YEREL SEÇİMDE ÖZDEN KAÇAN AYRINTILAR
Mutlaka duymuşsunuzdur ?Şeytan Ayrıntılarda Gizlidir´ diye bir söz vardır.
Bizler çoğu zaman fotoğrafın bütününe bakarken ayrıntıları gözden kaçırırız.
Bu durumda yanılgılarımıza başka kılıflar ararken ayrıntı denen özel ve gözden kaçan durumları görmemekte ısrarcı oluruz.
Ayrıntıları yakalamak için öncelikle gelişmiş bir dikkate ve gözleme ihtiyaç vardır.
31 Mart yerel seçimleri sürecinde seçmen çoğu zaman fotoğrafın tümüne bakarken, Partilerin, sosyal medyanın, yazılı ve görsel medyanın etkisinde kaldığından kendine yeteri kadar düşünme ve sorgulama zamanı ayıramaz.
Elbette seçmenler arasında son derece dikkatli gözlem yapan, analizlerde bulunan insanlar vardır ama 57 milyonluk bir seçmen kitlesindeki bu sayı çok fazla değildir diye düşünmekteyim.
Bu düşünceler ışığında 31 Mart yerel seçim sürecinde seçmenlerden bazılarının atladığını varsaydığım ayrıntılara bakalım.
1- 31 Mart yerel seçimlerinde ülke barajı olan % 10 söz konusu değildir. Yani TBMM çatısı altında yasama görevi yapmayan herhangi bir parti bir il veya ilçe belediye başkanlığını kazanabilir. Bu yönüyle yerel seçimler temsilde adaleti daha iyi sağlamaktadır.
2- Ülkemizde genel seçmen eğilimi kimi seçeceği yönünde yoğunlaşır. Bunun ana gerekçesinin seçmenimiz genellikle duygusal davranma eğilimidir. Tercih belirlemede seçmen kimi sorusunun yanına niçin sorgulamasını koymadığı için partiler arasında yoğun bir ?Seçmen Geçişlerini gözlemlemek mümkündür.
3- İttifakların aldığı oylar ile kazanılan belediye başkanlığı sayılarındaki farklılık seçim sonuçlarını analizde yanılgılar meydana getirebilir. Örneğin ittifaktaki herhangi bir parti 1 milyon oy aldığı halde bir kentte belediye başkanlığını kaybedebilir ama farklı bir parti 10 bin oyla başka bir kentin belediye başkanlığını kazanabilir. Bu durum yerelin kendine özgü seçmen sayılarıyla ilintilidir.
4- 31 Mart yerel seçimleri 24 Haziran ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı yönetim sisteminin aynı zamanda bir rövanşıdır. Seçmenin yeni yönetim sistemine tepkisini 31 Mart yerel seçimlerde göstereceği başka bir ayrıntıdır.
5- 31 Mart yerel seçimlerinde belediye başkanlığı seçmenin yanı sıra, yerel meclis denen Encümenler ve Muhtarlarında kimler olacağı belirlenecek. Bu bağlamda binlerce adayın seçimi kazanacağı varsayılırsa seçim kurullarında büyük bir yoğunluğun yaşanması kaçınılmazdır. Bu durum provokasyon ve yoğun tartışmalara zemin hazırlayacağından 1 Nisan sabahı çok değişik iddialara, dedikodulara tanık olma olasılığı vardır.
6- Seçmen oy kullanırken 24 Haziran seçimlerindeki ittifak sisteminin burada geçerli olduğu gibi bir yanlışlığa düşebilir. 31 Mart yerel seçimlerine partiler her ne kadar ittifak başlığında giriyor algısı olsa dahi yerel seçimlerle ilgili kanun partilerin açık ittifak ve işbirliğine izin vermez. Bu sıkıntıyı aşmak adına partiler güçlü oldukları yerde diğer partinin aday göstermemesini sağlarken o kentte seçime katılmayan parti seçmenlerini ittifaktaki adaya yönlendirerek örtülü bir dayanışma ve desteğe yöneltme gayretinde olacaktır. Seçmenin kendi partisine duyduğu aidiyete ne kadar sadık kalıp kalmayacağı ittifaktaki diğer partiye ne kadar destek vereceği ayrı bir inceleme konusu olacaktır. 1 Nisan sabahı ittifakı oluşturan partiler kendilerine örtülü destek veren diğer ortaklarından ne kadar seçmenin kendilerine oy verip vermediğini belirleme şansına sahip olmadığından bir dizi dedikoduyu duyabiliriz. Örneğin Ak Parti adaylarından kaçının MHP seçmeni olduğu veya CHP adayına ne kadar İYİ Parti oyu geldiği asla anlaşılamayacaktır.
7- 31 Mart yerel seçimlerinde en çok tartışılacak konu HDP´in bu süreçteki tavrıdır.
Önümüzdeki yıllarda HDP´nin Millet ittifakına dolaylı katkısı bu partinin kendi içinde ciddi iç tartışmaları beraberinde getirecektir. (Devamı Yarın)
