
Körpe parmaklarım mürekkep yanığı
Hep deniz kıyılarını düşledim.
Bu yüzden rengi maviydi ranzamın
Küf kokusunu bahar kokusundan önce tanıdım
Oysa gül bahçelerinde dolaşıyordu aklım
İhanetlere basınca kaymıştı ayağım
Düşünce kalkmayı böyle öğrendim.
Işıktan uzak kuytulara sakladım gençliğimi
El salladım kuşlara, özgürlüğe selam söyledim.
Ne çok üşüdüm ağustosta
Cırcır böceklerinin şarkılarına ağladım.
Topraktan kuleler kurdum karıncalara
Tavansız evlere savurdum öfkemi
Çiçeğin ıstırabı arı kahrı çekmesindenmiş dedi biri
Duydun mu?.
Tırnaklarımı sökün diye bağıran kişiyi
Hani uyuza tutulmuştu teni
Çerçevesiz camlara mavi perdeler asıyordu kadın
Acemi marangoz ruhunu yontuyordu, kan içindeydi elleri
Sokaklarda haykırarak yürüyordu meczubun biri
Kirpiğini bileylemiş kadınlar gözlerime bakınca
Öldürdü beni.