USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

84 YIL ÖNCE 84 YIL SONRA -9-

20-09-2023
Arşiv bilgiler ışığında; onlarca sene önceki Mardin'in yaşam koşullarında vatandaşın durumunu, kamu kurum ve kuruluşlarının hizmet konusundaki anlayış biçimini, günümüzle karşılaştırmak suretiyle "84 YIL ÖNCE 84 YIL SONRA" başlıklı yazı dizisini bölümler halinde sizlerle paylaşmıştım.
8. bölüm sonrası ; gerek ülkenin ve gerekse Mardin'in yoğun olan gündemi ile ilgili yazılması gerekenler nedeniyle, ara verme zorunluluğu doğmuştu.
Gündemle ilgili konuları içeren yazılara bir virgül bırakarak ; yazı dizisinin 9'uncusunu vereyim istedim.
Başlığından da anlaşılacağı gibi, değerlendirmelere 84 yıl öncesinden başlamış olsam da ; yazılanların bilgi kaynağı olan sevgili Ali Altınöz ve Levent Yaprak'ın zaman zaman verdikleri arşiv bilgileri , 90 yıl geriye götürebiliyor bizleri.
Her iki kardeşime teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.
1932 yılının Mardin'inden birkaç kesitle başlayalım bugün de...
Ülke olarak hergün zamlanan elektrik fiyatlarından, özellikle dar gelirlilerin aile bütçesini ciddi manada sarsmasından , Mardin olarak ta ; fiyat yükünün yanısıra yaşanan kesinti ve dalgalanmalardan, yeterli düzeyde hizmet alınamayışından şikayet edip duralım ;
Son Posta Gazetesi'nin 1932 yılına ait bir nüshasında , Mardin'de elektrik ile ilgili gelişme müjdeli bir haber şeklinde nasıl verilmiş :
" İki gün evvel buraya gelen Bragman Şirketi ustabaşıları ile Vali Talat Bey ve Belediye Reisi Doktor Yahya Beyler arasında vuku bulan müzakere neticesinde şehrimizin elektrikle tenvir edilmesi kararlaştırılmıştır. Belediyenin iştirakiyle bir şirket yapılacak, sonra faaliyete geçilerek şehrin umumi caddeleri ve belediye parkının tenvir edileceği gibi birçok evler de elektrik alabileceklerdir. Şimdiki tesisata 25 bin lira ile başlanacaktır. Bin hisseden ibaret ve her hissesi 25 lira kıymetinde olan bu şirkete iki gün içinde 510 kişi hissedar olmuştur. Baki kalan 490 hisse de bir-iki güne kadar satılacaktır. Şirketin mümessilleri arasında Belediye Reisi Yahya Bey, Ticaret Odası Reisi Musa Kalav, Fabrikatör Rıfat Emin, Kermozade Kemal ve Tevfik beyler gibi sermayedarlar bulunmaktadır"
Haber metni dikkatlice okunduğunda; elektriğin evlerden ziyade cadde ve parkları aydınlatmış olacağı daha fazla önemsenmiştir.
X X X
Günümüz Türkiye'sinin bozulmuş ekonomisinin doğurduğu sonuçları, bu sıkıntılı dönemin nasıl aşılabileceği, enflasyonla mücadeleyi, önlenemeyen döviz kurunun yükselişi , yaşlı-genç, kadın-erkek tarafından konuşula dursun , bakın aynı yıllarda yine aynı gazetenin verdiği habere göre , Mardin'de yiyecek ve içeceklerin fiyatı neye bağlı yükseliyormuş :
" Birkaç günden beri burada kağıt para birdenbire yükseliş göstermiştir. 50 kuruşluk madeni para üzerinden tedavül eden bir kağıt para 61 kuruşa çıkmıştır. Bu yüzden bütün yiyecek ve içecekler bir misli artmıştır. 10 kuruşluk madeni paraya aldığımız bir okka et 16 kuruşa, 28 kuruşa aldığımız bir okka sabun ise 36 kuruşa fırlamıştır. Şehrin en büyük dertlerinden biri olan gümüş paranın bilhassa böyle buhranlı bir senede ticarette oynadığı rol ve yaptığı zararlar mühim bir yekün tutmaktadır."
Doların, euronun olmadığı, kur artışının söz konusu edilmediği o dönemin ekonomik sancısının nedeni madeni para ile kağıt paranın didişmesiymiş.
X X X
Kiminin Kartal Yuvası diye adlandırdığı, kiminin Mardin'in sembolü olarak düşündüğü, bir an önce halka açılıp turizme kazandırılmak istenen, yıllardan beridir bakanlıklar arası ihtilaf konusu olan, koca bir tarihin saklı olduğu Mardin Kalesi'nin tam 90 yıl önce yıktırılmak istendiğini biliyor muydunuz ? Buyurun bu haberi de Son Posta Gazetesinden öğrenelim :
" Mardin Kalesi şehrin bir kısım mahalleleri için büyük bir tehlike teşkil etmektedir. Bilhassa Büyük Mahalle kalenin altındadır. Arasıra kaleden yuvarlanan cesim kayalar üzerine düştüğü evleri harap bir hale getirmektedir. Evvelki gün bu yüzden bir facia olmuş, Millizadelerin evinin üzerine bir kaya düşmüş ev yıkılmış, 14 yaşındaki bir çocuk ezilerek ölmüştür. Belediye kaleyi yıktırmaya ve tehlikenin önüne geçmeye karar vermiş, ancak park inşaatıyla uğraşıldığı için bu karar bir müddet sonra tatbik edilecektir"
1932 yılının hangi teknik imkanlarıyla kalenin yıktırılabileceğı sorusu bir kenarda dursun da ; iyi ki park inşaat işi varmış ta hemen kazma-kürek saldırıya uğramamış bizim "Kartal Yuvası"
Bugün halka açılması ve turizme kazandırılması konusunda yoğun taleplerin yaşandığı Mardin Kalesi'nin mevcudiyetini ; zamanında yapılmakta olan bir park çalışmasına borçluymuşuz.
X X X
Mardin'in 90 yıl önceki sosyal yapısı, kurum ve kuruluşların çalışmaları, halkla ilişkileri ve gazetelerin bu hal ve vaziyetleri duyurma şekline bakalım son olarak :
# Mardin Belediyesi sessizce çalışmaktadır. Şehirde su ve elektrik yoktur.Belediye bu iki ihtiyacın temini için teşebbüslerine devam etmektedir. Şehirde iki tiyatro vardır. Dört çalgıcı ve iki kantocudan teşekkül eden bu tiyatro heyetleri sahnede kadınlara göbek attırmaktan başka birşey yapmadığı için halkın rağbetine mashar olamamaktadır.
# Şehirde inzibat gayet mükemmeldir. Birinci Umum Müfettişi İbrahim Bey'in aldığı tedbirler ve Emniyet Müdürü Necati Bey'in gayretleri sayesinde vukuat ve cürümler geçen seneye nisbetle çok azalmıştır.
# Vali Talat bey kaçakçılığın önüne geçmek için yaptığı gayretlerden dolayı İnhisarlar Vekaletince teşekkürname ile taltif edilmiştir.
# Tayyare, Himaye-i Etfal ve Hilal-i Ahmar Cemiyeti şubelerinde faaliyetler gösterilmektedir.
# Genclerbirliği Spor Teşkilatı çok güzel çalışmaktadır.
# Maarif hayatı şayan-ı takdirdir. Mektepler temiz ve muntazamdır. Yeniden bir orta mektep açılmıştır.
# Adliye çok muntazam ve süratli iş gören hakimlerle mücehhezdir.
# Sıhhat işleri iyidir. Memleketin 25 yataklı modern bir hastanesi vardır. Trahom ve sıtma ile yapılan ciddi mücadele ile hastalıkların önüne geçilmiştir.
# Zirai vaziyet bu sene kuraklık yüzünden o kadar iyi değildir.
# Bu sene sadeyağ ceviz, badem, sahlep, kaysı çekirdeği ve mahlep ihracatı mühim bir yekün tutmamaktadır.
# Kuyumculuk, dülgerlik ve dokumacılık sanayi ilerlemektedir.
X X X
Zaman tünelinden bir kez daha geçerek mini bir seyahat daha gerçekleştirdik.
Nerelerden nerelere geldiğimizi, daha da öteye gidebilmenin yollarını zorlamadığımızı bir kez daha gördük.