Savur İlçesine bağlı İçören Köyünde Maden Ocakları!
Daha doğrusu köyü yaşanmaz hale getiren, Hristiyan Kaya mezarlıklarını, tarihi platoyu yok eden taş ocakları ile ilgili kafama takılan sorular!
ARMAR Firması tarafından; 2011 yılında başlatılan Hristiyan kaya mezarlarının bulunduğu 1. derece sit plato üzerinde başlatılan izinsiz çalışma, 2013 yılında aldığı arama ruhsatı ile çalışmalarını günümüze kadar işletme ruhsatı almadan devam ettiği doğru mu?
Resmi Gazetede 1.derece sit ilan edilmiş, Hristiyan kaya mezarlarının bulunduğu plato üzerinde kaçak taş üretildiği doğru mu?
2018 Yılına kadar geçen süre içerisinde, söz konusu kaçak taş ocağında üretilen taşların kamu kurumlarına ve TOKİ binalarına satıldığı doğru mu? Şanlıurfa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından durdurulması istenilen ve Orman Müdürlüğü tarafından maden ocağı mahkemeye taşındı mı? Doğru ise, aynı plato üzerinde bulunan 2. Taş ocağına kim ve hangi gerekçelerle işletme izni verdi, ÇED raporu kimler tarafından hazırlandı?
Kurumlar ve TOKİ Mardin taşı adı altında alıp kullandıkları bu kaçak maden taşı nasıl olurda Mardin Valiliğinin coğrafi işaret tescilli Mardin taşının yerine konuldu? Bu taşlar kamuda nasıl kabul edilip onayladı? Yoğunluğunu, kimyasal yapısını gösteren rapor ve belgeleri incelendi mi? Kabulü nasıl yapıldı?
Taşların, oluşmamış mukavemetsiz kireç taşı özelliğinde olduğu doğru mu? Ve kullanıldığı yerlerde çok erken döküldüğü ve karardığı gerçek mi? Mardin taşının rengiyle uyuşmayan iddialar gerçek mi? Gerçek ise neden alındı, neden kimyasal yapı raporları istenmeden alındı? Kontrolörler bu taşları Mardin taşı yerine nasıl kabul etti?
Taş ve Maden Ocakları, izinsiz ve kaçak işletilirken, satış esnasında nasıl faturalandı? Devlete vergi ödendi mi? Ödenmediyse neden işlem yapılmadı?
Madenler devletindir kaçak işletilemez ! Maden Ocaklarının çalışma yaptıkları alanlarda, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne devlet hakları harçlar ödendi mi?
Telafi sözleşmesinden söz ediliyor. 1.Derece Sit alanı olan plato ve kaya mezarlıkları tamamen tahrip edilirken, kesilip satılan mezarlık kayaları ve plato tekrar nasıl eski yerine getirilecek? tahrip edilen orman ve çevre nasıl eski haline getirilecek? Peki bu oluşmamış taşları çıkarmak için yok edilen plato nasıl geri gelecek? Bunların telafisi mümkün mü?
1. Derece Sit alanı plato resmi gazetede yer almasına rağmen, köyün girişinde bulunan ikinci plato üzerinde 4. Maden ocağına arama ve işletme izni nasıl ve neden verildi? ÇET Raporunda kimlerin imzası var ve köylünün yaşam alanında birkaç kişiyi zengin etmek adına kimler onay verdi?
Mardin Merkez ve Midyat ilçesi çevresinde, çok sayıda taş ocağı var iken, maden arama şirketleri neden Orman Köyü Statüsündeki İçören Köyünü hedef seçti? Taşlar oluşmamış olduğu için daha kolay çıkarıldığı ve işlendiği doğru mu?
İçören Köyündeki madenlerden, devletin kar ve zararı hesaplandı mı? Birkaç kişinin zengin olduğu taş ocaklarıyla, koca bir tarihin ve koca bir ormanlık alanın yok edildiği, çevrenin tahrip edildiği ve çok sayıda vatandaşın geçim kaynağının yok edildiği gerçeği hangi vicdana sığıyor?
Üç ayrı yerde 4 taş ocağı çalıştıranların ortaklık bağları konuşuluyor. Doğru mu? Doğru ise, bu rant ortaklığının arkasında kimler var?
Velhasıl el kelam!
Köyümüzden çıkın beyler!
İçören köylüsünün yakasından düşün beyler!
Tarihi dokumuzu, Sit alanlarımızı tahrip ettiğiniz kadar tahrip ettiniz, yetmedi mi?
Aslında hata sizde değil!
Hata kaçak ocaklarınıza göz yumanlarda, kaçak ve olgunlaşmamış kireç taşınızı alan zihniyette!
Hata arkanızda duran sözüm ona adı ne ise o güçte…
Ben adaletin er ya da geç yerini bulacağına inanlardanım..
İlahi adalet te tecelli eder inancını taşıyorum…
Benim köyümden çıkın beyler!
Yetkililer ve etkililer lütfen bu kıyıma, bu katliama dur deyin artık…
