"Psikolojisi Bozuk"

Nesrin Bulat
Nesrin Bulat
"Psikolojisi Bozuk"
20-11-2021

Televizyonu çok izler misiniz? Peki, izlediğiniz programları seçer misiniz? Neleri izleyip izlemediğinizi bilmem ama ben bazı kanalların haber ve tartışma programları dışında neredeyse hiç televizyon izlemiyorum. Bu hafta tatil haftası olduğundan ve  zamanımın çoğunu evde geçirdiğimden olacak geçenlerde TV'ye şöyle bir göz atayım dedim. Şimdi bir günlük(2-3 saat) televizyon izlememin raporu sayılabilecek bu yazıyı yazma ihtiyacı duyuyorum.

 Televizyon izleme alışkanlığına sahip insanlar için yeni olmayacak belki bu yazdıklarım ama ben hala gördüklerime, duyduklarıma şaşırmaktan kendimi alamıyorum. Benim şaşırdıklarıma birçok insan çoktan alışmışsa, duyarsızlaşmışsa o zaman vah vah! Hele bir de aldatmanın, cinayet işlemenin, sokaktaki masum canlıyı öldürmenin ortak adı olması gereken "kötülük" psikolojik sorunları var, kavramıyla yer değiştirmişse eyvah!

 Sanırım kötülük şimdi de "psikolojisi bozuk" kavramı ardına sığınmaya çalışıyor. Psikolojiye inanmadığımı, onu bir bilim dalı olarak görmediğimi filan düşünmeyin. Psikolojiye çok inanırım. Psikologların ve psikiyatristlerin işlerinin son derece zor ve önemli olduğunu her zaman düşünürüm. Sadece  bu kadar kötü olmayı nasıl becerdiklerini anlayamadığım birçok insanı ekranda görünce sarsıldım biraz. Kötülüğe de kötülüğün bu kadar kolay sergilenişine de içerledim. Size kanallar arası gezinirken rastladığım bazı olaylardan örnekler sunayım:

 Kanal X'te :Saçlarını kıpkısa kestirmiş zayıfça bir kadın, iki polis arasında giderken işlediği cinayeti şöyle açıklıyordu: "Yazdığı birkaç kitabı okuyunca psikolojim bozuldu, ben de öldürdüm." Akli dengesi yerinde değil diye de gerekçe sunulmuş. O yazarın kitaplarını okumayı bıraksa da olurdu, sonuçta bu da bir çözüm yoluydu. O, öldürmeyi seçti. Allahtan sağlık heyeti akli dengesinin yerinde olduğunu açıkladı. Belki adalet biraz yerini bulur.

 Kanal Y'ye geçtim: Yasaklanan evlilik programları yerini alan yeni programlardan biri vardı burada. Hani şu "Kadın programı" mı ne diyorlar, niye bu adla anılıyor bu kadar seviyesiz programlar onu da bir türlü anlamıyorum ve asla kabul edemiyorum ya neyse. Stüdyoda konuklar var, sırtı dönük bir kadına telefonla görüntülü bağlanmışlar,sırtı dönük hanımın eşi ölmüş; kazaya mı  yoksa cinayete mi kurban gitti, kadın sevgilisiyle birlikte mi cinayeti planladı tartışmaları sürüyor ama suçlanan kadında sinir bozacak derecede bir sakinlik...

 Hemen Z kanalına geçiyorum: Dört erkek bir kadın. Adamlardan biri kadının oturduğu kanepenin karşısında oturuyor, biri yanında, öbürü telefonla katılmış, bir de ekranda sadece fotoğrafı olan bir adam var. Hangisi eski eş, hangisi yeni, hangisi resmi nikahlı, imam nikahlı hangisi ve çocuk kimden? Havuz problemi gibi program. Herkes aynı anda konuşuyor, herkes bağırıyor, sunucu da hatta...

 En iyisi haber izlemek diyerek bu kez de Kanal L'yi açıyorum. Koltuğunun altına pet şişe sıkıştırmış teyzenin biri kedilerin mama ve su kabına çamaşır suyu dökerken hayvanseverler tarafından uzaklaştırılmaya çalışılıyor. Karşılıklı tartışma yaşanıyor. Kedileri zehirlemek isteyen kadının eşine mikrofon uzatıldığında adam "Benim hanımın psikolojik sorunları var." diyor ve ekliyor "Hasta insandan her şey beklenir." Sen otur bekle o zaman be adam, madem hastaneye götürmeyeceksin otur da bekle, gün gelsin seni de zehirlesin diye mi bekleyeceksin bilmem. Bildiğim bir şey varsa son zamanlarda kötülüğün adı ile psikolojik sorunların fena halde karıştırıldığı ya da karıştırılmak istendiği.

Bu programları izleyenlerde de psikolojinin pek sağlam kalmayacağını düşünerek kendi ruh sağlığımı korumak için derhal kapatıyorum TV'yi. Biz bu programları hap gibi yutup uyuduğumuz sürece arkada neler oluyor, neler bitiyor bilemeyeceğiz. Biz bu programları izlediğimiz sürece benzerlerini ve daha kötü olayları konu alan programları çoğaltacağız. Genç nesil bunlarla büyüyecek. Hani ahlâklı olmalarını, doğru düzgün işler yapmalarını, vatana, doğaya, canlılara sahip çıkmalarını beklediğimiz nesil var ya kötülük evlerinin içine kadar o ekranla girip o ekrandan taştığı sürece gerçekten "Duygusu, düşüncesi, davranışı 'psikolojisi' bozuk" insanlar olarak yetişecek.

 

 

 

 

 

ÖNCEKİ YAZILARI