USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Ö Z E N E D A V E T !...

10-05-2021

        Bazı konuları yazıp-çizmek, konuşmak oldukça dikkat ister. Daha önceleri de sıkça yaşandığı gibi provoke edilmeye müsait konularda önyargılı bazı kişiler; işin aslını kavramaya gerek duymadan meseleyi hemen " din karşıtlığına " getirerek hakları ve hadlerini aşmakta, çeşitli yaftalamalar getirmekte.

          Bu nedenle ; konuya bağlı kalarak her türlü değerlendirme, eleştiri ve tepkilerin yapılmasını , ancak temelsiz suçlama ve yakıştırmalardan uzak kalınmasını beklemekteyim. Zira bu şekildeki bir davranış biçimi bizleri doğruyu bulma hedefinden uzaklaştıracaktır.

Dinini Allah'a, Kur-an'a ve Peygamber'e bağlı, safsatalardan uzak yasayan , namazını niyazını eksik etmeyen inançlı biri olduğumun altını çizdiğimi belirtmek isterim.

            Epeydir yazmak istediğim ezan konusu mübarek ramazan ayına denk geldi .

İslam’ın çok değerli bir figürü olan ezan ; yıllar yılıdır Mardin'de olması gereken biçimde eda edilmemekte , bu konunun ilgili makamı olan Müftülük ilgisiz kalmakta.

Minarelere çıkıp ezan okumanın unutulduğu günümüzde; bakımı yapılmayan ses düzenini kullanan ehliyetsiz kişilere mobil mikrofonlar verilerek ezan okutulmakta . Genellikle namaza devamlı gelen cemaatten biri; uygun olmayan sesi ile makamdan uzak kendince ezan okuduğunu sanarken , durumdan rahatsız olanların uyarıları dikkate alınmamakta.

     Güzel bir ses ve etkileyici bir makamla eda edilmesi gereken ezanın bu özelliklerinden uzak bir şekilde okunarak namaza davetin yapılması; vatandaşı rahatsız ederken, Bilali Habeşin de kemiklerini sızlatmakta.

     Ezan konusunda Müftülüğün müdahil olması gereken bir başka husus ta ; Yenisehir'de bazı apartman sakinlerinin tamamen usulsüz olarak çatılara hoparlör taktirma yarışı.

Azımsanmayacak kadar caminin bulunduğu Yenisehir'de ; ses düzeni ve hoparlörler düzgün olduğunda ezan duyum sorunu yaşanmazken , apartman çatılarına yerleştirilen koca-koca bakımsız havalı hoparlörler; ehliyetli müezzinlerce , usulüne uygun bir şekilde okunacak ezanı etkileyici mistik havasından uzaklaştırmakta.

İlgililerin en kısa zamanda bu konuya el atıp halledeceği umuduyla ; ezan ile ilgili iki anektodla yazıyı bitirmek isterim.

     Sabahlara kadar süren bir eğlenceden evine dönmekte olan gayrı Müslim bir vatandaş; kulağına hoş bir ses ve etkileyici bir makam gelir. Duvara dayanıp dikkatlice dinlediğinde , sabah melteminin sürüklediği saba makamında okunmakta olan sabah namazı olduğunu fark eder. Sesten ve makamdan oldukça etkilenen gayri Müslim vatandaşsın ertesi gün müftülüğe gidip Müslüman olduğu anlatılır.

         Seneler önce dini konuların konuşulduğu bir toplantıda, söz ezan konusuna gelir. Ezanın İslamiyet’te önemli bir yeri olduğuna değinen din görevlisi; müftülük bünyesine alınacak müezzin konusunda izlenen prosedürden bahseder. Adaylar arasında yapılan değerlendirmeler sonrası bütün özellikleri bir olan iki finalist kalır. Seslerinin güzelliği, makam yeteneği de çok üst düzey olan adaylara medeni durumları sorulur. İkisi de evli olunca ; bu sefer eşlerinin hüsnü cemaline bakılıp öyle karar verilir. Nedeni sorulduğunda; atanacak müezzinin gözünün dışarda olmamasının tercih edildiği belirtilir.

     İslamiyet’te bu denli önemsenen ezan ile ilgili sıkıntıların bir an önce giderilmesi konusunda talebimizi iletmiş olalım. İnşallah gerekli özen bir an önce gösterilir.

İyi iftarlar diliyorum...