Bölgede yaşanan elektrik kesintilerine dikkat çekmek amacıyla Mardin'in Kızıltepe ve Derik ilçelerinde çiftçiler protesto eylemi gerçekleştirerek tarihi ipek yolunu trafiğe kapatmışlardı. Protesto eylemine polis ve asker müdahalesi sonrasında çok sayıda çiftçi yaralanmış 9 çiftçide gözaltına alınmıştı. Yaşanan olayların ardında HPD Milletvekilleri ve Mardin Büyükşehir Belediyesi EŞ başkanı Ahmet Türk'ün girmesi ile beraber çiftçiler ile şirket yetkilileri arasında Kızıltepe Mova Park alış veriş merkezinde görüşme gerçekleştirilerek anlaşma noktasına gidilmişti. Ancak bugün şirket yetkililerinin çiftçilerin önersine cevaben olumsuz yanıt vermesi üzerine çiftçiler yapmış oldukları basın açıklaması ile kitlesel olarak en yakın zaman da Ankara'ya gideceklerini söyledi.
Mardin Büyükşehir Belediye binası önünde yapılan açıklamaya Ziraat Odası başkanı, Muhtarlar, Çiftçiler ve çok sayıda kişi katıldı. Grup adına açıklama yapan çiftçilerden Rıdvan Tarhan, 9 Mart 2014/6052 sayılı karar ile beraber elektrik borcu bulunan çiftçilerin desteklemelerinin verilmediğini belirterek bu borcun tek yanlı düzenlendiğini ve fahiş bedeller gösterildiğini söyledi. Çoğu çiftçi ile DEDAŞ arasında herhangi bir sözleşme olmamasına rağmen sırf tarımla uğraştığı gerekçesi ile kendisine borç gönderildiğini kaydederek 'Şirket sulu tarım yapan ancak kendisiyle hiçbir ilişkisi, aboneliği, sözleşmesi olmayan her çiftçiyi borçlu olarak kabul etmiş ve bütün çiftçilere ihtar göndermiştir. Bu ihtarnameler hiçbir usul ve esasa dayanmamaktadır. Şirketin tek taraflı, kendi rant ve çıkarlarına göre düzenlediği bu ihtarnameler hukuken olmayan, hukuken kesinleşmeyen borçlar oluşturmuş ve kendisi ile hiçbir ilişkisi olmayan çiftçileri borçlu konuma getirmiştir' dedi.
'Desteklemelere çiftçinin izni olmadan şirketin el koyma izni verilmiş'
Tarhan, sözlerinde yapılan tüm hukuksuzluğa rağmen bakanların şirketin çıkarlarını göz önüne aldıklarını vurgulayarak son olarak da 30 Ağustos 2014'te çıkarmış oldukları yeni karar ile beraber destekleme hakkının çiftçinin izni dışında şirketin el koyma yetkisinin verildiğini kaydetti. Bakanlar kurulunun devleti idare etme yetkisinden çıkıp şirketin tahsildarı sıfatına girdiğini ifade eden Tarhan, 'Bu durum, anayasada yazılı eşitlik ilkesi ,ve sosyal devlet ilkesinin bizzat devletin kendisi tarafından ihlal edildiğini, söz konusu Kurdistan olunca devletin her zaman ve her süreçte kendi anayasasını dahi ihlal edebileceğini tekrar göstermiştir' şeklinde konuştu.
'Şirket yetkilileri bölge halkını küçümseyen sözler sarf etti'
Açıklamanın devamında Tarhan, şirketin bölge halkına yönelik sarf ettiği hakaret ve küçümseyici sözlerine dikkat çekerek bunun yanı sıra polis ve askerin çiftçilere yönelik yapmış olduğu saldırıların sistematik bir şekilde yapıldığını söyledi. Elektrik kesintilerinin özelikle cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra artmasının `borç ödememe `yüzünden yapılan bir elektrik kesintisi olmadığını belirten Tarhan, hükümetin kendisine oy vermeyen yurttaşları cezalandırma amacına yönelik olduğunu söyledi.
'Ankara'ya yürüyeceğiz'
Tarhan, açıklamanın sonunda hukukçular, Ziraat odaları ve çiftçiler olarak devleti, Mardin valiliğini, polis ve jandarmayı sorumluluk almaya çağırarak 'Bizler yapılan bu uygulamalar tepki göstermek amacıyla en yakın zaman da Ankara'ya kitlesel olarak hakkımızı almak için gideceğiz. Bu konuda herkesi duyarlı olmaya çağırıyoruz' dedi.