USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

SENSİZ OLMUYOR LEVENT KIRCA

16-11-2023
Neydi bu kadar acele edişinin nedeni Sevgili Levent Kırca?...
Vasiyetler bırakıp gitmen çok erken oldu be kardeşim.
Kolayı seçip ölümü yaşamaya tercih ettin.
Oysa yapacak çok işler vardı daha.
Her geçen gün bir başka garabetin yaşandığı ülkede ; düşündürürken güldüren, güldürdükçe değeri bir kat daha artan Olacak O Kadar için haddi hesabı olmayan o kadar malzeme oluşuyor ki ; bildiğin gibi değil.
Her günümüz bir mizah,
her günümüz bir ironi...
Hâlâ yaşamış olsaydın bunları işlemenin şansı ve fırsatı sana tanınır mıydı orasını bilemem...
Seni çok özlüyor, çok arıyoruz.
Işıklarda uyu...
Neyse...
Olacak O Kadar'a malzeme olabilecek son garabetlerden bazılarını, dilim döndüğünce burada dillendireyim istedim.
Ankara'nın göbeğinde.
Şiddetli mide ağrısı yaşayan bir vatandaş, ailesi tarafından gecenin ilk saatlerinde ;
# yapılan harcamalarla her biri 600 yataklı, tam donanımlı 875 devlet hastanesi oluşturulabilen,
# Sağlık Bakanlığı bütçesinin %11.4 kısmının ayrıldığı,
# 2024 yılı içinde 26 milyar 143 milyon hizmet bedeli için, 57 milyar 586 milyon kira bedeli için ödeme yapılacak olan,
# devlet hastaneleri için 800.6 milyon, her biri için 4.9 milyar ödenek ayrılan,
# oturup kalkıp ; sağlıkta çağ atladığımızın sembolleri olarak lanse edilen 17 Şehir Hastanesinden birinin acil servisine götürülür.
Orada yapılan müdahele ve çekilen röntgen sonucu, hastanın ciddi bir hastalığının olmadığı beyan edilerek evine gönderilir.
Daha şiddetli ağrılarının baş göstermesiyle, 2-3 saat sonrası tekrar aynı hastaneye götürüldüğünde apar-topar ameliyata alınır.
Asıl garabet ; hastanın sözde iyileşip taburcu edildiğinin 12. gününde fark edilir.
Ameliyat öncesi hastaya giydirilmiş varis çorabı unutkanlık sonucu çıkarılmamış, uzun süre çıkarılamayan varis çorabı ayak kısmına kan geçişini aksattığı için kangren olan parmakların kesilmesi zarureti doğmuş.
Mideyi kurtaran vatandaş, doktor ihmaliyle ayaktan olmuş bu kez.
Bitmedi...
Bu ihmal karşısında suç duyurusunda bulunup hukuki süreç başlatan hasta yakınları ; şikayetlerinin geri çekilmesi yönünde doktor tarafından tehdit edilir.
Hem de hangi ifadelerle :
" Hastanede işimiz başımızdan aşkın. Hastaneyle mi uğraşalım, mahkemeyle mı?"
Varın siz karar verin.
Sevgili doktorumuz ; hastaneyle mi uğraşsın, mahkemeyle mı?...
XXX
Sağlıkta garabet yaşanır da, adalette yaşanmaz mı ?
Gelin ona da bir bakalım.
Son günlerde yüksek yargıda yaşanan akıl almaz gelişmeler tazeliğini korurken ; Gazeteci Hrant Dink cinayetinin faili Ogün Samast'ın, "iyi halden" tahliye edildiği haberi yankılandı.
Yaşı küçük olduğu gerekçesiyle örgüt üyeliği suçundan hüküm giymemiş Samast, başka suçlardan aldığı cezayla mahkumken ; yaklaşık bir yıl önce avukatlarının "iyi halden" denetimli serbestlik koşuluyla iki kez yaptıkları tahliye talepleri reddedilmesine rağmen bu kez yine "iyi hal" gerekçesiyle tahliye edildi.
Yahu ;
# "iyi hal" dedikleri kavramın kriteri nedir ?
# cezaevi görevlilerine karşı yaptıklarının karşılığı nasıl bir "iyi haldir?"
# talep iki kez reddedildiği halde, üçüncü kez nasıl kabul gördü ?
# işlediği her türlü suç tescil edilip hüküm giyen birinin, bir zaman sonra "bu adam akıllandı herhalde, haydi iyi halden tahliye edelim" diye azâde edilmesi nasıl bir mantık ?...
Yok yok arkadaş....
Konuları ne kadar titizlik ve dikkatle dillendirmek istesek te ; Levent Kırca'nın Olacak O Kadar'ı kadar etkili olmuyor.
Yazarken ;
becermişsek eğer , bir miktar düşündürmüş oluyoruz belki.
Ancak düşündürüp güldürmenin lezzeti bambaşka...
"Atatürk'le kalın" diye hayata veda etmiştin Levent Kırca.
Sen de "ışıklarda kal"