ESKİ YILIN SON YAZISI

Nesrin Bulat

4 yıl önce

           Eski yılın son yazısı, mahzun biraz... Kafada çokça esriklik de yaratabilir. Düşünmesi bende yarattı, okuyup yorumlaması sizde de yaratabilir. Bu yazıyı günler öncesinden düşünmeye başladım. Uykuya dalmazdan evvel, bir yere varmazdan evvel... Hep bu yazı.  Zalim, bırakmıyor ki peşimi. Nereye gitsem benimle... Toplantılara bile birlikte girdik. Belki günlerdir taşıdığım için ağırlaştı zihnimde, dilimde ağılaştı da... Ama ona korkunç bir sürprizim var. Hemen, şu an vazgeçiyorum onu yazmaktan.

          Evet, doğru duydunuz. Ben çokça düşünürüm yazacaklarımı, çokça vazgeçerim onlardan, başka şeylere dönüştürürüm cümlelerimi. "Kaçış" diyebiliriz biraz da buna. Baştaki yazıyla yüzleştirmekten kaçıyorum şu anda sizi, eh sizin için de iyi olsa gerek daha ne... Hem yazsam ne olacak? Dünya kötü bir yer, desem. Hatta yükseltip sesimi; kötü, kötü, kötü!.. İnsan, güvenilmesi en zor canlı, desem. Hatta yükseltip sesimi: Güvenilmez, güvenilmez, güvenilmez!..  Bak, tırnaklarıyla defalarca çizdi içimizi, kendimize hapsoluşumuz bundan. Yazdık, çizdik, söyledik de ne oldu? Tek bir aksaklık düzelmedi dünyada, tek bir insan vazgeçmedi gideceği yoldan. Çağırınca gelmiyor güzellik, yazınca çoğalmıyor. Çoğalıp kitap kitap dağılsa, içimize doldurduğumuz tek kişilik gökyüzünün altında böyle nefes alamazcasına yaşar mıydık? Gökyüzü herkesindi oysa. İnsanlar arasında eşitleyiciydi göğe bakma isteği... Yaş tanımazdı, cinsiyet de... Sorun şuydu ki ona bakan herkes güzellik koparmadı ondan. Hüzün kopardı kimi, kimi sevgi, kimi de düşmanlık kopardı. Beyaz bir bulut kadar bile olamadık. Maviliklerde nazlı nazlı kulaç atmak yerine hırsa kapıldık çoğumuz. Gökten bile en büyük payı alıp şiire, şarkıya, resme sokmak için yarıştık. İyi şair, çok iyi şair, en iyi şair! Oysa sadece şiir söylemek çekiyor insanın canı, iyi ya da kötü kime ne?

          Olduğundan farklı görünen hırslı insanlar halinde indik yer yüzüne. Sonra yerde de  tepişmeye başladık, koltuklar için tepiştik en çok da. Kavga ettik ve hiç gerek yokken yalanlar söyledik.  İşte insanın tırnak çizikleriyle dolu içimiz, dediğim tam da bu. Hırs, kendi yatağında akmaya çalışan insan için iyi bir şey olabilirdi; çağıldatabilirdi sularını. Keşke öyle olsaydı, çelme takmakta ustalık yarattı bizim hırsımız bizden iyisine.  İşimiz gücümüz çelme takmak şimdi, tak takabildiğin kadar. Senden iyisi olmasın, senden iyisi ölsün en iyisi! Yaptığın işte senden daha iyisi varsa o öpülecek ellere sahiptir, bir de böyle bak bakalım.

          Şimdi gel de toparla bu yazıyı. Üstelik söylemek istediğin daha çok şey varken. Sözü toplamak hep söyleyene kalır; aynı sofrayı kuran ve toplayan örneğindeki gibi... Herkes çağrışımlar yoluyla genişletsin bence yazıyı. Bu kez dağınık kalsın benim sözlerim. Toplamaya hiç niyetli değilim eski yılın bu son yazısını...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI