USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Kadınlar Gününü, Analım mı? Kutlayalım mı?

08-03-2022

          Türkiye’de 1921 yılından bu yana; kadın örgütleri tarafından zaman içinde ve günümüzde siyaset ve kamu kurumları tarafından da kutlanmaya başlanan “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” hikayesi trajedi ve acılarla dolu!

           Yıl 1857 8 Mart günü. Amerika Birleşik Devletler yaşanan  acı bir olay. New York kentinde 40 bin dokuma işçisi daha iyi şartlar çalışmak ve haklarını almak için grev yapıyor. Polisin  işçilere saldırması ve fabrikaya kilitlenmesi bir faciaya neden oluyor. Fabrikada çıkan yangın çoğu kadın 129 işçi can veriyor.

    1901 yılında Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, Uluslarararsi Sosyalist Kadınlar konferansında, kadınların diri diri yandığı 8 Mart’ın, Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanması önerisini getiriyor ve öneri kabul görüyor.

            Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde Dünya Kadınlar Günü kutlanmasına yasak getiriliyor.  1960’lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletlerinde de kutlanmaya başlanınca, Dünya Kadınlar Günü daha güçlü olarak gündeme geliyor. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde “8 Martın Dünya Kadınlar Günü ”nün kutlanmasını kabulü ediyor.

     8 Mart Kadınlar Günü, Türkiye'de 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından kutlanırken, son yıllarda siyasetin ve  kurumların da yoğun ilgisini çekmeye başladı.

     8 Mart Dünya Kadınlar Günü, anma günü olmalıdır. Diri diri yakılan kadınları, yakıldıkları günde, anmak daha anlamlı olmaz mı?

     Yakılan, diri diri yanan çoğu kadın 129 insanın, yakıldığı günü kutlamak ne kadar doğru olur?

      Öznede kadın varsa her iyilik, her samimi ve kadını yüceltici davranış mubahtır, düşüncesiyle, başta rahmetli annemin, eşimin, kızımın ve torunumun olmak üzere, arkadaşlarımın, dostlarımın, sevdiklerimin ve tüm kadınların “8 Mart Dünya Kadınlar Günü ”nü  kutluyorum.

       Kadınların öldürülmediği, kadın haklarının erkeklerle eşit olduğu, temsilde, siyasette ve yönetimde kadının yerini aldığı bir dünya hayalimdir.