USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Usulden Değil, Esastan Düşünelim mi?

17-11-2022
Demokrasi ve halk iradesini içselleştirmiş hiç kimsenin, kayyım uygulamasını benimsediğini söyleyemeyiz.
Yerelde ve genelde kendi hür iradesiyle oy verip seçtiği yöneticilerce yönetilmesini ister herkes.
Ancak koşulların yarattığı kayyım uygulamasının bulunduğu yörelerde; doğru veya yanlış yapılan icraatların iyi takip edilmesi ve ona göre değerlendirilmesi zorunluluğu var.
Söz konusu halkın refahı ve mutluluğu olduğunda duygusallığın bir kenara bırakılması gerek.
Bu zorunluluğu yere getirebilmek için de ; kayyım uygulaması, bir hukukî tanım olan USULDEN ve ESASTAN olmak üzere iki biçimde değerlendirilmeli.
Demokrasiye olan inanç itibariyle, demokratik olmadığına inanılan kayyım uygulamasının kabul görmeyişi usulden değerlendirildiğinde fazla yadırganmaz.
Ama esastan bir değerlendirme yapıldığında;
duygusallıktan uzak, gerçeği yalın bir şekilde görüp okumak, yanlışa da, doğruya da sessiz kalmamak gerek.
Hatayı, yanlışı, eksiği yüksek sesle bağırmak gerektiği gibi ; doğruyu ve iyiyi de görmemezlik etmeyerek, gelişmeleri gerçek haliyle halkla paylaşmak durumundayız.
Duygularımızın esiri olup doğruları saptırarak vermeye çalışmamız bizlere birşeyler kazandırmayacaği gibi, ileriye dönük olarak çok şeyleri kaybetmemizin nedeni de olabilir.
Usulden düşünmeyi bırakıp esastan baktığımızda ; geçmiş dönem kayyım yönetiminin hâlâ onarılamamış tahribatlarını anımsadığımız, keza çevremizdeki bazı kayyım belediyelerden sızan kötü kokuları aldığımız günümüzde ; Mardin Büyükşehir Belediyesinin yaptığı ve yapmaya devam ettiği biribirinden değerli hizmetler, bırakın takdirle anmayı; duygusallığı elden bırakmayan bazı çevrelerce saptırılarak yalan-yanlış bir şekilde verilmekte olduğunu görmekteyiz.
Yapılan onlarca hizmeti görmezden gelip , halkı doğru bilgilendirmek adına haber yapmayan bir haber ajansının; yanlış bilgiler içeren bir haberi dolaştı bazı haber sitelerinde.
" Mardin Büyükşehir Belediyesi, Dara Antik Kentini betonlaşmaya açacak imar planı değişikliğine onay verdi. Verilen bu onayla tarihi kent çevresinde otel ve konut inşaatına izin verilmiş oldu. 76.682 metrekarelik arazi, çevre düzeni planında tarım alanı olarak görülmesine rağmen, tarım arazisi statüsü değistirilmeden imara açıldı."
Sadece Mardin'e değil, Türkiye'ye ve hatta tüm dünyaya mal olmuş bu miras kent için; başta bağlı bulunduğu Oğuz Mahallesinin tamamen tahliye edilip tarihi kentin koruma altına alınması olmak üzere ileriye dönük birçok planlama üzerinde çalışmalarını sürdürmekte olan Mardin Büyükşehir Belediyesinin, tarihi kentin betonlaşmasına neden olacak imar değişikliğine onay verdiği haberi kadar aykırı bir haber olamazdı.
Duyum alınan bir konunun doğruluk derecesi araştırma gereği duyulmadan yapılan bu haber ile ilgili araştırmayı yapıp, halkı doğru bilgilendirme ilkesi çerçevesinde paylaşma gereği doğmuş oldu.
Gerek Dara'ya ve gerekse Boncuklu Tarla'ya giden turist yoğunluğu göz önüne alınarak; her iki bölgeye yapılması düşünülen modern tuvaletler ile Karşılama Merkezleri projeleri kapsamında ihtiyaç duyulan alan için yapılan kısmi imar değişikliğinde AGRO TURİZM ALANINA da yer verildi.
Kırsal turizmin bir alt başligi olan AGRO TURİZM ; kültürel farklılıkları ve yerel dokuyu koruyan yöresel ürün ve hizmetlerin sürdürülebilir bir şekilde verilmesini sağlayan bir kırsal turizm argümanıdır.
154 ada 3 nolu parselde bulunan 74,682 metrekare olan Dara Antik Kent kapsamındaki arazinin dışında, 12.950 metrekarelik alanın yapılan ilave imar değişikliğinde otel veya konut inşaatına yer verilmemekte. 2 katı geçmeyecek ve yörenin mimarisine uygun, bölgenin doğal yapısı ve karakteristik özelliği korunarak turizm sektörüne katkı sunması düşünülmektedir.
İddiaların aksine, İl Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından 12.950 metrekarelik alana tarım dışı kullanım izni verilirken, imara açılan söz konusu yer için; Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı " AGRO TURİZM ALANI " olması koşuluyla izin vermiş, Şanlıurfa Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu , İl Kültür Turizm Müdürlüğü ile Müze Müdürlüğü olumlu görüş belirtmiştir.
Görüldüğü gibi ; laf olsun torba dolsun şeklinde muhalefet olsun diye muhalefet yapmanın bir anlamı yok.
Hizmet bekleyen insanlarımızın bir kazanımı da yok.
Bu anlayışla, toplumsal mücadelede varabileceğimiz bir nokta hiç yok.
Gelin yanlışa yanlış deyip doğruyu sağlayalım.
Doğru yapanı alkışlamak zor geliyorsa, bari susmasını bilelim.
X X X
Ayrı bir yazıyı beklemeksizin , yazının formatında biraz değişikliğe gidip; geciktiğini düşündüğümüz birkaç konuyu sorsam mı acaba ?...
* Eski yerleşim alanının güneyinde, Saraçoğlu mahallesindeki mezarlığın göbeğinde, sanki başka yer yokmuş gibi zamanında yapılmış ilk öğretim okulunu başka yere taşıyıp öğrencilerin psikolojilerinin daha fazla bozulmasıni önleyebilirmiyiz ?
* Uygun bir veya birkaç yerde standartlara uygun mezarlıklara ne zaman kavuşabiliriz?
* Çökmüş, harap olmuş her biri tarihi değere sahip medrese, cami, kilise, çeşme ve külliyeleri kurtarmaya yönelik çalişmalar ne zaman başlayabilir ?
* Kent insanının rahatlıkla oturabileceği, soluk alabileceği yerlerin başinda gelen 15 Temmuz Demokrasi Parkında, hiç olmaması gereken iki mekân ile ilgili girişimler düşünülüyor mu ?