USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Artçı Depremler Daha Tehlikeli Sanki!

06-04-2024
31 Mart akşamı ülke genelinde meydana gelen depremin ; fay hattı üstünde olmadığı ve deprem bölgesi dışında olduğu bilinen AKP Mahallesi'nde daha çok hissedildiği, en fazla hasarın o bölgede oluştuğu haberleri geliyor.
O bölgede bulunan haberciler ; birçok yapıda derin çatlakların oluştuğunu ve en ufak bir başka sarsıntıda büyük yıkımların olabileceğini belirtiyor.
Gelen haberler, oluşan artçı depremlerin ana depremden daha etkili olduğu yönünde.
Deprem bölgesine gelen yetkililer ise;
duruma hakim olduklarını, oluşturulan kriz masasıyla daha fazla hasar oluşmasının önlenmesi için yoğun çaba sarf ettiklerini belirtmelerine rağmen, orta sahada top gezdirmenin dışında gözle görülür bir çalışma görülmemekte.
Her ne kadar araştırmaların yapılacağı, ihmali olanlarla ilgili "yüzleşme" ve "sorgulama" mekanizmalarının devreye gireceği ifade edilmiş olsa da ;
ciddi bir yüzleşme ve sorgulama sürecine başlanmamış, kolaycılığa geçip birkaç günah keçisiyle, oluşmuş depremin kontrol altına alındığı hissi yaratılmak istenmekte.
En kırılgan artçının olduğu Van'da meydana gelen "mazbata" krizinde ; ülke genelinde bir tepki oluştuğu, aynı tepkilerin mahalle sakinlerinden de gelmesi , hatta mazbatanın verilmek istendiği AKP Adayı Abdulahat Arvas'ın bile "bu koşullarda kayyım mazbatası almam" şeklindeki çıkışı üzerine kriz sonlandırılarak, Van Büyükşehir Belediye Başkanlığını farklı kazanan DEM'li Abdullah Zeydanlı'ya mazbatası verilerek sonlandırıldı.
Depremin en önemli artçısı Van krizi, hukukun gerektiği şekliyle çözülmüş olsa da, yankıları AKP içinde devam ediyor.
Van'daki mazbata krizi esnasında ; yapılmak istenen hukuksuzluğa karşı gelip, tepkilerini dile getiren bazı milletvekili ve partinin üst düzey yöneticileri için "iktidar partisinin içindeki neoliberaller kaydedilmiştir" şeklinde tehdit içeren açıklamada bulunan AKP'nin uzatmalı "yıkama-yağlamacılarından Mehmet Uçum'a ; AKP eski Milletvekili MKYK Üyesi Orhan Doğan'dan aynı sertlikle yanıt geldi.
Açıklamasında ;
"herkesin kendi cephesinden Van sürecini değerlendiriyor olması anlaşılabilir, ancak iç kesimlerdeki batıcı ve neoliberallerin hevesleri kursaklarında kalacak.Seçim sonuçlarını Türkiye'yi batının egemen güçleri tanzim etme koşulları oluşturdu şeklinde okuyanlara devlet iradesi haddini bildirir. Tamamen hukuki bir süreç olarak işleyen Van sürecini tamamlamadan istismar eden iktidardaki kişiler kaydedildi" ifadelerini kullanan Uçum'a ; yüzleşme iddiaları üzerinden yanıt veren Miroğlu ise "gerçek yüzleşme olabilmesi için, insanlara tartışma özgürlüğü ve fırsat ortamı sunulabilmeli. Kimse, yazar veya konuşursa siyasi istikbali ne olacak endişesi taşımamalı. Partinin sembolü olmuş birileri devlet adına kayıt tutmakla tehdit ediliyor. Kimse kimsenin yurtseverliğini sorgulayacak hak ve yetkiye sahip değildir. Mazbatanın Zeydanlı'ya verilmeyişini doğru bulmayan Parti'nin kurucu üyesi ve milletvekilleri susturulmak istenmekte. Devletin istediği gibi konuşmayanlar, kayıt altına alınıp bölücü mü sayılacak ? AK Parti'ye sunulan tarihi misyonda, uygun bir yol haritası belirtmek için tartışma ortamı inşa etmek hepimizin sorumluluğudur. Yoksa partiye de, devlete de, ülkeye de yazık olur" şeklinde yanıt verdi.
Deprem oldu,
artçılar devam ediyor,
her gelen bir artçı, beraberinde bir başka yıkım getirecek gibi.
Bekleyip göreceğiz.
Bir başka artçı ;
çatlamış duvarları da yerle bir etmesin...