USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

GAP ANANIN HEDİYESİ İKİ SEVİMSİZ ÇOCUK

16-07-2023
Yıllar yılıdır Mardin'de süregelen sorunların başlıcaları ve hatta kronikleşmiş olanları içme suyu ve elektrik enerjisi sorunlarıdır.
Benim yıllardır icra etmeğe çalıştığım yazarlık süresince de en fazla dillendirdiğim konu bu iki sorun ve bu iki sorunun kaynağı olan GAP olmuştur.
Son günlerde her üç konuda yaşanmakta olan gelişmeler üzerine tekrar gündeme taşıma zorunluluğu doğdu.
En seri ve kesin tedavinin doğru tanı olduğu gerçeğinden hareketle; esas kaynağı saptayarak çözümü aramanın daha doğru olacağına inananlardanım.
Kolaycılığa kaçarak, her ne kadar sorunu basit nedenlere dayandırarak süreci çeşitli suçlamalarla geçiştirmeye çalışmışsak da ; gerek Beyazsu Şebekesinde ve gerekse elektrik enerjisi konularında yaşanan ve halen yaşanmakta olan sorunlar GAP kaynaklıdır.
Adeta yılan hikayesine dönen ve 48 yıldan beri tamamlanamayan projenin, Mardin Ovası'nı sulayacak olan sulama kanallarının 2017'de törenle yapılmış açılışına rağmen devreye girmeyişinin nedenidir içme suyu ve elektrik enerjisi problemleri.
# Sulama kanalları devreye girip, yeterince su alınabilseydi eğer Beyazsuyun Mardin ve Kızıltepe şebekesinde tarımsal sulamada kullanılan yüzde yetmişlik bir kayıp oluşmazdı.
# Sulama kanallarının tamamlanmış olması halinde gereğinden fazla sondaj açılmayacak, hem yeraltı sularında büyük bir eksilme olmayacak, hem sondaj kuyuları için kurulan trafolardan sağlanan pahalı elektriğin faturası yük olmayacak, kayıp-kaçak oluşmayacak, çiftçinin traktörüne el konmayacak, icralık olmayacak, yollar trafiğe kapanmayacak, istenmeyen çatışmalar olmayacaktı.
# Kayıp-kaçak enerjinin bedeli tüm vatandaşlara yansıtılmayacak, birkaç kişinin neden olduğu bu kayıp-kaçak nedeniyle bölge insanına potansiyel hırsız şeklinde yaklaşılıp "elektrik hırsızı" olarak anılmayacaktı.
Tanısı yapılmış ve kaynağı saptanmış hastalığın tedavisi; uzman doktor ve bu doktorun vereceği reçete ile uygulayacağı diyet listesiyle mümkün olabilir.
Teşhis konusunda heba edilmiş bunca zaman sonrası yapılması gereken; ehliyetsiz kişilerden uzaklaşıp yandaş-candaş lobilerinden vazgeçerek branşında uzmanlaşmış doktorlarla tedavi sürecini hızlandırmaktır.
Ehliyetsiz ve yeteneksiz kişilerin yetkili kılınıp, meydana getirilmiş olumsuzlukların faturasını çok ağır ödemiş bir toplumun, aynı nitelikte isimlerle süreci devam ettirmesinde büyük sakıncalar vardır.
Söz konusu olan işlerin yürütüldüğü kurumlardan iki yetkilinin açıklaması, eskiye dönük bir itiraf niteliğindedir.
" Elektrikte kayıp-kaçağın %71'ini mevcut abonelerin %4'ü kullanmaktadır" diyen DEDAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Atalay, 18 milyar liralık ödenmemiş faturanın var olduğunu belirtiyor.
MARSU Genel Müdürü Mehmet Songur ise; içme suyu olarak kullanılması gereken Beyazsu şebekesinde tarımsal sulamada kaçak olarak kullanılması nedeniyle %70'lere varan bir kaybın olduğuna değinerek, 4-5 milyonluk nüfusun her abonesine 1600 litre/saniye su verilebilecek düzeyde olan şebekenin Artuklu ve Kızıltepe'ye varıncaya kadar 600-700 litreye düştüğüne vurgu yapıyor.
Yazının başında değindiğim gibi; hem elektrik enerjisi, hem içme suyu konularında yaşanan sıkıntıların kolaycılığa kaçıp, basit basit nedenlere dayandırılarak vatandaşın mağduriyetine neden olunduğu, oysa gerçek nedenin ehliyetsiz kişilerin bulunduğu kurumlarda denetimin sağlanmadığı gerçeği her iki açıklamada çok net olarak gözükmekte.
Yeterli düzeyde denetim derken;
"2011 yılında zamanın birim fiyatlarına göre yaklaşık 3 milyon lira maliyetli, Beyazsu Şebekesindeki kayıp-kaçağı tespit amaçlı DSİ tarafından tesis ettirilen SCADA SİSTEMİ, geçmiş kayyım dönemindeki MARSU yönetimi tarafından neden hiç kullanılmamış, kullanılmaya gerek duyulmadan çökmeye terk edilip neden büyük kayıplara sebebiyet verilmiş" sorusunu sormadan geçemiyorum.
Tanısı belli hastalığın tedavisi için branşından uzak yetersiz doktorların tedavi yöntemi ve uygun gördükleri reçetelerin, hastamızı ayağa kaldırma yeteneğinde ve ehliyetinde olmadıkları gerçeği karşısında hemşehrilik lobisi güderek sürdürülmesi, hastanın entübe olmasına yol açabilir. Dikkat !..
Hemşehrilik lobisinin kazanımı olan Viranşehir DSİ 152 Şube Müdürü'nün Sulama Kanallarına su verilmesi konusunda bugüne kadar bir gayretinin olmayışının yanında ; Nusaybin DSİ 102 Şube Müdürü'nün Beyazsu Şebekesindeki ihmal ve yetersizliği görmezden gelinerek, alternatif projenin kontrol teşkilatında yer alıp kontrol amiri olması yeterliliğine sahip olup olmadığına bakılmalı.
Cevap arayan birkaç soru ile yazıyı bitirmek isterim :
# 10 yıldan beri Midyat'a neden su verilemiyor ?
# İsale hattı döşenmiş olduğu halde, Ömerli ve Yeşilli'ye neden Beyazsu verilmiyor, verilmeyecekse bu hat neden yapılmış?
Son bir soru :
# Türkiye'de mevcut DSİ teşkilatlarındaki Yapı İnşaat Şube Müdürlüklerinin kaçının şube müdürü ziraat mühendisidir ?