Atama biçimi olarak demokratik bulunmayan ve halkın iradesinin yok sayıldığı bir sistem olarak kabul edilen kayyım ; Mardin'de iki farklı uygulama biçiminde kendini gösterirken, bu farklı uygulamalar doğal olarak iki farklı karşılık buldu.
Mardin Büyükşehir Belediye Başkan Vekilliği görevini iki kez atanmış bir kayyım olarak uzun süre yürüten bir önceki Vali Mustafa Yaman ;
yönetim anlayışı olarak tercih ettiği "tek adam" anlayışîyla bırakın hizmet etmeyi, ardında teftiş konusu ve soruşturma konusu olmuş bir takım ciddi söylentiler, şişirilmiş bir kadro, Mardin'e uygun olmayacak bir takım icraatlar, mevcut halleriyle bitirilmesi mümkün olmayan, vatandaşın bir türlü kabullenemediği ve akibetini merakla beklediği ucube projeler bırakıp gitti.
Mardin'i etrafında topladığı birkaç kişiden ibaret olduğunu düşünerek halkla ilişkileri sıcak tutmayarak, kapılarını vatandaşa kapalı tutan bir anlayışla ; etkin ve yetkin kişilerden görüş almayı düşünmeden "ben yaptım oldu" mantığıyla hareket ederken Vali ve aynı zamanda Büyükşehir Belediye Başkan Vekili görevlerinden çok siyasi parti il başkanı gibi görev yaptı. Halktan uzak durdu.
Ardında Mardin'in tarihi dokusuna hiç uymadığı gibi, neye benzetilmek istendiği anlaşılmayan Cumhuriyet Meydanı düzenlemesini, araçlarin da yayaların da içine batıp çıkamadığı " battı-çiktı " ucubesini, kentin büyük ihtiyaç duyduģu otopark sorununun çözümlenmesi için düşünülüp projelendirilen Diyarbakırkapı Çok Katlı Otoparkının kamu hizmeti anlayışından uzaklaşıp devasa bir yapıya dönüştürmek için üç kez proje değişikliğine gidilerek üç ayrı protokolle tamamen ticari yapıya dönüştürülmesinin önünü açıp , kimsenin kabullenemeyeceģi aykırı yapıyı böylesine bırakıp giden bir vali olarak tarihteki yerini almış oldu.
Valiler kararnamesiyle görevinden alınan Mustafa Yaman bu uygulamalariyla ardında bıraktığı enkaz ve vatandaştan uzak kalma davranışıyla ; kayyım uygulamasına mesafeli duran kent halkının bu uygulamaya karşı olan duygularını haklı kıldı.
Ta ki Adana Valisi Mahmut Demirtaş'ın Mardin Valiliği ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkan Vekilliğine atanıp bu görevlerine başlayıncaya kadar.
Yeni Vali ve Belediye Başkanı , öncelikle ihmal edilmiş halkla ilişkileri sağlamak için hem Artuklu'da hem diğer ilçelerde sık sık ziyaretler gerçekleştirip halkla kucaklaştı, kapılarını açık tuttu.
Belediye ıçindeki çalışmalara el atıp ahbap-çavus ilişkileriyle işe yerleştirilmiş ancak hicbir iş yapmayan yüzlerce kişinin işine son verdi.
Birimler arasında sağladığı koordinasyonla işlerin daha seri ve daha şeffaf yürütülmesini sağladı.
Kararların görüş alınarak yapılması ve hesap verebilirlik anlayışını getirdi.
Bu ince ve yerinde dokunuşlar sonucu yarattığı güvenle Belediyeyi zedelenmiş imajından kurtarıp, vatandaşın kayyıma bakış açısını değiştirdi.
Kurmuş olduğu kadrolarla yaptığı görüş alışverişleriyle ; kısa vadede, orta vadede ve uzun vadede gerçekleştirilecek yeni projeler üretildi.
Kadın Meclisleri, Gençlik Merkezleri eksenindeki ciddi sosyal gelişmelerin yanında; cadde ve sokak ıslah çalışmaları, yol-su ve kanalizasyon kazanımları, çeşitli sportif faaliyetler gerceklestirildi.
Vatandaşın refahı ve rahatı için zaman zaman çesitli kurum ve kuruluşlar ile ilgili bir takım eleştirileri yapmakla sorumluluğumuzu yerine getirdiğimiz gibi ; Sezar'ın hakkını Sezar'a verme zorunluluğunu unutmadan yapılmış olumlu çalışma ve davranışları halkla paylaşmak da sorumluluk gereğidir.
Yapımı devam eden, ihale aşamasında olan ve proje halinde olan çalışmaların tamamlanması halinde Mardin'in çehresinin değişeceği inancındayım.
70'i tamamlanmış, 34'ü devam eden, 10'u ihale sürecinde olan ve 8'i yapılması düşünülen toplam 125 projeden 101'inin proje bedeli 1.245.498.244.85 TL.dir.
* Güneş Enerjisi Üretim Tesisi için yurt içi ve yurt dışı kurumlarla temas devam etmekte,
* Beyazsu isale hattında kullanılmış elverişsiz malzeme nedeniyle sık sık yaşanan arızaların tekrarlanmasını önlemek amaçlı 30 Eylül tarihinde gerçekleştirilen ihale sonucu mevcut boruların yeterince geniş çelık borularla değiştirilmesini sağlayacak proje,
* Artuklu'da Kongre ve Fuar Merkezi projesi,
* İnanç ve Kültür Turizmi çerçevesinde, Dara ve Boncuklu Tarla'da yapılacak karşılama merkezleri,
* Abdulkadirpaşa Konağı'nin Gastronomi Müzesine dönüştürülmesi,
* Turizm konusunda haritalandirma ve alan yönetimi projesi,
* Artuklu'da betonarme bina ve eklentilerden oluşan 240 binanın yıkılması, 105 bina yıkılmış durumda,
* Her ilçede bir Millet Bahçesi ve Kapalı Semt Pazarları,
* Artuklu'da Park Hastanesi yanında çalışmaları devam etmekte olan çok katlı otopark,
* Sultanköy ve Kasımiyede Millet Ormanı,
* Kızıltepe'de Zergan Deresi'nin ıslahı,
* 17 adet çarşı restorasyonu ve cephe iyileştirme çalışmaları,
* Tamamen öz kaynaklarla 20 milyon TL'ye satın alınan ve 4 ayda 22 milyon tutarında malzeme üreterek kendini amorti eden, günlük 1300 ton sıcak asfalt üretilen Asfalt Plenti sayesinde, bu yıl yapılması düşünülen 200 milyon tutarındaki sıcak asfalt ihalesi de iptal edilmiş oldu,
* 75 kilometresi asfalt olmak üzere 800 kilometrelik yol yapım çalışmaları,
* Artuklu Saraçoğlu mahallesinde bulunan mağaraların ıslah edilerek, birer Mağara Kafe, Mağara Restorant olarak turizme kazandırılması çalışmaları başlatıldı.Alanda bulunan tarihi değere sahip 4 mağara arkeolojik taş ocağında islevlendirilip turizme kazandırılması için alanda bulunan kanalizasyon şebekesinin uzaklaştırılması , ulaşımın sağlanması için yürüyüş yolları, otopark turnike alanı ve seyir terası tamamlanıp mağaralar dinlenme alanı ve kafe olarak hizmet verecek.
Sayın Vali Demirtaş'ın sıraladığı çalışmaların aklımda kaldığı kadarını aktardım. Gerçekten ciddi manada yapılmış ve yapılacak çalışmalar var.
Ancak anılan onca çalışma konusu bir yana; Sayın Vali'nin de bir türlü kabullenemediği, halkın ve çeşitli sivil toplum kuruluşunun karşı olduğu Diyarbakırkapı Otoparkı diye bilinen katliam niteliğindeki yapının engellenip makul bir şekilde revize edilmesini sağlamak en önemli çalışma olacak.Bu konuda büyük çaba sarfeden Vali, mücadeleyi ciddi bir şekilde sürdürmekte. Özel Danışmanlık Firmalarına yaptırdığı ölçümlerle projeye aykırı olarak 3000 metrekarelik bir fazlalığın tespit edilmesiyle inşaat durdurulup mühurlendi, ancak mahkeme tarafindan iki kez iptal karari verdi.
Yazıda mutlaka yer alması gereken bir başka husus ta ; kentin ihtiyacı olan modern bir lavabo ve tuvaletin yapım işinin Anıtlar Kurulu'na takılmış olması.
Olmaması gereken bunca yerin inşasına ve restorasyonuna seyirci kalmış bu kurulun, Cumhuriyet Meydanı civarında, hicbir tarihi binayi engellemeyecek sekilde, yer altında yapılması düşünülüp projelendirilen modern bir lavabo-tuvalete onay vermemiş olması gerçekten üzücü olmuş.
Sözün özü :
Mardin konusunda bir ihmal, bir yalnışlik, bir haksızlık duyduğumuzda/gördüğümüzde hemen, ezberlenmiş bir klişe sözü kullanıp
" Mardin'in sahibi yok " diye serzenişte bulunuruz.
Aslında bayağı iddialı bir serzeniş.
Yaklaşık üç yıldır Mardin'de görev yapmakta olan Sayın Vali Mahmut Demirtaş; oluşturduğu diyalog ve yarattığı güvenle, Mardin konusunda gösterdiği hassasiyetle açık bir "sahiplenme" gayreti içindedir.
Bize sahiplenme duygusuyla çalışmalarını sürdürene biz de sahiplenme durumunda olmalıyız diye düşünüyorum.
