?>

Pasif Agresiflik: Görünmeyen İletişim Bozukluğu

Elçin Irmak - Psikolog

4 gün önce

Kırıldığını söylemeyen ama soğuk davranan bir eş, yaptığı yardımı bilerek geciktiren bir arkadaş ya da imalı cümlelerle iletişim kuran bir iş arkadaşı... Pasif agresif davranışlar, günlük ilişkilerde çok sık karşımıza çıkar ama çoğu zaman adı konulmaz. Çünkü ortada açık bir kavga yoktur; sözde her şey yolundadır ama görünmeyen bir gerilim hâli vardır.

Pasif agresiflik, duyguların doğrudan değil, dolaylı yollarla ifade edilmesidir. Bu davranış biçimi genellikle kişinin duygularını ifade etmekte zorlandığı, çatışmadan kaçındığı ya da açık iletişimi tehdit edici bulduğu durumlarda ortaya çıkar. Çocuklukta “kızmak ayıptır”, “büyüklere karşı gelinmez”, “kavga çıkarmak kötü bir şeydir” gibi mesajlar alarak büyüyen bireyler, öfke gibi güçlü duygularını bastırmayı öğrenir. Ancak bastırılan öfke, buhar olup uçmaz; farklı yollarla kendini göstermeye devam eder. Böyle durumlarda kişi açıkça “kırıldım” ya da “öfkelendim” diyemediğinde, imalarla, susarak ya da alay ederek bu duyguları dışa vurur. Ancak bu dolaylı iletişim biçimi, ilişkilerde sağlıklı bir bağ kurmayı zorlaştırır. Çünkü karşı taraf neyle suçlandığını ya da neye kırıldığını anlayamaz, bu da yeni bir iletişimsizlik döngüsü yaratır. Zamanla iki taraf da içe çekilir, kırgınlıklar konuşulmaz, sorunlar büyür. Sessizliğin ve imaların hâkim olduğu ilişkilerde kimse gerçekten anlaşılmaz, yalnızca tahmin edilir. Bu da ilişkileri güvenli olmaktan çıkarır.

Peki ne yapılabilir? Öncelikle, duygularımızı fark etmekle başlamak gerekir. Üzgün müyüz, kırgın mıyız, yoksa değersiz mi hissediyoruz? Bu duyguları kelimelere dökmek zor olabilir, ama bunu başardıkça ilişkiler derinleşir. “Ben böyle hissettim”, “Beni şu sözün etkiledi” gibi ifadeler, suçlamadan, ama samimi bir şekilde duygu paylaşımı yapmanın anahtarıdır. Bir ilişkide asıl kırılma noktası çoğu zaman büyük kavgalar değil, küçük ama sürekli biriken sessizliklerdir. Pasif agresif davranışlar, iletişim kurma ihtiyacının dolaylı ve çoğu zaman zarar verici yollarla dışa vurumudur. Cesaret, her zaman bağırmak ya da kavga etmek değildir. Bazen sadece duygunu açıkça söyleyebilmektir. Ve bu basit gibi görünen adım, ilişkileri onaran en güçlü adımdır.

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI