
Mara
Bugün bir başka kaçağım sana
Sana söylüyorum Şahmaran bakışlım
Yoksa, yoksa Nimrot ile halvette misin hala?
Amma da uzadı bu sevi, bırak şu nefessizi
Yıktıracaksın diye korkarım gözündeki kitabeleri
Seni sevmek, kederimi Dara ya gömmek gibi bir şey
Çocuk bahçemin daracık abbaralarında
Koşmak, koşmak yorulurcasına
Ah Mara
Kirvem, musahibim, beşiğim Mara
Katır ölüsü hüznüne sarılır gibisin
Ciğer köşeme aşk sürdün kehribar kokulum
Bu sabah çehreni oyan keskiden daha deliyim
?Taş yerinde, baş yerinde ağırdır? derdin ya hep
Keklik olup konasım geldi şimdi öksene
Her şeyin başladığı bu kadim yerde
Lir olup coşasım geldi al duvaklı gelinciğine
Oy Mara
Yanakları sarı sıcak Mara
Sen gece gibi ketum
Ben Babil gibi meftunum sana
Gılgamışla ölümsüzlüğün ardına düşsen de
Suretinin bezekleri Gırnavas´a astığın yerde
Tavus ihtişamındaki insanın, lisanın, inancın
Şen yüzüne aktığım yerde
Epey derin bir zamana kazındıysan ne olmuş
Ulu gök kubbeye yükselen sesine çekilmez perde
Ah Mara´m
Harçsız kayalıktaki sırça köşküm
Mor Evginden geçmeden evvel
Yak mumları
Çal tefleri
Kaldır harmanı
Alevlendir kazanları
Uyandır Mezopotamya´nın kadim devlerini
Uyandır Pers´i, Sümer´i, Asur´u, Akad´ı, Elam´ı
Her zılgıt tınısında
Buğday kokulu dibeğinde döne döne ben
Un ufak olurum.
Oy Mara
Dön yüzünü nar kokulu Zınnara
İştar´ın dileğini yatıralım gümüş gerdana
Nevruz ateşinde pişen sürmeleri,
Bıttım kokulu memenin sütüyle nakışla
Değil mi ki kavimler boyu sevdim seni
Değil mi ki duvağım, durağım, hürriyetim sensin
Cümle tiryakilerini sen
Telkari kaburganın içindeki bahçede ağırla
Sen Mara
Sen göğsümdeki nazlı yara
Asırlar geçse de bu sıtma geçmez
Ölene dek başım taşta, yaşım telaşta
Mühürlü yeminler iki kirpiğe asılı bir bakraçta
Yöresi yüzüne vurmuş hızmalı kızlar
Sana susamışları bekler kuyu başında
Ah Mara
Ah elleri çörek kokulu Mara
Kalbimin en leziz yerinden sana el sallıyorum
Gerdana bıraktığım öpücük izlerini
Lâl nakkaşlara emanet ediyorum
Her zerresi biçim biçim lisan kokan yar
Sürgüsü kavi çehrenin dilini ben anlıyorum
Ve şimdi iç dökümler mağarasında
Şahmaran´ın saçlarını ben tarıyorum
?