Ağzımızda pelesenk olmuş sanki :
Birşeylerin iyi gitmediğini gördük mü, basarız yaygarayı :
" Memleketin sahibi yok mu ? "
Kentte bir yerlerde yanlış bir uygulama mı var ;
" Bu şehrin sahipleri nerede ? "
Haksızlıklar mı yapılıyor;
" Sahipsiz memleket..."
Yıllar boyu, işin kolayını seçip Mardin'e bir "sahip" aramışız, aramaya devam ediyoruz.
Bu arayış figanları; şehrin yöneticilerine , milletvekillerine ve siyasilerine yönelik. Çünkü saydiklarima hep süpermen gözüyle bakmışız.
Tüm beklentiler onlardan.
Oysa ;
Atanmışlar ve bizlerin oylariyla seçilmiş yonetici ve siyasiler ; bu kentin dinamikleriyle birlikte kenti yönetmek, vatandaşın refahını sağlamak için görev üstlenmişlerdir.
Bu nedenle ;
Çeşitli durumlarda aradığımız " kentin sahibi "
bu kentte yaşamakta olan bizleriz.
Kentin sahibini kendimiz olarak düşünerek ; Valilerimize, Belediye Başkanlarımıza, milletvekili ve siyasilerimize çalışma alanı açmaktır görevimiz. Kolayına kaçarak "sahip" arama gayretleri bizi bir yerlere götürmez.
Vatandaş olarak bu görev bilincine varıldığında, yapılacak tek şey bu görevi bir şemsiye altında toplanarak çalışmayı yürütmektir.
İşte tam da burada Kent Konseyi'nin önemi ortaya çıkıyor ve bu konumdan faydalanma yollarının aranması gerekiyor.
Kent Konseyleri ; Avrupa Birliği kriterlerine göre planlanmış, insan ve toplum temelli , sivil toplum anlayışının en demokratik ve temsiliyetçi yönüyle taçlandırılmış sivil inisiyatifin çatı örgütü konumunda faaliyetlerini sürdürmektedir. Varlığının temelinde , kent yönetimine sivil anlayışı yerleştirmek, bu konuda merkezi yönetim ve yerel yönetim arasında oluşturacağı bir köprü ile çalışmaları daha sağlıklı ve daha anlamlı kılmaktır.
Her ne kadar ; bazı yanlış yorumlar sonucu gerçek amacına uyacak çalışmaları gerçekleştirememişse bile; gerçek kimliğine kavuşmuş haliyle, oluşturma aşamasında olduğu yeni meclis ve çalışma gruplarıyla yeni bir yol haritası belirleyip çalışmaları arzulanan düzeye getirme kararlılığındadir.
Hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun bireylerin, meslek odaları temsilcilerinin, toplum yararına faaliyet göstermekte olan derneklerin, muhtarların, siyasi parti temsilcilerinin, Vali veya bir vali yardimcisi ile kurumlardan tensip edecekleri temsilcilerin, Belediye Başkanı veya vekili ile uygun göreceği belli sayıdaki temsilcinin, Üniversite Rektörü veya uygun göreceği bir temsilcinin genel kurulunu oluşturduğu Kent Konseyi bünyesinde Başkan, Genel Sekreter ve Yönetim Kurulu üyeleri bulunmaktadır.
Konsey çalışmalarında kesinlikle siyaset konuşulmaz.
Kent Konseyi bünyesinde ; Kadın Meclisi, Gençlik Meclisi, Emekliler Meclisi, Engelliler Meclisi gibi organların dışında; belirlenen konularda oluşturulan Çalışma Gruplarının raporları doğrultusunda saptanan sorunlar ilgili mercilere iletilip takibi yapılır, alınan sonuç halkla paylaşılır.
Kent Konseylerinin her kentte aynı düzeyde olduğu iddia edilemez. Özellikle büyük illerde oluşturulan Kent Konseylerinin çok aktif ve etkin olduğu gözlenirken ; bazı illerde ise değişik çalışma metodunda oldukları bilinmekte.
Basindan izlediğimize göre; son belediye secimleri sonrasi belediye başkanliğını kazanan İstanbul, Ankara ve İzmir Büyüksehir Belediye Başkanlarinin goreve başladiklarinda ; kabul ettikleri ve ziyaret ettikleri ilk kuruluş ilin Kent Konseyi olmuştu.
Bir süre arzuladığı düzeyde bir çalışma yapamayan Mardin Kent Konseyi, ihtiyaç duyduğu maddi ve manevî desteği Vali ve Büyükşehir Belediye Başkanvekili Sayın Mahmut Demirtaş'tan almış durumda, ilgi ve destekleri için Sayın Vali'ye teşekkürler.
Şimdi ;
Hem mevcut Kent Konseyi mensuplarının ve hem de Kent Konseyi çalışmalarının istenen düzeyde olmasını dileyen vatandaşların ; kentin birer " sahibi " olarak konsey çalışmalarına katkı sunarak Mardin Kent Konseyi'ne sahip çıkması gerekir.
Bu kent sahipsiz değildir, " SAHIBİ SIZSİNİZ "
