
"Her korkulu rüyanın ardından çığlık çığlığa uyanmaktan usandı gece
Acı acıdır, hüzünse hüzün; sonsuza kadar değil, sabaha kadar süren hayatlar incinmede?"
Adamı dört duvar yıkar
Sen diyar, ben firar, oy yar
Yar deyince ciğerim sızlar
İçimde hasret, oy dılo affet
Sustum, kahrolana kadar
Sustum, mahvolana kadar
Bana hüzün sevdalanmış
Üstüm başım yamalanmış
Eşim dostum paralanmış
Oy gözüm, oy gözüm
Okunmaz yorgundur masalım
/
Kuralı kör kurşun bozar
Sen şiar, ben firar,oy yar
Yar deyince boşalır yaşlar
İçimde hasret, oy dılo affet
Sustum, mahvolana kadar
Sustum, kahrolana kadar
Bana efkâr sevdalanmış
Gönül dağım bombalanmış
Tütün çaydan pahalanmış
Oy gözüm, oy gözüm
Okunmaz yorgundur masalım
Sus yüreğim
Çırpınıp durma artık
Katır ölüsü ağır bir yük var üzerimde
Üç pakete çıkardım yitik kimsesizliğimi
Ucuz kahramanlıklarda gözüm yok
Tere kokulu yetimlerin başını okşamadım daha
Gözü yaşlı anaları uyutmadım
Turnaların kanadını sarmadım daha
Kafasına sıkmadım kancık törelerin
Gözyaşlarını silmedim taze gelinlerin
Güneşi tırnaklarına sürmedim kara kızların
Gelincik dudaklarından öpmedim daha
Her gece tutuksuz yargılandığım masallarla
Safran sarısı kentler inşa ediyorum.
Sus yüreğim! Sus ! Sus !
Tırnakları pislenmiş sokağımda
Uyuma artık...