Mardin; masa tenisiyle 60'lı yılların başında tanıştı.
Mardin'in spor emekçilerinden Şehmus Çalhan( KRİKO ), salaş bir dükkanda iki langırt makinesinin yanına bir de masa tenisi masası koydurarak Mardinli gençleri ping-pong adıyla masa tenisi sporuyla tanıştırdı.
Gençler pek te sevmişti ping-pongu.
Spordan çok oyun amaçlı olarak rağbet gördü.
(Bu vesileyle unutulmaz spor emekçisi Kriko'yu bir kez daha anma ve rahmet dileme fırsatı da doğmuş oldu.)
Ardından Mardin Lisesi koridoruna konan masa tenisi masasıyla Mardin Lisesi; eğitim kalitesi yanında, bu masanın varlığıyla anılır duruma geldi.
İhsan Erdem, Lütfullah Artık, Necim Tülay, Orhan Aydın ve benim de bulunduğum sivrilmiş ping-pongcuların kendi aralarında yaptıkları maçlar ilgi ve merakla izlenirdi.
Süreç içinde masa tenisinin popüler bir salon sporu olduğu anlaşılmış olacak ki; bu konuda herhangi bir faaliyet gösterilmediği halde kayıtlarda onlarca masa tenisi oyuncularına ait hayalî lisansların ve öğretimlerine ait antrenör kadrosunun mevcut olduğu ve bu spor dalına faaliyetteymiş gibi ödenekler ayrıldığına dair iddiaların yer aldığı oluyordu.
Bunları anlatmamın nedeni; o günleri yaşamış biri olarak, şu anda Mardin'in masa tenisinde geldiği noktaya gerektiği kadar sevinememiş olmam ve yaşadığım buruk sevinci paylaşma olma isteğidir.
Başta Merit Grup Başkanı İşadamı Zafer Karataş olmak üzere birkaç yönetici ile Antrenör İzzettin Atasever'in gösterişsiz ve özverili çalışmaları sonucu oluşturulan Merit Grup Real Mardin Masa Tenisi Takımı ; kısa sürede büyük başarılara imza atarak kendinden bahsedilen bir takım haline geldi.
Masa Tenisinde Türkiye'nin gündemine oturdu.
Başarıya doymadan hedef büyüttü.
Hedeflerine tek tek ulaşma başarısını gösterdi.
Altyapısında 42 sporcunun bulunduğu ve Minikler, Minik Altı, Küçükler, Yıldızlar, Genç Kızlar ve Genç Erkeklerde takımı bulunan Mardin'in gururu Merit Grup Real Mardin ; Bayanlarda Süper Ligde, Erkeklerde 1.Ligde ve İkinci Bayan Takımı 3.Lig'de başarıdan başarıya koşmakta.
Ekip bu günlerde bu başarılarının yanısıra, Milli Takıma oyuncu vermiş olmanın sevincini yaşarken, bizlere de gurur kaynağı oldu.
Avrupa Üçüncüsü unvanına sahip Simge Devrim Inal'dan sonra, Minik Ecrin Atasever de Masa Tenisi Milli Takımına davet edildi.
Gerek sportif bir faaliyet ve gerekse Mardin'i tanıtım konusunda küçümsenmeyecek bu başarıların bir çiçek-böcek haberi kadar önemsememiş olması, ilgi görmemesi, ödül ve plaketlerin havada uçuştuğu ortamda hatırlanmamış olması benim içimi acıtıyor.
İliklerimize kadar işlemiş şov egosuna esir düşmüşler olarak, "iyi aksırdın" "iyi öksürdün" diye biribirimize "al plaket ver plaket" işlemini eksiksiz sürdürmenin dışında, bazı grup ve oluşumların canı sıkıldıkça;
* "EN iyi yıkayıp-yağlayan"
* "EN iyi patates kızartan"
* "EN iyi dönüşler yapan"
* "Karda yürüdüğünde izini EN iyi kaybeden"
* "EN iyi mal götüren" ödüllerinin dağıtımındaki hünerini Simge Evrim ve Minik Ecrin için göstermiş olması tabiatın kuralına zaten aykırı.
Tüm sorunların yanında spor ile ilgisini takdirle karşıladığımız, her fırsatta sporun ve sporcunun yanında olduğunu gösteren Sayın Vali Mahmut Demirtaş'ın uzun yıllar sonra Mardin'e milli sporcu vermenin onurunu yaşatan Simge Evrim ve Ecrin Atasever kızlarımız ile onlara büyük emekler veren İzzettin Atasever'i ödüllendirmesi sevincini buruk yaşayanları da gercek manada sevindirecektir.