USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Cudi Dağı’nın Sefine Doruklarında

07-05-2023
Bir dağa çıkmak, dünyanın her yerinde çağlara gitmek gibidir.
Ama bu dağ, Kardu / Cudi Dağı olunca, adeta insanlığın doruğuna, uygarlık tarihine çıkmak anlamına gelir.
Bana göre, Kardu / Cudi Dağı insanlığın rahmidir. 
Şırnak Üniversitesi’nin ev sahipliğinde, organize edilen 1inci Uluslararası Turabdin Sempozyumunun çok verimli iki günlük çalışmasının ardından yurtiçinden ve yurtdışından gelen bilim insanları eşliğinde dün Cudi Dağı’ndaki Sefine bölgesi ziyaret edildi.
Çok arzulamama rağmen Kardu / Cudi Dağı’na ancak dün çıkabildim.
Harekette her daim sarsıntı ve devinim vardır.
Çünkü hayat sarsıntılarla başlar, çoğu kez sarsıntılarla devam eder.
Ancak unutulmasın ki, hareket varsa devinim vardır. Oluş vardır.
Kalbimiz vura vura, sarsılarak, heyecanlanarak, içsel sarsıntılar içinde  tırmandık Cudi’nin doruklarına..
Sempozyumdaki bilgi sofrasının lezzeti Cudi Dağı’nın doruklarında yerini ruhsal bir dinginliğe bırakmıştı.
Sefine bölgesine çıkarken yurtdışından gelen diğer Süryaniler gibi ben de çok heyecanlanmıştım.
Çünkü o doruklar çok çok şey anlatıyordu. Çok şey fısıldıyordu...
O doruklar mistik enerji doluydu. Üslubu öğretici olsa da, asla tepeden bakan bir üslup değildi.
O üslup mütevaziydi. Doğal ve samimiydi. 
O üslup affeden, yüzleşen bir yüceliği yeşerten bir kalbe, samimi bir kalbe davet eder gibiydi.
Altımıza serdiği sıcacık bir minderiyle kuşatıcı bir nezaketle bize ‘‘hoş geldiniz’’ diyordu sanki.
Hakiki samimiyetiyle o doruklar bizimle el sıkışıyor, kucaklaşıyordu.
Grupta bulunan herkes o kutsal mekânı gördü. Hissetti.
O muhteşem dinginliği dinledi.
Ancak ben farklı gördüm.
Etrafa yaşam nefesi dağıtan o doruklardaki dinginliği okumak çok zor olsa da, ben farklı hissettim.
Süryani kültüründe Cudi Dağı, Kardu ismiyle bilinir.
Kardu ismi, Süryanicenin kadim damarlarından biri olan eski Akkadça/Asurcadan günümüze gelen bir isimdir.
Tıpkı komşu Gabar dağı gibi ‘‘yiğit, cesur’’ anlamına gelir.
Kilise kayıtlarına göre, Kardu bölgesi, Mor Evgin’in öğrencilerinin  (4. Yy’da) çalışmaları sayesinde Hıristiyanlığa geçiş yapmıştır.
Bu nedenle bugün Cudi Dağı’nın sefine bölgesi olarak bilinen dorukta henüz o erken dönemde bir manastır inşa edilmişti. O manastıra Aziz Mor Yakup ismi verilmişti.
Kilise tarihi ve (özellikle hagiografik eserler) Kardu bölgesine atanan  metropolitlerden/episkoposlardan, Kardu dağlarında kurulu manastırlardan, bu dağın eteklerinde yapılan Süryanice edebi üretkenlikten, Kardu kökenli münzevilerden, üstat ve din adamlarından çok bahseder.
Bu da gösteriyor ki, Süryani kültürü için Kardu bölgesi adeta akan bir ırmak gibi idi bir zamanlar.. 
Bu vesileyle o ırmaktan kalıntıları günümüze kadar gelen ve tarihi kayıtlarda geçen Kardu / Cudi Dağı’nın üzerinde ve eteklerinde kurulu bulunan ve genellikle Aziz Mor Evgin'in öğrencilerinin ismi üzerine inşa edilen bazı manastırları tanımanın faydalı bir bilgi olacağını düşünüyorum. 
Tespit edebildiğim kadarıyla bu manastırlar şunlardır:
Kamul Manastırı, Gelala Manastırı, Mor Basima Manastırı, Mor Adona Manastırı, Mor Yuzadak Manastırı, Mor Abdyeşu Manastırı, Mor İshak Manastırı… ve diğerleri….
Başka kültürlerdeki iyiyi/güzeli görmek ve anlayışlı davranmak için aynı olmamıza gerek yok. Her kültürün içindeki hakikati görebilmek, bakış açımızın genişlemesine yardımcı olacağını düşünüyorum. 
Asıl olan bilinçli niyettir.
Söylediğimiz sözler ve yapmış olduğumuz eylemler o niyeti ya zayıflatır öldürür ya da güçlendirir oldurur!
Bilimsel sempozyumlar, arkeolojik kazılara benzer. Üstü toprakla örtülü bilinmeyen yeni bilgileri gün ışığına çıkarırlar. O bilgileri işler, güçlendirir ve var ederler.
Şırnak Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Abdurrahim Alkış’ın değerli şahsında ‘1’inci Uluslararası Turabdin Sempozyumunun düzenlenmesinde emeği dokunan herkese içtenlikle teşekkür ederim.