Ne zamandır Mardin adına sevindirici bir haberle güne başlamamıştık.
Bu sabah sosyal medyada yer alan ve "ucundan birşey kaparmıyım" düşüncesiyle, ilgili-ilgisiz kişilerce sahiplenircesine paylaşılan haberde;
Mardin Prof.Dr.Aziz Sancar Havaalanının uluslararası uçuş trafiğine açık hale geldiği belirtildi.
Resmi Gazetede yayımlanan, 30 Mayıs 2025 tarih ve 9910 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine göre ;
Mardin Prof.Dr.Aziz Sancar Havaalanı, uluslararası giriş çıkışlara açık, daimi hava hudut havaalanı ilan edildi.
Mardin adına sevindirici bir gelişme.
Hayırlı olsun.
Gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkürler.
Ancak ;
İleriye dönük ciddi katkı sunacağına inandığım bu karar alınmadan, daha öncelikli konuların çözüme ulaştırıldığı müjdesinin verilmesi, daha sevindirici olurdu diye düşünüyorum.
Gelişmeler ;
iki gün önce "suşi yeme" konusunda yaptığım bir değerlendirmeyi çağrıştırdı.
Herhangi bir konudaki yazıya cazibe kazandıracak diye fantastik kelimeler eklenmesinin, bazen "cuk" diye oturduğuna bazen de amacından uzaklaştırabileceğine vurgu yapmıştım.
Midyat'ın su sorununun çözümlenmeden gereksiz bazı işler yapıldığı anlamına gelen "suşi yemek değil su içmek istiyoruz" yazısında ;
yapılmış değerli işleri görmemek veya önemsememek haksızlığı, suşi fantazisini amacı dışına taşımıştı.
Bu çağrıştırma sonrası, uluslararası uçuş trafiğine açılmış olmasını değerli bulduğumu yinelerken,
Mardin Prof.Dr.Aziz Sancar Havaalanı bünyesindeki bazı yurt içi sefer sayılarının yeterli düzeye çıkartılması, bazı iller için iptal edilmiş seferlerin tekrar başlatılması, bilet fiyatlarının makul seviyeye çekilmesi, hizmet kompleksinde sosyal alanlara yer verilmesi gibi önceliklerin sağlanması konularını birleştirerek ;
içinde kaburga dolması, içli köfte, sembusek bulunan bir mahalli yemek tabağı sonrası,
soframıza güzellik katacak suşiyi de mutlaka isteriz.
