Son zamanlarda yaşanan gelişmelerle, yurt dışında yaşamakta olan süryani vatandaşların Tür Abdin Bölgesindeki köylerine geri dönüş hareketlerini ilgiyle izlemekteyiz.
Diasporadaki süryanilerden vatan özleminin ağır bastığı bazıları geri dönüş yaptıkları köylerini yeniden canlandırmak amacıyla yeni yeni modern evler inşa ettirip yerleşirken, bazıları ticari hayatlarını bile bu köylerde sürdürme gayretine girdi.
Midyat'a bağlı Anıtlı köyüne dönüş yapanlar inşa ettirdikleri modern taş konutlarla gündeme oturmuş, uluslararası gerçekleştirdikleri lobi faaliyeti sonucu ; Anıtlı köyünün önce UNESCO Dünya Kültürel Mirası Listesine, ardından BM Dünya Turizm Örgütü Projesine dahil olma başarısını gösterdi.
Yine Midyat ilçesine bağlı Elbeğendi köyüne dönüş yapan birkaç vatandaşın PİZZACILIK girişimi, bölgeyi pizza ile tanıştırmanın yanında, 13 haneli bir köyün PİZZA KÖY'e dönüştürülmesinin önünü açmış oldu.
Tur Abdin Bölgesine ciddi bir yerli ve yabancı turizm hareketliliği kazandıran her iki köydeki , tamamen kişisel girişim ve çalışma ürünü olan gelişmelere ; yapabileceği kurumsal çalışmalarda bulunamayıp hiçbir etkinliğe imza atamamış ilgili kurum yetkilileri, gerçekleştirilmiş bu örnek çalışmalara sahiplenme gafletinde bulunarak kutlamaları kabul etmeyi bir hüner bellemiş durumda.
Tam da yaklaşık yüz yıllık bir geçmişi olan Mardin İl Kütüphanesi binasının "hasarlı bina" kabul edilerek boşaltıldığı ve içinde 80 bin kitap bulunan kütüphanenin aylardır atıl durumda olduğu, inşa edilmesi düşünülen yeni İl Kütüphanesi'nin akıbetinin ne olduğu, koca bir kentin kütüphanesiz bırakıldığının konuşulduğu haberinin yayınlandığı aynı günde ; "pes artık" dedirtecek bir paylaşım düştü sosyal medyaya.
Yine bir sahiplenme ve bu sahiplenme ile ilgili tebrikleri kabul etme seremonisi,
Yine alkış emojileri ve tebrikler kuyruğu...
Yurt dışında yaşamakta olan süryani vatandaşların ortaya koyduğu bir sosyal sorumluluk projesi kapsamında gerçekleştirilen maddi ve manevi destek sonucu ; yine Anıtlı Köyü'ne yaptırılan Türkiye'nin ilk ve tek Süryani Kütüphanesi'ne yine aynı kurum yetkilisinin, bu başarılı çalışmayı kendine mal edercesine sahiplenmesine şahit olduk.
Kütüphanenin açılış davetiyesi.
Davet metni,
Açılışın yapılacağı yer ve tarih,
Proje yetkilisinin adı soyadı...
Ve siz Müdüre Hanım ;
böyle bir davetiyeye rağmen, çalışmanın kendinizce yapıldığına dair bir gayret içindesiniz.
Bu gayretin bir tek açıklaması var :
Emeğe saygısızlık ve "emek hırsızlığı"
Bakın Müdüre Hanım ;
Siz merak edip öğrenmemişseniz , ben anlatayım.
Sahiplenmeye çalıştığınız Anıtlı Süryani Kütüphanesi; kökleri aynı köye ait olan ve halen yurt dışında yaşamakta olan Yalçın Ailesi'nin başlattığı sosyal sorumluluk projesi kapsamında, başka süryani vatandaşın da desteğini alarak gerçekleştirdiği bir hareketin sonucudur.
Ailenin iki mensubu Maruge Yalçın ile Zeki Yalçın; bu ilk ve tek süryani kütüphanesini büyükanneleri Meryem Yalçın'ın vasiyeti üzerine yaptırdıklarını açıklayıp Be Shao Syrinc Meryem Ana adını verdiklerini belirtti.
Büyükannelerinin vasiyeti gereği yaptırılan bu kütüphanenin aynı zamanda ; yazarların, araştırmacıların, üniversite öğrencilerinin birkaç haftalığına köye gelip canlı yaşam deneyimleyerek yürütebileceklerini vurgulayan Maruge ve Zeki Yalçın, bazı yazar ve araştırmacının yazdığı ve yayın yônetmenliğini yaptığı kitapların da kütüphanede yer alacağını ifade etti.
Vereceğimiz destek mesajlarıyla, köylerine dönüşü amaçlayan süryani vatandaşların dönüşlerine ön ayak olabileceğimiz gibi ; bu şekildeki davranış biçimiyle olumsuzluk yaratabileceğimizi de göz ardı etmemeliyiz diye düşünüyorum.
Çalısmak isteyene,
Ûretmek isteyene,
Eser bırakmak isteyene,
Yapacakları iyi şeylerle anılmak isteyene geniş ve verimli bir çalışma alanı var.
Deneyimsiz,
Beceriksiz,
Liyakatsız ve asalak olanların çalışma alanı dardır, kendilerinin bile barınamayacağı dar bir alana mahkumdur.
