USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BİR KANUN MADDESİNİ SÜRYANİ KARDEŞLERİMİZ İÇİN DEĞİŞTİREMEZMİYİZ?

09-07-2017

Mardin ilimizde ve ilçelerinde yaklaşık 3000 civarında Süryani yaşadığı tahmin

edilmektedir. Dört bin yıldır Mezopotamya´da yaşayan Süryaniler Mardin ve bölgenin

kadim halklarındandır.

Süryaniler binlerce yıldan beri yaşadıkları bu topraklarda birçok eser üretmişler,değer

katmışlar. Süryani halkı bu topraklarda yaşadıkları süre boyunca var olan hiçbir

değere zarar vermemişler, yıkmamışlar, bozmamışlar ve hiç bir şeyi

yağmalamamışlar.

Mardin ilimizin büyükşehir statüsüne kavuşmasıyla yasal prosedür gereği Süryanilere

ait Manastır, kilise ve tarihi değere sahip 30 civarında kültürel varlıkları önce hazine

daha sonra diyanet işlerine devredildi. Diyanete devir daha sonra iptal edildi. Şuan

Süryanilere ait manastır, kilise ve diğer kültürel varlıklar resmi belge üzerinde hazine

malı gözüküyor.

21 yüzyılda bu çağda bu karar Türkiye Cumhuriyetine yakışmıyor.

2013 Yılında cumhur başkanımız sayın Recep Tayip Erdoğan? Mor Gabriel

Manastırı´nın arazisini iade ediyoruz. Böylece bir haksızlığı gideriyor, Süryani

Vatandaşlarımıza önemli bir haklarını teslim ediyoruz.? Derken, şimdi bu noktaya

gelinmiş olması üzücü.

Mardin´in değeri olan Süryanilere ait Manastır, kilise ve diğer tarihi kültürel

varlıklarının gerekli yasal düzenlemeyle geri verilmesi için mücadele vermek

herkesten çok başta Mardinli siyasetçilerimize düşüyor. Çünkü her toplantıda,

konferanslarda, panellerde, vs. konuşmalarda Mardin´in çok dinli, çok dilli ve farklı

kültürlüğünü dile getirerek övünülüyor. Şimdi soruyorum Mardin de bir avuç kalmış

Süryani kardeşlerimize ait 400 yıl ve 1630 yıl arasında tarihi ve dini değeri bulunan

varlıklarını hazineye devretmek Süryanilerde ne tür kırgınlık ve üzüntü yarattığını

düşünebiliyor muyuz acaba? Unutulmamalıdır ki Mardin´in turizm potansiyeline

Süryanilere ait Dini ve tarihi varlıkların katkısı çok büyük olduğu gibi Mardin ilimizin

başta Avrupa olmak üzere tüm dünyada tanıtımına ve Mardin ekonomisine önemli

katkı sağlamaktadır.

Müslümanlar olarak kendimizi onların yerine koyarak Tüm Mardin halkı bu konuda

Süryani kardeşlerimize sahip çıkmalıyız. Bu konuda Başta Sayın Cumhurbaşkanımız

olmak üzere, Hükümetimize,mecliste temsil edilen ve meclis dışındaki tüm siyasi

partilerimizin nezdinde girişimlerde bulunmak insani ve birlikte yaşamanın temel

gereğidir.

Mardin yerelde Kürtçe biz söz var. Deniliyor ki (HER GO SÜYANİ ÇUN BEREKETJİ

PER ÇU) Türkçesi Mardin de Süryaniler azaldıkça bereket azaldı?

Kalan bir avuç Süryani´ye sahip çıkmak sözle olmamalı samimiyetimizi bu konuda

icraatla göstermeliyiz.

Peygamberimiz HZ. MUHAMMED´İN SÜRYANİLERE VERDİĞİ AHİDNAME-

EMMANNAME Müslümanlığın ortaya çıkmasından sonra Müslümanlarla Süryanilerin

ve Hıristiyanların ilişkileri, ?Emanname?ler (Emanet Belgesi- Vasiyetname) ile yazılı

kurallara dönüştürülmüştü. Bu emannamelerin en önemlisi, Allah´ın Resul´ü

Muhammed İbn-i Abdullah İbn-i Abdulmuttalip´in zımmi Nasrani Süryanilere verdiği

emannamedir. Aslı Mardin Deyrulzafaran Manastırı´nda büyük bir itinayla

korunmaktadır. Deyrulzafaran´da saklı emanname Arapça yazılmıştır.. Bu Ahidname

aynen şöyle başlamaktadır:

?BİSMİLLAH-İ EL- RAHMANİ RAHİM VELHAMDÜ LİLAH-İ

RAB-ÜL ÂLEMİN VE BİHİ NÜSHAİN-AMİN Allah´ın Resul´ü Muhammed İbn-i

Abdullah İbn-i Abdülmuttalib´in verdiği Ahidnamenin Suretidir ki; Mısır´daki Kıptiler ve

diğer ülkelerdeki Nasrani Cemaatlere verilmek üzere kaleme alınmıştır.

Bu ahid tarafımdan, nerede ikamet ederlerse etsinler bütün zımni Nasrani Süryanilere

verildi. Bizlerden onlara koruma vardır, bizim onları gözetmemiz Allah içindir. Çünkü

onlar Allah´ın yeryüzündeki emanetidir ve İncil´de, Tevrat´ta, Zebur´da indirileni

korumaktadırlar. Biz Aziz Allah tarafından onları korumakla emredildik. Bütün

bölgelere hükmeden Müslüman emirler, valiler, sultanlar ve İslam dininin fakihlerine

emir verilmektedir ki; bunu anladıktan sonra doğudan-batıya, güneyden-kuzeye kadar

Nasrani dininden kimseye baskı yapmamakla mükelleftirler. Bu husus sıkı bir şekilde

teyit edilmiştir. Onların gözetilmesi hususunu Allahu Teala için emrettik. Bütün

Nasraniler için emrettiğimiz bu ahidnameyi ihlal eden, hiçe sayan ve ahidnameye

muhalefet eden, terk eden ve söylediklerimizin aksini yapan, Allah´ın akdi ve misakını

fesheden, ihlal eden ve hor görenler, ümmetimden hâkimler tarafından

cezalandırılacaktır. Onların himayesini kendi üzerime alıyorum. Benden istedikleri

ahid; Allah´ın vacib ettiği ve onlara misak vermek için gönderilen bütün enbiya, evliya

ve asfıye´ye, önceki ve sonraki tüm Müslümanlara saygı olarak verilen bir

ahidnamedir. Benim ahdim ve misakım Aziz Allah´ın ahdidir.? 

Bu Ahidname 6 Metre uzunluğundadır. Şu sözlerle bitmektedir: ?Bu ahidnameyi Ebu

Talib b. Ahmet ceylan derisi üzerine, emir sahibinin emriyle üç nüsha olarak

yazmıştır. Birisi memleket sultanının meclisinde, günümüze kadar korunmaktadır.

Diğer iki nüsha; çölde olan rahiplerin yanındadır. Bunlar zikredilen emir sahibinin

emriyle mühürlenmiştir.?

Görüldüğü gibi Süryanilere ve onların her türlü haklarına sahip çıkmak,saygı

göstermek İslam dinimizin ve peygamber efendimizin vasiyetinin bir gereğidir.

Bu Ülkenin Meclisi Pop sanatçısı Tarkan için bile bir yasal değişiklik yaptığı söylendi.

Şimdi binlerce yıl birlikte yaşadığımız Süryani kardeşlerimizin malları, hakları olan

Manastırlar,Kilise ve diğer tarihi kültürel değerlerini kendilerine iade için değişiklik

yaparsa inanıyorum tüm siyasi partiler ve Mecliste bulunan Milletvekillerimiz EVET

diyecektir.

Eğer bu konuda yakın zamanda gerekli düzenlemeler yapılmazsa Mardinli Bir sivil

toplum temsilcisi olarak Birlikte yaşamanın ve kardeşliğin gereği olarak duyarlı dost

ve arkadaşlarımla kampanya başlatacağımızı buradan ilan ediyorum.