Engellilerin gülüşünden öpelim?
Engelli yaralar kabuk tutmaz Duyan sağırlar ile bakan körler arasında sıkışıp kalırlar Kim´sesiz çığlıklar da yetim kalmanın ne denli ağır olduğunu, Ümitsizliğin kangren yarasıyla İnsan bozuntusu gözlerde düşüp kalkmanın acizliğini Babamdan biliyorum Çok şey anlatan gözlerinde öğrendim susmayı Susarken ilgiye, sevgiye delice susamayı
Her İlkbahar, kalabalık yalnızlar ülkesinde beraber koşardık Kimselere görünmeden dağınıklığımızı toplardık.. . İnce ruhu azarlayan her bakış kutsal onuru tokatlardı İki değnekle taşımak kolay değildi ağır gövdesini Koskoca hayatı yüklemek yorgun omuzlarında Kolay değildi gideni-biteni tastamam yerine koymak bir başına İnsanın kendine yalpalayarak rehin düşmesini Yeri gelir kendine yetişememesini, babamdan biliyorum Çok şey anlatan gözlerinde öğrendim dokunmayı Dokunurken incitmemeyi narin tenini
Her yaz kalabalık yalnızlar ülkesinde beraber koşardık
Kimselere görünmeden yoksul yanlarımızı koklardık Elleri hep kıştı babamın Çünkü ellerini cebine koyma gibi bir lüksü olmadı hiç
Yaşama dört elle sarılır gibi koltuk değneklerine tutunurdu O değneklerine tutunurdu, biz yüreğine Onun elleri ayaz, yüreğimiz taş kesilirdi o zaman Türkü gözlerinde tüten tükenmişlikte çare´siz kalmanın Mevsimsiz dona kalmanın aczini Babamın tütün kokan ellerinden biliyorum. Çok şey anlatan gözlerinde öğrendim temmuz olmayı Nefes alan her canlıya can olmayı
Her kış, kalabalık yalnızlar ülkesinde beraber koşardık
Kimselere görünmeden üşüyen yanlarımızı hohlardık
Her gece,
Bir gün babamın yürüyeceği yitik sabahları beklerdim Sabahlar gecenin, gece sabahların üzerine hep yürürdü Babam bir türlü yürümezdi Çocuk aklı işte, yıllar yılları kovaladıkça öğrendim İnsanlar kudurdukça bilendim Yaşayarak tekmeledim, kaskatı kesilen engel duvarını Tutsak umudu yaşama bağlamayı ve inanmayı Ve dayanmayı yaşamın en çetin şartlarında Asıl engelin ruh ve vicdan engeli olduğunu O koca yürekli babamdan öğrendim Çok şey anlatan duruşundan öğrendim yazmayı Engelsiz imgelerin arasında dimdik durmayı
Şimdi, her sonbahar kalabalık yalnızlar ülkesinde oturuyorum Kimselere görünmeden özlem engeline takılıyorum