
Ne zaman ki dağları yontup ihaleye soktular
O zaman bitti aşkın gerçek manası.
Beton binaların soğukluğunu almak için izolasyon malzemesi edildi Aşk.
Ayağında terliğiyle çamura batan çocuklar bildiler onu.
Tarlada güneşe kafa daldıran bacılar bildiler
Ve traktörler şahit oldu.
Resmî nikâhı yok saydılar
çünkü şahit çoktu aşklara .
Birini çağırsa diğeri gönül koyardı.
Armağan bir çuval şekerdi.
Biraz çay ya da ekmeğe dönüşecek buğday,
Salınarak yürüten plastik ayakkabılar rant sağlamadı .
Ve söz konusu yazmalar adına janjanlı isimler konularak pazara konmamıştı henüz .
Gizli kapılar ardında iğrençleşmemişti sevda
Ve yürekte kocaman bir odada saklanıyordu.
Bundan temiz kaldı...
Şimdi gelmiş bir karteladan perde kumaşı bakar gibi kimi sevsem diye seçimler yapıyoruz.
Karnınıza sessiz kalmak için bastırdığınız o köşe yastıklarını unuttunuz.
Bazıları o yastıkları kırlente çevirdi .
Attırdılar koltuklara
Merheme dönüştüler
Bazıları cıva oldu el sürüldükleri an yaktılar.
Bazısı unuttu tarlayı, buğdayı.
Silikon bahçelerde soluksuz kaldılar,
tüplerle dolaştılar.
Şimdi nereye uzun yol çeksem arabayı
Bir çeşme arıyor gözüm
Susuzluğumu gidermek için!!!