s. -- 2. Hamur--Ciltsiz-- 14 x 20 cm İstanbul, 2014 Babil Yayıncılık

 

Not: İnternet üzerinden kitabın satışı yapılmaktadır.

 

Haftanın Öne Çıkanları

Demirdağ ve Üstün Nişan yüzüklerini Şahin taktı

2014-10-09 19:56 - YAŞAM

Dargeçit`teki Olaylarda 1 Kişi Öldü

2014-10-09 20:28 - ASAYİŞ

Bayan Din Görevlilerine Kanser Uyarısı‏

2014-10-16 09:55 - GÜNDEM

ÖYKÜ YAZARI AYDIN ÖZTÜRK İLE SÖYLEŞİ

2014-10-16 10:04 - DÜNYA

Kobani Protestosu Sanayiyi Vurdu

2014-10-15 09:07 - GÜNDEM

IŞİD Bahanesiyle İzinsiz Gösteri 1 çocuk yaralandı

2014-10-11 20:55 - ASAYİŞ

Mardin Futbolun Ustalarını Ağırladı

2014-10-15 19:45 - SPOR

Midyat Kaymakamlığından 10 bin aileye kömür yardımı

2014-10-15 14:21 - YAŞAM

Kahraman, Beyaz Baston Günü'nü Kutladı

2014-10-13 08:16 - -

Eylemler Açık öğretim Kayıtlarını Aksattı

2014-10-15 19:43 - GÜNDEM

İlgili Haberler

Mardin Milletvekili Kılıç, Irak Ziyaretini Değerlendirdi.

19:41 - DÜNYA

Tarihte Bugün Neler Oldu?

07:33 - DÜNYA

Milli Savunma Bakanı Akar, İngiltere temaslarını sürdürüyor

11:42 - DÜNYA

Soydaşlar seçim mağduriyetini Uluslararası yargıya taşıyor

12:22 - DÜNYA

Türk mobilyası rüzgarı Çin'de esti

14:43 - DÜNYA

Günün Manşetleri

Mardin'e gelen yerli ve yabancı turistler yanı sıra şehri ziyaret eden misafirlerin huzurlu ve güvenli bir şekilde ziyaretlerini gerçekleştirebilmeleri için Vali Tuncay Akkoyun'un talimatıyla Turizm Denetim Komisyonu kuruld

19:57 - YAŞAM

Başkan El'den Bayram Mesajı

13:21 - YAŞAM

Ahmet Türk oyunu kullandı

14:08 - POLİTİKA

Büyükşehir Başkan Adayı Erin'in , Savur İlçesinde seçmen buluşması

19:52 - POLİTİKA

DİCLE ELEKTRİK SEÇİM HAZIRLIKLARINI TAMAMLADI

22:44 - YAŞAM