USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Evet Yine Turizm, Evet Yine Dara, Evet Yine Boncuklu Tarla

14-10-2021
Bazı arkadaşların," yazacak başka şey yokmuş gibi neden aynı konuyu yaziyorsun " demekte olduklarını duyar gibiyim.
Elbette yazacak başka şeyler de var. Onları da yazıyor, yazmaya devam edeceğiz. Ancak ;
Mardin'in geleceğinin turizm olduğuna ,
Mardin'de mevcut tarihi zenginliklerin çok daha önemsenmesi gerektiğine ,
Mardin'in turizm pastasında çok daha fazla pay sahibi olduğuna ,
Mardin'in şu andaki turizm faaliyetleriyle yetinmemesi gerektiğine,
Mardin'in bu konuda kabuğunu kırıp, kendini aşmasının şart olduğuna en fazla inanlardan biriyim.
BM Dünya Turizm Örgütü (BMDTÖ) 2019 yılı verilerine göre; 51.2 milyonla Dünyada en fazla turist çeken 6. ülke olmasına rağmen, 29.8 milyar dolar yıllık gelirle ancak 13. sırada yer alabilmektedir.
Bu örneği Mardin özeline indirgediğimizde ; turizm markası çok daha yüksek olması gereken Mardin'in, Belediye ve Kültür Turizm Bakanlığı belgeli 72 konaklama tesisi 2683 oda ve 5567 yatak sayısına rağmen 2019 yılında toplam 410.373 kişinin konakladığinı görüyoruz. Her ne kadar abartılan milyonluk rakamlar olmasa bile ; tanıtılmış olduğu kadarıyla bu rakam küçümsenecek bir rakam değil.
Yaklaşık 17-18 yıl önce yakılan bu meşale; dar olanaklarla, emekliye emekliye ;
- İçli köfte, kaburga dolması, imlebbes gibi yerel ürünlerin tanıtımiyla,
- Telkari Gümüş Islemeciliğiyle,
- Görünür haldeki birkaç cami, manastır, medrese ve tarihi binaların varlığıyla,
- Ilgisiz giysi ve aksesuarlar kullanıp icra edilmeye çalışılan, kültürel miras niteliğindeki müzik ve folklorik gösterileriyle,
- Dillerin ve Dinleri Kardeşliği, Medeniyetin Beşiği, Mezopotamya'nın Misafir Odası gibi sloganlarla,
- Her ne kadar Mardin'in yaşam gerçeğinden uzak senaryolar olsa bile ; Mardin ve Midyat'ta çekimi yapılan televizyon dizilerindeki cezbedici binaların ön plana çıkartılmasıyla,
- Ve de zaman zaman gereksiz abartılar yapmasına rağmen yerel basının tanıtım gayretleriyle bugünlere gelindi.
Bu pasta dilimi artık yetmez oldu Mardin'e. Sahip olduğu tarihi ve kültürel zenginlikler turizmde çok daha iyi yerleri hakkediyor olsa bile ; maalesef daha fazla gayret gerektiren çalışmayı ve bu çalışmanın oluşabilmesi için siyasi birliktelikle , bu konunun ele alınıp siyasi baskıyı yaratacak ortamı oluşturma gayreti hep yok sayıldı.
Senelerden beri üniversite öğrencilerinin tez çalışmaları icin ve sembolik odeneklerle yapılan amatör kazılarla Dara'da gün yüzüne çıkarılan tarihi kalıntıların çok daha fazlasının bulunduğu, arkeologlar ve sanat tarihçileri tarafından açıklandığını ve Dara'nın bir Mardin olarak değil, Türkiye olarak düşünülüp büyük bir proje halinde yeterli ödeneklerle ele alınmasının doğru olacağının söylendiğini görüyoruz.
Dargeçit ilçesine bağlı bir kırsalda yapılan kazılarla ortaya çıkan Boncuklu Tarla'da durum farklı değildir. Oralarda da bakanlık tahsisli yeterli ödeneklerle, Göbeklitepe'den daha önemli kalıntıların orta çıkacağı saptanmış durumda.
Bu durumda öncelikli yapılması gereken ; gecikmiş olmasına rağmen, Mardin Koruma Amaçlı Imar Planının çıkartılıp, bir an önce bu yerlerin koruma altına alınmasıdır. Dara'da tarihi kalıntı taşlarının köylülerce kendi ihtiyaçlarında kullandıkları, Boncuklu Tarlanın içine traktörlerle girilip tarihi eser arandığı haberleri çıktı. Bu yanlışlıkların önünü kesmenin tek yolu bu yerlerin ivedilikle kamulastırilmasindan geçer. Dara'nin tezek kokularindan kurtuluşu Oğuz köyünün boşaltılıp başka bir yere nakliyle mümkün olabilir. Vali Mahmut Demirtaş'ın Dara'da Ziyaretçi Karşılama Tesisi kurma çalışmaları, mevcut duruma göre ısabetli bir karar olmuştur.
Bu iki tarihi zenginliğin yaninda; ele alınıp bir an önce olabileceği düzeye getirilmesini bekleyen onlarca yer ve mekan var. Onları da detaylı olarak gündeme taşımayı bir başka yazıya ertelerken ;
Mardin'i dünyaya tanıtacak nitelikteki Dara ve Boncuklu Tarla için bugüne kadar yerel bazda yapılan mütevazı çalışmalar yeterli değil. İstenen düzeyde gerçekleşmesi için siyasi baskılar kaçınılmazdır. Milletvekillerinin konuya ciddiyetle sahiplenmesi gerek, bunun yolu da iktidarıyla muhalefetiyle tüm Mardin Milletvekillerinin ortak hareket etmesinden geçer. Sadece milletvekili değil, Mardin Milletvekili olduklarını hatırlamaları gerek.
Iktidar Milletvekilleri Sayın Şehmus Dinçer ve Sayın Cengiz Demirkaya'nın ; karşılama uğurlamalardan, taziye ve düğünlerde boy göstermeden, arada bir esnaf ziyareti diye evrensel hale gelmiş Corona Selamı ile vatandaşı selamlayarak kameralara gözükmekten vazgeçerek ;
HDP Milletvekilleri Sayın Mithat Sancar, Sayın Ebru Günay, Sayın Pero Dündar ile Bağımsız Milletvekili Tuma Çelik'in, görevlerinin sadece hak ve özgürlükler ve barışı savunmak, parti sorunları ile uğraşmak olmadığını hatirlayarak; bugüne kadar denemeyi düşünmedikleri birliktelik içinde bu konuda irade kullanmaya davet ediyorum.
DIP NOT : Dün yazdığım bu yazıyı bitirmeden AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş'un
" STK' lar İle Buluşma Toplantısına " katıldım.
Sayın Kurtulmuş, konuşmasının uzun bir bölümünü Dara ve Boncuklu Tarla konularına ayırarak; " Göbeklitepe'den daha zengin kalıntılara sahip Dara ve Boncuklu Tarla için istemesini bilmek gerek. Şanlıurfa istemesini bildi " derken neleri ima etti dersiniz ?...