
"Kızıl bir sabahın fesleğen kokulu bahçesinden, soğuk bir v´edayla kalbime basa basa gittiğin günden beri, kendine sürgün bir şairin gururuna sevdalıyım. Musa´nın asasına dönen yüreğimde seni, İsa´nın eli bile diriltemez artık?"
Var git!
Belanı bulma benden
Bana hiç gülümsememiş gibi
Yüzünü çevirdin yüreğimden
Sessiz bir çığlıkla bakakaldım ardından
Kanatları gecenin asiliğinde bilenmiş son bir umuda
Öylece bakakaldım
Kokunla kutsanmış parmaklarım tuttu kolumdan
Mülteci bir yalnızlıkla kalakaldım odamda
Bir yanım sus
Bir yanım buz kesildim sana?
Gözlerimin ışığı ikimize de yetiyordu
Her fecrin ardı gün değilmiş loy!
Seni ruhuma renk renk nakışladığımda
Siyah, beyaza ecnebi kalıyordu oy!
Sokak ateşinde pişen geceye ant olsun ki
Harını küle döndürdüm teneke ateşinin
Yaktım pejmürde tüm anıları
Selamsız bıraktım
Aşkın kutsiyetini iğfal eden o zavallıları
İçimde nehirler taşarken bile yandım
Dilim damağıma yapıştı kaç kere
Ulan, ulan çölüme bir damla yağmur olmadın
Sonunda, sonunda kurudun solumda
En şereflisinden bir ah bıraktım
Başımı koyduğum omuzuna
Sonunda,
Sonunda kopardım etimi kemiğimden
Nen varsa al git´ belanı bulma benden!
Gözlerimin patikasından sittin sene geçsen
Külü har etmez?Yan? diyen bakışların
Toplanmaz, mecalsiz umut kırıntılarım
Cennetimden kovuldun loy!
Şimdi sen yan, yan!
Dudaklarının tuzunu bile unuttum ulan!
Sana derme çatmayım artık
Yedi değil, istersen yedi bin renge boyan
Sonunda, sonunda aldım kendimi senden
Nen varsa al git´ belanı bulma benden!
Ben incinmiş yüreğimi bilirim
Bir de gözlerimden düşen mücrimleri
En çok da sabır çatlağımın eşiğinde
Unuttuğun ayak izlerini
Sen bana aşktın her nefesimde
Bu kadar çok sevilmişken
İnsan, insan gitmekten utanırdı be!
Sonunda,
Sonunda kopardım etimi kemiğinden
Nen varsa al git´ belanı bulma benden!
- Münzevi yalnızların lisanıdır aşk
Ateşten libası giyinenlere yakışır aşk