USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Kent Konseyinin Dünü Bugünü

18-12-2021
Bana göre Türkiye'de ; gerek kuruluş biçimiyle, gerek kendisini oluşturan aktörleriyle ve gerekse çalışma alanıyla, en etkili veya en etkili olması gereken sivil toplum kuruluşu Kent Konseyleridir.
Kent Konseyleri,tüzüğü Avrupa Birliği uyum kriterlerine uygun; demokrasi ve insan hakları gibi temel unsurları özümsemiş, eşitlikçi anlayışa sahip, sivil inisyatifi yönetime ortak etme düşüncesinde bir çatı örgütüdür.
Plan-proje-eylem üçlü ayağıyla , yaptırım gücü olmamasına rağmen ; kentin sorunlarını saptamak, raporlar halinde ilgili kuruluşa sunmak, takipçisi olmak ve çıkacak olumlu veya olumsuz sonucu kamu oyuyla paylaşmak gibi önemli bir misyona sahip , siyasi görüş karşıtı sivil toplum kuruluşudur.
Önceleri Yerel Gündem 21 adı altında faaliyetini sürdürürken, daha sonra yapılan bazı revizelerle Kent Konseyine dönüştü. Yönetmeliğine bağlı kalarak amacına uygun çalışmalarıyla temayüz eden Kent Konseyleri , birçok ilde kendini kanıtlayarak kent yönetimindeki yerini almıştır.
Peki,
Mardin Kent Konseyi bu işin neresinde ?
Görevini icra edebiliyor mu ?
Edemiyorsa neden edemiyor ?
Önündeki engeller neydi ?
Bu engelleri aşabildi mi ?
İleriye dönük düşünceleri nelerdir ?
Bu soruların cevabını alabilmek için ; geçirmiş olduğu evreleri de animsayarak Mardin Kent Konseyi'nin analizini 3 devreye bölüp irdelemek gerekiyor.
Kuruluşundan 2014 yılına kadar devam eden birinci devrede ; bilerek veya bilmeyerek, yönetmelikte mevcut " Kent Konseylerinin finans sorunu belediyelerince karşılanır. Belediye her yıl belirlenmiş bir bütçeyi meclisten geçirerek Kent Konseyine aktarır "
maddesinin yanlış yorumlanması sonucu ; Belediye Başkanı Kent Konseyi'nin doğal başkanı kabul edilmiş, iyi niyetli birkaç gönüllünün içinde bulunduğu yönetim kurulu uyelerinin görevleri gölgelenmiş, Mardin Kent Konseyi belediyenin bir yan kuruluşu ve Başkanın bağlı bulunduğu siyasi partinin arka bahçesi gibi yönetilmiştir. Böylesi bir yönetim anlayışında gerçek görevini yapması beklenemezdi.
İkinci devre ; Mardin'in Büyükşehir statüsüne alınması sonrası, Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini HDP'li Ahmet Türk'ün kazanmasıyla başlıyor. Yapilan Kent Konseyi Genel Kurulunda eski yanlış uygulamayla Ahmet Türk doğal başkan kabul edilerek, sadece yönetim kurulu üyelikleri için seçim yapılıp yönetim oluşturuldu. Yeni oluşan yönetim kurulunun yönetmeliği incelemesi sonucu yanlış uygulamanın farkına varılması ve durumun Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'e iletilmesiyle yılların yanlışlığından dönülmüş, Belediye Başkanı Türk, Kent Konseyi'nin hiçbir toplantısına katılmayacağını ve hicbir çalışma veya karara müdahil olmayacaģını açıkladı. Ancak bu açıklamaya HDP örgütü aynı olgunluğu göstermeyip Kent Konseyi'nin çalışmalarına tavır koyma gayreti içinde oldu.
Kent Konseyi yönetimi kararlıydı ve hicbir siyasi görüşün değil hakimiyetini, konuşulmasını bile kabul etmiyordu.
Kısa sürede rayına oturmaya başlayan yeni yönetim anlayışında, Kent Konseyi'nin Kadın ve Gençlik Meclisleri oluşturuldu, Emekli ve Engelli Meclislerinin oluşması icin hız verildi.
Konularına göre deneyimli ve yetkin kişilerin yer aldığı Çalışma Grupları hazırladıkları raporlar doğrultusunda güzel işlere imza koydu.
Bu arada çeşitli illerde yapılan Kent Konseyleri toplantılarına katılan Genel Sekreter Hatip Özer Mardin Kent Konseyi'ni ve Mardin'i en iyi şekilde tanıtma fırsatı buldu.
Mardin Kent Konseyinin; bütçesinin tahakkuk etmemesinin dışında pek ciddi bir sorunu yoktu ve çalışmaları ileriye dönük olarak umut vericiydi ; ta ki Mardin Büyükşehir Belediyesinde kayyım dönemi başlayana kadar.
Devletin bir valisi, Belediye Başkan vekilliğini yapacak bir kayyım görevlisi olarak değil de ;
beraberinde atanan Genel Sekreter ile, bir siyasi parti yöneticisi gibi hareket etmeyi tercih ederek ve bazı ön yargılara kapılarak aldığı tavır sonucunda yapılan ve yapılacak çalışmaları kösteklemek adına, çalışma gruplarında yer alan kamu görevlilerini engelledi. Tüm Çalışma Gruplarının dağılmasını sağladı. Görüşme talebinde bulunan konsey yöneticilerini kabul etmedi.
Mardin Kent Konseyi için zor bir dönem başlıyordu. Tüm siyasi partilere yapilan ziyaretler kapsamında, AKP'yi de ziyaretinde, hicbir siyasi görüşün yer almadığı bir yönetim anlayışında oldukları belirtildiği halde, "taraf olmayan bertaraf olur" dayatmasıyla karşılaşti.
Ancak Mardin Kent Konseyi kararlıydı.
Hiçbir siyasi gücün hakimiyet kuramayacağı bir Kent Konseyi olarak çalışmalarını sürdürecekti. Baskılarla engellenmiş olsalar , arzuladıkları düzeyde çalışma ortamı bulmasalar bile ; konseyin tüzel statüsüne sahip çıkılacaktı.
Üçüncü devre ; Mardin'in kendisiyle talihsiz bir süreç geçirdiği bir önceki Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili'nin ayrılıp yerine ; Devletin Valisi olan ve Kent Konseyi mevzuatını iyi bilen Mahmut Demirtaş Vali ile kendi gibi çalışkan yeni Genel Sekreter Murat Süzen'in atanmalarıyla başlıyor.
Kent Konseylerini çok önemsediğini ve Mardin'i halkla birlikte yönetme isteğinde olduğunu belirten Vali Demirtaş'ın sıcak yaklaşımının Mardin Kent Konseyi için yeni bir milat olacağını ifade eden Mardin Kent Konseyi Genel Sekreteri Hatip Özer ; yakında yapılacak genel kurul sonrası güçlenerek oluşturulacak yeni yönetim kurulu olarak açacakları beyaz sayfayla ; merkezi yönetim, yerel yönetim, meslek odaları, muhtarlar, üniversite,
Mardin'de ve Mardin dışında bulunan vakıf ve dernekler ile halkın destekleyeceği çatı örgütü kimliğiyle beklentilere cevap verecekleri açıklamasını yaptı.
Yazının sonunu bir hatırlatma ve bir davet ile bitirmek istiyorum.
Başta Artuklu Üniversitesi ve DİKA olmak üzere ilgili birimleri ; Mardin ile ilgili değişik konularda yapacakları çalıştay, panel, toplantı gibi etkinliklere Kent Konseyi'nin de katılımını sağlamalı.
Kısa bir süre önce DİKA destekli Artuklu Universitesi'nin yapmış olduğu ULUSLARARASI MEZOPOTAMYA TURIZM KONGRESİ, 7. ULUSLARARASI MARDİN ARTUKLU BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR KONGRESİ ile MARDİN TURİZM PLATFORMU YILSONU DEĞERLENDIRME TOPLANTISI gibi çalışmalara; hiç ilgisi olmayanlar, neredeyse Kanarya Sevenler Derneği bile davet edilip Kent Konseyi'nin davet edilmeyişi büyük bir eksiklikti.