USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

KİL HIMMEL MO HIMMEL VE...

01-01-2023
Geriye dönük bir değerlendirmenin yapılacağı söylem veya yazıya genelde "iyisiyle kötüsüyle"
klişe sözcüğüyle başlanır.
İyisini görmediğimiz için ben bu sözcüğü kullanmayacağım.
Dün bir yılı daha geride bırakıp, bugün itibariyle yeni bir yıla girmiş bulunuyoruz.
Öncelikle herkesin yeni yılını kutluyor, iyilik ve güzelliklere vesile olmasını diliyorum.
Yaşadıklarımızın üzerimizde oluşturduğu baskı sonucu, hayatımızın bir parçası haline gelmiş gergin ortamdan bir anlığına bile olsa uzaklaşmak iyi gelir.
Güzellikler; güzel düşünme sonucu daha kolay kazanılır iddiasına hak verip bir müddet uzaklaşalım diyorum gergin ortamdan.
Tebessüm edebilmek için, bazı şeyleri unutalım meselâ.
Bir müddet kenarda bırakalım EYT'yi, 3600'ü,
Enflasyonu, pahalılığı, geçim sıkıntısını unutalım,
Atama bekleyen öğretmenleri,
Asgari ücreti, memur ve emekli maaşlarına yapılması gereken zamları unutalım,
Elektrik ve doğalgaz fiyatlarını, fahiş kiraları düşünmeyelim bir an için,
Usulsüz yapılan atamaları,
6 yaşında evlendirilme rezaletini,
Randevu alamayan hastaları, ilaç bulamayıp ölenleri unutalım,
Coplanan kadınları,
Aksırıp öksürdüğü için tutuklanan gazeteci ve aydınları,
Meclis kürsüsünde yumruklanan milletvekilini aklımızdan çıkaralım kısa bir süre için.
Unutmamamız gereken, unutamayacağımız
Somalı işçileri,
Roboskiyi,
Gar katliamını,
Hızlı tren cinayetini,
17-25 Aralık'ı,
Berkin Elvan'ı,
Özgecan'ları,
Hukuksuz yargılanıp cezaevinde ölenleri,
Ve daha nicelerini UNUTMAYIP askıya alalım bir an için.
Yeni bir yıla başlıyoruz.
Belki pozitif yaşarız diye, pozitif düşünelim bir anlık.
Yüzümüz güler diye, gülümsemeye çalışalım.Zor da olsa...
Bir süre önce; benzer bir yaklaşımla görüş almıştım sizlerden.
Gerginlikten bıkmış, arada bir de olsa gülümseme ihtiyacı hissedenlerin çokluğunu aldığım geri dönüşlerden anladım.
Pek çok arkadaşımızın çok öncelerde yerelde yaşanmışlıklardan oluşmuş anekdotların yer alacağı yazılara ilgi duyacağı yaklaşımları nedeniyle zaman zaman böyle yazılara yer verme kararı aldım.
Beğeneceğiniz umuduyla...
Hizmet sektöründe; Sivaslılar hamam tellaklığında, Siirtliler pazarcılıkta ne kadar temayüz etmiş, bu konuda ün sahibi olmuşsa; Mardinliler de hamallık konusunda aynı ünü yakalamış durumda.
Hamallığın sadece güce kuvvete dayalı olmadığını, bunun teknik özelliklerinin var olduğunu kanıtlayan sadece Mardinli hamallar olmuştur.
Kentin zor coğrafi ve demokrafik yapısına karşın, taşıyacaği eşyaya zarar vermeme adına kendilerine özgü taşıma metodlarıyla bunu kanıtlamayı başarmıştır Mardin hamalı.
Şu anda bu işi yapmakta olanlar için aynı iddiada bulunamam ama ; Şehmus Kubbe'nin, Ahmet Kepşo'nun dönemindeki tüm Mardinli hamallar; Mardin'in hangi sokağının, hangi evinin kaç basamaklı merdiveni olduğunu, hangi mahallede hangi evin kiralık olduğunu bilirdi.
Kendi aralarında dayanışmanın en güzel örneklerini verirdi.
Kendi aralarında mıntıka parsellasyonu yaparak, biri bir diğerinin alanına girmez, yardim çağrısı almadan müdahil olmazdı.
İş bekledikleri yerler bile kendi aralarında belirlenmiş durumdaydı.
Şehirlerarası yük taşimacılığı yapan nakliye ambarlarından iş alacak olanların bekleme yeri Kuyumcular Çarşısı başlangıcında Zinciriye Medresesine çıkan sokağın başındaki merdivenler olurken; bir başka grubun adresi Cumhuriyet Meydanı merdivenleri ve Cumhuriyet Çarşısına inen yolun merdivenleriydi.
Demiryoluyla gelen malların dağıtım işini yapan nakliyeci firmanın sürekli iş verdiği kesimin toplanma alanı ise Diyarbakırkapı garajı civarı olurdu ekseriyetle.
Sosyal güvencesi olmayan bu çilekeş insanlar; belli bir yaş sonrası emekli olması gerekirken, gerek hayata olan bağlılıkları ve gerekse ekonomik gereksinimleri nedeniyle bir başka kategori mensubu oluyordu.
Çalışabilir durumdaki arkadaşlarının duyarlı davranışlarıyla gerekli saygıyı görür, yapabileceği işleri verdirerek ayakta kalmaları sağlanırdı ama; o kategoriye girmiş bu emektar hamalları ayakta tutmaya çalışan bir grup hamiyetli insan özel işler verirdi kendilerine.
Sazdan örülmüş sepetin içindeki iki kilo üzüm, iki demet maydanoz, biraz domates, biraz biber; cebine sıkıştırılan bir miktar para mukabilinde ama üstelik rica ederek eve gönderilirdi.
Türkiye'nin en iyi hamalı ünvanına sahip Mardin hamalının özelliklerini ; aklımızda kaldığı, dilimizin döndüğü kadarıyla anlattıktan sonra; yazının başlığını oluşturan ifadelerin yer aldığı bir anekdotla yazıyı bitirelim mi ?..
Evlilik çağına gelmiş genç bir hamalımız için; daha önce sinemanın bayan matinesinde veya hamamda görülüp beğenilmiş gelin adayının evine kız istemeye gidilir.
Sohbet fasliyla birlikte, karşılıklı kaçamak izlemeler sürerken hamalımızın annesi ziyaret sebeplerini belirtip kızlarını oğullarına istemeye geldiklerini söyler.
Tabii usuldendir.
Damat adayının mesleği sorulduğunda ; annesi hamal olduğunu belirterek başlar döktürmeye :
" İmmi ibinne himmelve, ama kıl hımmel mo himmelve immi. Mo yıhmıl ğeyr möbélye. Şılvaru ibsembusekeyé, buşiyitu harér, fisbautu hosa imked cevzé arbakuişrin ayar źehep. Itridun tı tıravhu yıkét fi direc il meyden immi"
Devam mı,
Tamam mı ?..