DEM'de ;
kadının yönetim kademelerinde eşit düzeyde temsiliyetini sağlama düşüncesiyle demokratik bir gereksinim olarak getirilen eş başkanlık uygulaması, partinin çeşitli yönetim birimlerinde sorunsuz olarak devam ederken ; belediyelerde uygulanan eş başkanlık sisteminin aynı şekilde sorunsuz olarak sürdürüldüğünden bahsetmek ne yazık ki mümkün değil.
Belediye eş başkanlığı uygulamasının hukuki zeminde karşılığı bulunmadığı için bazı yerlerde yetki ve temsil bağlamında yaşanan sorunlar parti içinde huzursuzluk yaratmaması düşüncesiyle dillendirilmemeye özen gösterilirken ; ciddi boyutlara varan sorunların önü alınamamakta, yine de hukuki karşılığı olup olmadığına bakılmaksızın bazı yaptırımlara gidildiği gözlenmekte.
Bir süre önce Kızıltepe'de yaşanıp sonraları çözümlenmiş gibi görünen eş başkanlık konusunun bir benzerinin bu kez Elazığ Karakoçan ilçesinin DEM'li belediyesinde yaşandığı basına yansıdı.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin, halkın belediyeciliğinin ve şeffaf yönetimin esas alındığı bir anlayışla göreve geldiklerini belirten Karakoçan Belediyesi'nin kadın Eş Başkanı Songül Düzgün, gelinen noktada bu anlayışı sürdürmenin politik ve vicdani açıdan mümkün olmadığına vurgu yaparak ; hem partisinden hem belediyedeki görevinden istifa ettiğini basın açıklamasıyla duyurdu.
İstifanın ardından, partiden konu ile ilgili yapılan çelişkili açıklama, belediye eş başkanlığının parti içinde yarattığı rahatsızlığı ifade eden cinstendi.
DEM Parti Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu olarak yapılan basın açıklamasında ;
kadın özgürlük haklarından eser olmayan davranışları, eş başkanlık felsefesini yok saydığı, erkek eş başkan hakkını anlamsız kılan söylemleri nedeniyle Songül Düzgün'ün görevine son verilerek, yerine Eda Durmuş'un atandığını bildirdi.
Yasalarda karşılığı bulunmayan belediye eş başkanlığı konusunun sağlam temellere oturmamış olduğunu, belki de basına yansımış olduğu için Karakoçan Belediyesinde yaşananlar sonrası yapılan açıklamalarla daha iyi anlıyoruz.
Belediye Meclisi listesinden seçilmiş biri olan eş başkanları, onları göreve getiren Demokratik Yerel Yönetimler Kurul olmadığı gibi, onları görevden alma hakkının da aynı kurulda olamayacağı bilinmeli.
Eş başkanlık uygulamasının bulunmadığı Belediyeler Kanunu gereği ;
görev nedeni yoklukları durumunda, Belediye Başkanları kendilerine vekalet edeceği kişiyi "avdetime kadar" belirlemesiyle Belediye Meclisi üyeleri arasından seçer. Bu uygulama sürekli aynı şahıs olabileceği gibi, değişik isimlerden biri de olabilir.
Belediye Başkan Vekili olarak belirlenen üye, görev süresince Belediye Başkanının tüm yetkilerine ve temsil hakkına sahip olur.
Belediye eş başkanlığı yasal zemine oturmamış olduğundan ; Başkanın görev başında olduğu dönemlerde, eş başkanların yetki ve temsil hakkı yoktur.
Yönetim kademelerinde demokrasinin en güzel bir örneği olarak kadının temsil edilebilmesi hakkını ; uygunluk durumunun var olması koşuluyla bu konuyu savunan kişilerden daha fazla savunduğumun bilinmesini isterim.
Bu konunun daha sağlam temellere oturtulması için bir yasal düzenlemenin yapılması, bu yasal düzenleme yapılıncaya kadar ; eş başkanlık şeklinde değil de, belediye başkanlığı için kadın kotasını yükseltmenin daha akılcı bir yöntem olabileceği kanaatindeyim.
Yeri gelmişken ;
başta DEM olmak üzere diğer tüm partilerin de Belediye Meclisi Üyeliklerinde kadın kotasına göstermiş olduğu hassasiyeti, gerekli meslek grupları için de göstermeleri zaruret halini almıştır.
Belirli sayıda ;
*İnşaat Mühendisleri gibi,
*Avukatlar gibi,
*Muhasebeciler gibi,
*Şehir Planlayıcıları gibi,
*Mimarlar gibi
*Harita Mühendisleri gibi.