USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Diriye Yoksa, Ölüye Biraz Saygı

10-04-2021
Tüm acımasızlığıyla süregelen yaşamımıza hakıim olan bu iklim birçok değerimizi beraberinde götürüyor.
Geleneklerimiz-göreneklerimiz diyorduk yok oldu gitti.
Birlikte yaşama isteğimizin yerinde yeller esiyor.
Yardimlaşma-dayanışma hasletinden eser yok.
Hoşgörü ve bağlı olarak affedebilme erdemini ara ki bulasin.
Şimdi de sevgi ve saygı kavramlarını unuttuk.
İhtiyacı olanlardan bir zerrecik sevgiyi esirger duruma geldik. Sevgisiz yaşam olmaz diye düşünmekten vazgeçtik.
Toplumun bir arada yaşayabilme kuralının saygıdan geçtiğini unuttuk. Bireyin topluma sunabileceği en değerli hediyenin saygı olacağını düşünmeden....
İnsan yaşamında madde her ne kadar gerekli olsa da ; yokluğu çöküntü yaratmaz, yok etmez.
Lâkin mananın yok oluşu 8 şiddetinde bir deprem gibi her tarafı yeknesak eder.
Şefkata ihtiyacı olana bir tutam sevgi....
Toplumun değerlerine saygı,
Yasalara saygı,
Fikirlere saygı,
Büyüklere saygı gücün ve kudretin temel direğidir.
Egolarımıza ve kibirimize yenik düştüğümüz bu günlerde; maneviyatın mihenk taşı olan bu ulvi değerlerde ne yazık ki sarsıntılar yaşanmakta .
Ayrıştırıcı söylemlerle yaratılmak istenen ortamda ; hoşgörü ve tahammül duygularını yok sayarak sevgi fukaraligi oluşturma yolunda adımlarımızı siklastirmaktayiz .
Turk- Kürt çelişkisi....
Alevi- Sünni tartışmaları....
Müslüman- Hıristiyan ayırımcılığı gibi yaklaşımlar; yaratılmak istenen ve hatta nisbeten de olsa yaratılmış olan sevgi eksikliğinin ürünüdür.
Halen yaşanmakta olan ve toplumun büyük bir kısmını olumsuz etkileyen, yine büyük bir kesimin tasvip etmediği yönetimsel kararların kaynağında da yasalara saygının kalmadığı gerçeği yatmakta .
Toplumsal mutabakatin yok sayıldığı, yasaların tanınmadığı bireysel kararlar, hukuku yok sayan bir anlayışın tezahürüdür.
X X X
Yerelde bir saygı eksikliğinden bahsedip , gerekli saygının sağlanması yönünde bazı istekleri dile getirmeye calışırken; konu dallanıp- budaklanıp nerelere geldi....
Konu Artuklu ilçesinde ivedilikle çözülmesi gereken mezarlıklar konusuydu.
Zaruri bir ihtiyaç haline gelmiş derli-toplu ve usulüne uygun mezarlık, vatandaşın öncelikli beklentilerinden biridir .
Ihtiyaca cevap verecek nitelikte mezarlığın bitişine kadar ; mevcut mezarlıkların ıslah edilmesi, bakımının sağlanması ve en önemlisi korunması gerek.
Her yerde bulundugu gibi; Mardin'de de bulunan madde bağımlısı bazı kişilerin uğrak yeri haline gelmiş mevcut mezarlıklar , yetmiyormuş gibi bazı sadist ruhlu psikopatlar tarafından tahrip edilip perişan duruma getirilmekte.
Mezarlara karşı yapılan bu saygısızlıgın önlenmesi için öncelikle yüksek koruma duvarlarının yapılması ve mezarlıkları gece gündüz bekleyecek bekçilerin görevlendirilmesinin gerekli olduğuna inanıyorum.
Zaman zaman belediyelerce mezarlıkların korunması amaclı duvarların yapıldığı görüldüyse de ; iki-üç sıralı örülen duvar bir çözüm olmamış, isteyen istediği noktadan atlayarak amacına ulaşabilmiştir.
İşin daha da traji-komik yani ; mezarlık alanını işgal edip kendine avlulu-bahçeli, 3+1ev inşa edenlere ve daha da ilginci başka yer yokmuş gibi yine mezarlıklara bir değil iki okul yaptırmış olanlara müdahele edilmeyişi olmuş.
Şu anda dahi ; mezarlık manzaralı ve mezarlığa sıfır durumda olan okullarda körpecik çocuklar eğitim görmekte. Ders anında pencereden baktığında ağlayıp-dövünenlerin eşliğinde gömülen cenazeleri izleyen ve teneffüste mezarlar arasında saklambaç oynayan çocuğun psikolojisini merak eden olmamış bugüne dek.
Yaşadığımız sürece sevgi ve saygıyı birbirimizden esirgeyecek duruma gelmiş isek te ; gelin ölülerimize saygıda kusur etmeyelim.
Yarın taslari kirilmis , tahrip edilmis mezarin sahibi birimizden biri olabiliriz.
Yarın birimizden birinin mezarı başında esrar sarılıp içilebilir, tiner çekilebilir....