Koronavirüs dünya devi ülkeleri dize getirdi
En güçlü devletlerin başkanları virüs karşısında çaresiz
Süper güç devletlerde can kaybı en tepelerde.
Avrupa ülkelerine baktığımızda, ülkemizde alınan tedbirler ve virüse karşı verilen samimi mücadele umut veriyor.
Alınan önlemler tartışılabilir!
Eksik- fazla tarafları masaya yatırılabilir!
Sağlık Bakanı ekranlarda rakamlarla halkı bilgilendiriyor.
Merak edilen sorulara verdiği cevapları kendi adıma samimi buluyorum.
Ne var ki toplumsal sıkıntılarımızı aşamadık!
Sosyal Meyda!
Sosyal Mesafe!
Sosyal Hayat!
Sosyal İlişki!
Ülke olarak hiçbir alanda sosyalleşemedik. Ya çok aşırı gittik, ya sosyal hayatı, ilişkiyi, mesafeyi yanlış anladık.
Sosyal Medya´da birbirimize, değerlerimize, devlet büyüklerimize hakaret etmeyi sosyal davranış biçimi olarak bildik.
Sosyal yaşamı kolaylaştıran interneti, telefonlarımızı elimizden bırakmadan, sanal ortamlara yönelerek, aile yapımızı bozduk.
Sosyal haberleşmeyi, dünyanın en pahalı telefonlarına sahip olmak algıladık
Bu toplumsal bir travmadır.
65 yaş üstü sokağa çıkma sınırlaması getirildi, yaşlılarımız sokağa, parklara döküldü.
20 yaş altı genç ve çocuklarımıza sokağa çıkma sınırlaması getirildi, gençlerimiz sokağa dökülmeye başladı, köşe bucak polis kovalamacası başladı.
Ve iki günlük 31 ilde uygulamaya konulan 48 saatlik sokağa çıkma yasağında ortalık karıştı
Bilhassa Güneydoğu illerinde, kararın açıklanması ile birlikte vatandaşlar sokağa döküldü.
Antalya´da gece yarısı Pazar kuruldu.
Gaziantep´te, Şanlıurfa´da, Mardin´de vatandaşlar marketlere, fırınlara yığıldı.
Sosyal mesafe, kavgaya, yumruklaşamaya döndü,
Yumruklar, tekmeler havada uçuştu
Alınan önlemi faciaya dönüştürdük.
Normal hayat akışından daha fazla kaynaştık.
Görüntüleri izlerken, yumruklaşma yerine keşke kucaklaşsaydık
Tokatlama yerine keşke sarılsaydık.
Her iki eylemde virüsün bulaşma riski var.
Bari birbirimiz severek bulaştırsaydık.
Bizleri evlerimize kapatan virüs illetinden bile ders çıkaramadık.
İki günlük ekmek, sebze ve yiyecek almayı kurtuluş gördük.
Paylaşmayı öğrenemedik!
Biz olamadık, hala hep bana Rab bana zihniyetindeyiz.
Gaziantep´ten Gazeteci Arif Kurt dostum, İbn-i Haldun´un sözünü paylaştı ?İnsanı açlık öldürmez, Alıştığı tokluk öldürür?. Ne kadar anlamlı değil mi?
Dostlar gelişmelerden, yaşananlardan ders alma zamanı gelmedi mi?
Sosyal mesafeyi yumruklaşarak koruyamayız?.
Tabi ki sosyal yaşamı da!
Ha! kararın o saatte alınması ve duyurulması da sorgulanmalıdır...
