USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bugün Günlerden GAP

13-03-2022
Yazının başlığına bakıldığında, bu konuya ilk kez değiniyoruz anlamı çıkıyor birazcık.
Oysa ; geriye doğru bir bakıldığında, yıllar yılıdır yazdıklarım arasında en fazla GAP'ın konu edildiği görülür.
Projenin büyüklüğü, ülke ve bölge için ne kadar değerli olduğu bilindiği halde, bu öneme karşılık bir gayretin olmayışı ve yıllara sarkmış olması, sorumluluk bilinci dahilinde sık sık ele alınıp dile getirilmesi zorunluluğunu gerektiriyor.
* GAP yıllardır neden tamamlanamiyor ?
* Böylesine devasa bir projeden hakkedilen ilgi ve çaba neden esirgeniyor?
* Olur-olmaz, gerekli-gereksiz, irili-ufaklı, aralarında çılgın diye nitelendirilen onca projeye finansman ayrilabilirken, GAP'a neden hâlâ gıdım-gıdım ödenekler ayrılıyor ?
* Ve en önemlisi ; yıllar yılıdır böylesine ihmâl edilmiş bu projeye, başta bölge milletvekilleri olarak üzere neden sessiz kalınmış/kalınıyor?
Bu soruların dışında aklıma deli deli sorular da gelmiyor değil. Ama böylesine ciddi bir konuya spekülasyon karıştırmamak ve soruyu yumuşatmak için tersinden sorayım :
* Ülke için böylesine önem taşıyan bir proje ;
Karadeniz Bölgesinde olmuş olsaydı , bu derece ihmâl edilir miydi ?
* Edilmiş olduğunu kabul edelim ; o bölgenin milletvekilleri bu ihmal karşısında sessiz kalır mıydı ?
Proje bedeli 36 milyar ve daha sonra eklenmiş projelerle 40 milyar $'ı aşan GAP'ın kapsamında 22 baraj, 19 hidroelektrik santrali ve 1.8 milyon hektar alanda sulama şebekesi olmasıyla birlikte 4 milyon insana iş imkanı sağlayabiliyor.
2.1 milyon hektar alanın sulanması plânlanmışken, sadece 571bin hektarlık bir bölüm sulanabilmekte. Bu haliyle bile enerjide 30 , tarımsal sulamada 13 milyar $ kazandırmış durumda.
Bitmemiş haliyle kazandırdığı rakamlarla projenin tamamlanma imkanı varken tamamlanamamış bir projeden bahsetmekteyiz.
Başta Suriye olmak üzere bazı komşu ülkelerle
yaşanan problemler, hükümetlerin yatırım tercihlerini değişik bölgelerdeki değişik projeler doğrultusunda kullanması ile başka projeler için temin edilen dış kaynakların nedense bu proje için temin edilmeyip finans sorununun halledilmeyişi nedeniyle yılan hikayesine dönen GAP ile ilgili rakamsal bilgilere bakalım.
Master Eylem Planının hazırlandığı 2008 öncesi projeye yıl be yıl ayrılmış ödenekler:
* 1998 1 milyar 302 milyon,
* 1999 1 milyar 105 milyon,
* 2000 1 milyar 527 milyon,
* 2001 689 milyon,
* 2002 849 milyon,
* 2003 815 milyon,
* 2004 818 milyon,
* 2005 20 milyon,
* 2006 25 milyon,
* 2007 27 milyon.
Gerekli önem verilmiş, yeterli ödenekler temin edilerek bitirilmiş olsaydı :
* 2.1 milyon hektar alan sulanmış olacaktı,
* Yılda 27 milyar kwh elektrik enerjisi üretmiş olurduk,
* KİŞİ başı gelirde %209 artış sağlanırdı,
* 3.8 milyon kişiye istihdam yolu açılırdı,
* Yılda 2.2 milyar $ enerji getirisi olurdu,
* Yılda 2.1 milyar $ sulama getirisi olurdu,
* Tarım ürünlerinin ithali için yıllık harcanan
9 milyar $ ülkede kalırdı,
* Her yıl başka illere mevsimlik işçi olarak giden 500 bin kişi kendi illerinde istihdam edilmiş olurdu.
Turkiye'yi uçuracak, bir bölgesel kalkınma planı olarak başlayan GAP ; bölgeye doğrudan katkısı olmayan baraj yapımlarıyla sudan üretilecek elektriğe öncelik verilerek, bölgeyi kalkindiracak olan sulama projeleri ihmâl edildi. Bölge için kalkınma projesinden çok, batı için enerji yatırımına dönüştürüldü.
2018 sonrası GAP Eylem Planı yenilenmeyerek iş adetâ oluruna bırakılmış. Sulama Kanallarının bitmesi için gerekli olan 11 milyar$'lık ödenek temin edilememiş, Kızıltepe Ovasının kanalı bittiği halde su verilemiyor durumda.
Gelişen ve devam etmekte olan bütün bu olumsuzluklara rağmen ; ilimiz milletvekilleri, projenin başladığı günden beri "çevreye rahatsızlık vermemek için" sessizliklerini korumaya devam etmekte. Bir öncekiler; bürokrat tayinleri, iş takipleri, silah ruhsatları ile hizmetlerini (!) sürdürüp giderken, şimdikiler de ; bürokratlarla uğraşma görevini sürdürmenin yanında, bakan karşılama-uğurlama ve taziye görevlerini ifa etmekten bu gibi işlere ayıracak zamanı bulamıyor.
İşte tam burada bir parantez açma durumundayım.
Sezar'ın hakkını Sezar'a teslim etme gibi bir görevi yerine getirip ; 19 yıl önce, tarihe not düşülecek nitelikte bu konu ile ilgili bir gelişmeyi paylaşmak istiyorum.
Yıl 2003.
Benim, bir Kızılcahamam Toplantısı olarak bildiğim, haddizatında; AKP Grup Toplantısının kapalı bölümünde zamanın milletvekili Nihat Eri, bölgenin ve Mardin'in sorunlarını içeren konuşmasının büyük bir bölümünü GAP'a ayırarak, gerekli ilgi ve ödeneğin ayrılmadığına vurgu yapıp - tanıdığımız AKP için ezber bozan nitelikte- can alıcı noktalara temas ediyor.
GAP'ın 250 milyonluk AB ve yanıbaşındaki 300 milyon kişilik Ortadoğu pazarının tam ortasında en ideal tarımsal üretim koşullarına sahip işlenmemiş bir elmas gibi durduğunu ifade eden Eri ; 2003 bütçesi hazırlandığında hak ettiği önemin verilmediği ve yeterli kaynağın ayrılmadığı konusunda görüşlerini sıralıyor.
Bu konuda başka hiçbir milletvekilinin boylesine net bir ifadeyle dile getirmediği GAP'ı ; " Adı var kendi yok " şeklinde tanımlayan Milletvekili Nihat Eri ; Bütçe Plan Komisyonunda Başbakanlık bütçesinin görüşülmesi esnasında, Başbakanlığa bağlı Devlet İstatistik Enstitüsünden Diyanet Işleri Başkanlığina, Gençlik-Spor Genel Müdürlüğünden Danıştay'a kadar her konunun konuşulduğunu, nedense GAP İdaresi Başkanlığı'nın gündeme bile getirilmediğini ifade ederken hükümetlerin GAP'a nasıl baktıklarını göstermiş oluyor.
Belki biraz mevzu dışı olacak ama ; parmak kaldırıp indirme, büyüklerinin yanında durma, gerektiğinde onlara mihmandarlık yapma, karşılama-uğurlamalara katılma özelliklerinden başka meziyeti olmayanlara birden fazla milletvekili olma veya partinin üst organlarında yer alma şansı verilirken ; Kurucu Il Başkanı ve ilk dönem milletvekili olan Nihat Eri'nin aynı şansı bulmadiginin nedeni, bence milletinin verdiği vekalet yetkisini doğru yönde kullanma ısrarı olmuştur.
Sadete gelirsek ;
Mekânın cennet olsun, nurlar içinde yat Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel ; kendine has bir biçimde şapkanı havaya kaldırıp, meşhur ifade şeklinle
" GAP'ı GAPTIRMAM " demiştin.
Sen GAPAMADIN,
Senden sonrakiler de GAPAMADI,
Şimdikilerin de GAPMAYA hiç niyetleri yok, galiba imkanları da yok...