USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Başarıya Doymayan Kadın: Ebru Baybara

09-06-2023

2000’li Yıllarıydı.

Zayıf, güler yüzlü bir kız odamın kapısını çaldı.

Yanında bir delikanlı..

Ben Ebru, Zekeriya Baybara’nın kızıyım.

Babam Mardin’e gidersen uğra, selam söyle dedi.

Gazeteci Adnan Avuka abi ile Mardinspor çekiliş biletlerini İstanbul’da satarken tanışmıştık. Zekeriya abi ile.

Bizi mahcubiyet ölçüsünde misafir etmişti Aksaray yokuşundaki dükkanında…

Ebru, babasının “oralarda tek başına yapamazsın” demesine karşı  direnmiş, umutlarla baba memleketine dönmüştü.

İstanbul’daki rahat yaşam, ekonomik durumu iyi olan bir babanın himayesinden, özgürlüğe bayrak açmıştı.

Mardin’de turizm sektöründe hizmet vermeyi aklına koymuştu

Mardin’de “Her şey var, turizm için tüm değerler var, onları harekete geçirmek lazım” diyordu.

Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü olarak destekleme sözü verdim!

Zekeriya abinin misafirperverliğine  borçlu hissediyordum kendimi…

Masamın üzerinde yığılı duran Mardin Fotoğraflarına baktı, bir kısmını aldı.

Mardin’in tarihi ve kültürel değerleri oldukça yüksekti.

Ama Turizm altyapısı yoktu.

Gelen turistler, Deyrulzafaran Manastırı,Kasimiye Medresesi, Ulucami, PTT binası, ara sokaklar arasında dolanıp duruyordu.

Bir tanıtım broşürü yoktu.

İlk broşürü, İkbal Orundaş ile kendi imkanlarımızla hazırlamıştık.

Ebru nerden ve nasıl başlayacağını anlattı uzun uzun.

Gelen turlara yemek hazırlayacaktı.

Nerede ve nasıl?

Mutfağı yok, işyeri yok!

İlk grup için, ailesinin bulunduğu mahallede kadınları toplayıp, mahalli yemekler hazırlatmış, onları evlerde ağırlamıştı.

Mardin tatlarına hayran kalan grubu başka, gruplar takip ediyordu.

Mardin’de etkinlik yapan MAREV yönetimine de yemekler hazırlamaya başlamıştı Ebru.

Ve bir gün heyecanla tekrar odama gelmişti ” Mehmet Abi, yer buldum restoran açıyorum. Dr. Cercis Murat’ın evi. Tabelasını da Cercis Murat Konağı olarak yazdırdım”

Açılış öncesi ziyaret ettim. Tarihi bir yapı ama yıkık dökük! Çok bakım ister demedim.

Açılı için Vali Mustafa Temel Koçaklar’a söyledim.

Sade bir açılış yapıldı..

Gelen turistlerin yemek yiyebilecekleri bir restoran vardı artık.

Ebru sürekli işlerini geliştirirken, kadınların ekonomik özgürlüklerine kavuşması, aile bütçelerine katkı sağlamaları ve ayakları üzerinde durarak söz sahibi olmalarını, bilerek sağlamaya çalışıyordu.

Git-geller, krizler, turizmdeki durgunluk Ebru’yu hiç yıldırmadı.

Aksine kamçıladı.

Kendi salçasını, kurutmalıklarını kendisi hazırlıyor, Mardin lezzetlerine kendine münhasır tatlar katarak müşterilerine hizmet etmeye devam ediyordu.

İstanbul- Mardin arasında gitti geldi.

Mardin yine ağır bastı.

 Ebru ve Cercis Murat Marka oldu, yayıldı.

Cumhurbaşkanlığı Sarayında kısa sürede sürdürdüğü aşçılığından ayrıldı.

Ebru bununla da yetinmedi.

Kadınları harekete geçirdi, ata tohumlarını canlandıralım dedi.

Toprağı iyileştiren kadın olarak karşımıza çıktı ve  Birleşmiş Milletler Destekli "Topraktan Tabağa" Projesini hayata geçirdi.

Etrafında yine kadınlar vardı.

Sabun üretti, Derik Zeytininin tanıtımında öncülük etti.

Ebru, Turizmin hedefine ulaşması çalışmaları ile yetinmedi.

Tarımsal kalkınmanın hedeflerini en üst düzeydeki yetkililerle tartıştı,

Deprem felaketinde yine kadınlar ordusu ile 70 bin kişiye yemek hazırladı.

  Sosyal Gastronomide Dünya Birinciliği!

Yani Gastronominin Nobel ödülünü almaya hak kazandı.

 Ödülün verilme gerekçesini okuyunca gurur duydum.

 “Türk aşçı Ebru Baybara, gastronomiden kültürel bütünleşmeye, sosyal kalkınma ve biyolojik çeşitlilik üzerine bahis yapan, bölgedeki göç krizinden, canlandırma girişimlerde 20 yıl boyunca yer aldığı katkı nedeniyle Bask Aşçılık Dünya Ödülü 2023'ün sahibi ilan edildi. İklim değişikliği karşısında topraklar, hatta Türkiye'de yaşanan deprem gibi trajedilerle talep edilen insani yardımlara koşulsuz, şartsız .koşması.

Baybara Demir, yer aldığı birçok girişimde her iki ülkeden kadınlara güç  veriyor ve kültür alışverişinin zenginliğini vurgulayarak önyargıları ortadan kaldırıyor. Sorgül gibi yerel, ata tahıllarının üretim ve tüketimini destekleyen bölgeden gönüllülerin bulunduğu Topraktan Tabağa tarımsal kalkınma kooperatifini destekliyor”

 Ebru Baybara Demir’i anlatmak, yazmak oldukça zor.

Başarıları, hayat hikayesini bir köşeye sığdırmak daha zor.

Değerli Hocam Bilge İnsan Nesrin Aykaç yazmamı hatırlattı.

Zor dedim, bocaladım ama yazdım!

Tebrikler Ebru Baybara Demir!

Tebrikler koca yürekli Fatih Demir!...