USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

PARASI OLAN YAŞASIN ANLAYIŞI?

25-04-2010
Türkiye?de pastayı paylaşanların,yani para içinde yüzenlerin, eski bir deyimle bir eli yağda bir eli balda olanların sayısı beş milyon insan.               Akşam çaylarını özel uçaklarıyla  Paris?te içerler. Venedik?te gezinin tadını gondollarda çıkarırlar.               Fırsat buldukça devletin ve bankaların kasalarını boşaltırlar. Bu para babalarına her şey mubah. Zarfa yapıştırdığı birkaç kuruşluk resmi pulun kaydını yapmayan memura ceza yağarken, açılığını gidermek adına  baklava çalan çocuklar yıllarca hapse mahkum edilirken, para babalarının yaptıkları yanlarında kar kalıyor gibi geliyor bana.              Sosyal adaleti göreceğim diye gittiğim ve seve seve yaptığım askerliğin, bedellisini de hazmedemiyorum.               Ordunun profesyonelleşmesinden yanayım. Bu kadar çok kişi yerine işi çok iyi bilen ve meslek edinen kişilerin görevi yapması  çağımızın gereklerinden biridir. Ama ?ben para vereyim askerlik yapmayayım? anlayışına da karşıyım.               Köşe olanlar, zenginler para verip askerlik yapmayacak. Siyasette etkili ve yetkili  bazı kişilerin çocuklarına  ya ?çişini tutamıyor? raporu verilecek, ya da annesinin oturduğu yalı?nın karşındaki birlikte  askerlik yaptırılacak, vatandaş Hasan?ın oğlu bu vatan toprakları uğruna şehit düşecek. Olacak şey mi bu?               Bu ülkede insanlar kanun önünde eşit ise, bu vatan toprakları uğruna can verilecekse zengin-fakir  ikileminden, düşüncede bile olsa uzak durulması gerekmez mi?               Ve bu vatan uğruna bir bedel ödenecekse, bence en yüksek bedeli, bu ülkede zengin olanlar ödemelidir. Vergisini ödeyerek, askerliğini yaparak, vatandaş olarak sorumluluğunu yerine getirerek ödemelidir.              Kimileri ?Sende para ödeyip, askerlik yapamasaydın? diyebilir. Ama bazı şeylerin bedeli olmaz. Bu vatan için, bu topraklar için biri canını biri parasını versin. Böyle şey olabilir mi? Hangi para kaybedilen hayatı geri getirebilir?              Bu bakımdan bedelli askerliğe karşıyım. Bu bakımdan askerlikte torpile,adam kayırmaya karşıyım.               Herkesin aynı saatte uykudan kalktığı, herkesin aynı karavanadan yemek yediği, herkesin aynı şartlarda yaşamını sürdürdüğü  askerlikte bedelli sözü bana çok ama çok itici geliyor.              Dün Başbakan ile Genelkurmay başkanı arasında gerçekleşen görüşmede ele alınması beklenen bedelli askerliğin bir başka bahara kalmasına vatandaş olarak sevindim.             Askerlik gibi kutsal bir vatan görevinin pazarlık konusu yapılması üzücüdür.                 Fakir ile zenginin, paralı ile parasızın, aç ile tok?un birkaç aylığına da olsa eşit şartlarda yaşamlarını sürdürmesini bari fazla görmeyelim.             Bu vatan hepimizin, vatani görevi  yerine getirmek de bu topraklar üzerinde yaşayan herkesin temel  vatandaşlık görevidir. Bu görevden kaçanlara ne demek gerektiğini de siz okuyucularıma bırakmak istiyorum.             Ya profesyonel ordu ya da herkesin eşit şartlarda yapacağı vatani görev olmalıdır askerlik.             Bu topraklar üzerinde parası olmayanların da yaşam hakları olmalıdır. Parası olan yaşasın anlayışı, vatandaşın devletine olan güvenini sarsıyor.             Vatandaş Hasan, şehit düşen oğlu için ?vatan sağ olsun? derken, Tarık bey şatoda oturan çocuğu için? param sağ olsun? demesi düşündürücüdür.             Parası olan yaşasın anlayışına şiddetle karşıyım.         Vatani görevde bedelli olmamalı.