Birkaç gün sonra, onbir ayın sultanı olarak belleklerimizde yer alan ramazan ayına girmiş olacağız.
Çarşamba gecesi ilk sahur,
Perşembe günü ilk orucu idrak edeceğiz.
Sevgi,
Hoşgörü,
Yardımlaşma,
Dayanışma temalarının hakim olacağı bu bereket ayını kendine özgü gelenekler çerçevesinde geçirmeye çalışacak insanlar.
Her geçen yıl biraz daha ağırlaşan yaşam koşullarında; eskilerde olduğu gibi, yakınlarla birlikte oluşacak iftar sofralarında, birlik ve beraberliğin devam etmesi için yapılacak dualar sonrası oruç açılmak istenecek.
Her iftar sofrasına çevredeki yaşlı kişilerin, yardıma muhtaç kimsesizlerin, dulların-yetimlerin misafir edilmesi geçecek gönüllerden.
Ramazan ayının olmasa olmazı mercimek çorbası, çiğköfte ve kahiyenin baş köşede olacağı iftar sofralarında iftar topunun atması hayaliyle geçecek mübarek ayın her bir günü.
Büyüklerinden gördüğü; yardımlaşma ve dayanışmanın hakim olduğu ramazan geleneklerini yerine getirebilmesi için gönül zenginliğinin kâfi gelmeyeceği günlerden geçiyoruz.
Açlık sınırının, yoksulluk sınırının telafuz edilmesinden bile utanıp sıkıldığımız bu günlerdeki yaşam koşullarında ; gönüllerden geçen iftar sofralarında bulunamamanın ezikliğini yaşamakta büyük bir çoğunluk.
Bırakın işsizi-güçsüzü.
Yaşam koşullarının çok altında belli bir geliri olanlar bile; yetişemediği, altında ezildiği kira bedeli, elektrik-doğalgaz ve su faturalarının yanında fahiş fiyattaki temel gıda ihtiyacını karşılayamaz durumda.
Kira, elektrik, doğalgaz ve suyun sürekli zamlanmasının yanında; başta sebze-meyve, et ve süt ürünleri olmak üzere temel gıda maddelerinin günübirlik etiket değişimine gidiyor olmasıdır ramazanın dolu dolu yaşanabilmesine engel olan.
Yaşamı oldukça zorlaştıran bu ekonomik koşulların yanısıra; aralarında Artuklu'nun da bulunduğu bazı yerleşim alanlarında denetimsizlikten kaynaklanan farklı fiyat uygulaması bir başka sorunu beraberinde getiriyor.
Birlikte bir bakalım.
Kuru soğan : Artuklu pazar yeri ve manavlarda 18-20 TL. Kızıltepe pazar yeri ve manavlarda 7 TL.
Patates : Artuklu'da 15 TL. Kıziltepe'de 5.5 TL.
Patlıcan : Artuklu'da 35 TL. Kızıltepe'de 20 TL.
Çeri domates : Artuklu'da 25 TL. Kıziltepe'de
12 TL.
Portakal : Artuklu'da 15 TL. Kızıltepe'de 8 TL.
Çoğaltabileceğimiz sebze ve meyvenin fiyatları arasındaki büyük fark nereden kaynaklı?
Zararına satışın imkanı olmadıģina göre bu acayip farkın kurumsal denetimsizlikten kaynaklandığı belli oluyor.
Uzun süredir devam etmekte olan bu uygulamadaki korkunç fiyat farkı konusunun vatandaşın şikayetlerine ve defalarca yazılıp çizilmesine rağmen bir türlü çözümlenmemiş olması gerçekten talihsiz bir gelişme.
Denetim ; bir iki zabıta memurunun kameralar eşliğinde market ve pazar yeri tablalarındaki etiketlere bakıp geçmek değildir.
Özellikle sebze ve meyvelerin toptancı irsaliye fiyatları ile hal çıkışı fiyatların detaylı ve sıkı bir şekilde denetlenmesi gerek.
Artuklu'da yaşayanlar birkaç arkadaş birlesip aynı arabayla; sebze ve meyve ihtiyaçları için Kıziltepe'ye, et ihtiyaçları için Ortaköy'e, peynir ihtiyaçları için Diyarbakır'a gitmeyi tercih eder duruma geldi.
Bu işin gereğini Artuklu Belediyesi bir türlü yapmaya yanaşmadı.
Bu durumda Kızıltepe Belediyesi iki husustan birini yapmalı :
Ya Artuklu esnafına kötü örnek(!) oldukları için Kızıltepe esnafı cezalandırılmalı,
Veya insaf ölçülerinden ayrılmadan, halka normal fiyatla satış yaptıkları için birer plaketle ödüllendirilmeli.
Belki ders çıkaran olur.
