USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

84 Yıl Önce, 84 Yıl Sonra -6-

04-08-2022
Bu yazı dizisinin bugünkü konusu : İÇME SUYU
Büyük gelişmeler yaşanmış olmakla beraber, yıllar yılıdır çözümlenmemiş, hâlâ var olan Mardin içme suyu sorunu.
Dünüyle, bugünüyle, yarınıyla Mardin'in içme suyu konusunda yaşamış olduğu ve hâlâ yaşamakta olduğu sıkıntıları zaman tüneli içinde değerlendirirken; yönetimin mevcut sıkıntıya çözüm getirmek için düşünce ve projelerini konuşacağız.
Yaş itibariyle bizim jenerasyonun hatırında kaldıklarıyla; hemen hemen her evin avlusunda bulunan kuyular şehrin içme suyu kaynağıydı.
Şehrin muhtelif yerlerinde bulunan sokak çeşmeleri ile bazı kaynaklardan temin ettikleri suların satışını yaparak geçimini sağlayan sakalar da (SEBLECİ) belli bir oranda su ihtiyacını karşılıyordu.
Kış boyu yağan yağmur sularının toplandığı kuyular, daha sonra her türlü ihtiyaç için kullanılmak durumundaydı. Evinde kuyusu olamayanların bayanları ve yetişkin kızları komşunun kuyusundan temin ettiği birkaç kova suyla yaşamını sürdürürdü.
Kuyudan su çekmek ve o suyu kullanmak için özel aparatlar ve o aparatlarin kullanma usulü vardı ayrıca.
Kuyu suyunu çekmekte kullanılan mekanizmaya zincirle bağlı büyük su kovası (SITIL İL CIP),
Çekilen suyun boşaltıldığı bidon ve kovalar.
İçme suyu olarak kullanılacak suyun boşaltıldığı ve solucanları ayırmak için ağızlarına tülbent bağlanmış testi (KIRREZ) biraz daha büyüğü bir başka testi (CARRA)ve küp (DEN)
Zincirinin kopmasıyla kuyuya düşen su kovasını aramak ve çıkarmak için özel olarak yapılmış, etrafında 5-6 kancası olan EBUKMEŞ
Günlük kullanım için tercih edilen KIRREZ ve CARRA ile birkaç günlük su ihtiyacının doldurulduğu DEN'lerden bakır su taslarina aktarmak için de uzun saplı bakır maşrapa (ÇEMÇE) her evin olmasa olmaz demirbaşlardan biriydi.
Zaman içinde Gurs (Avcılar) içme suyunun şehre bağlanmasıyla ancak varlıklı aileler suyu evlerine çekebilmişti. Halkın büyük bir bölümünün günü ya sokak çeşmelerinde veya komşunun kuyu başındaki kuyrukta geçerdi.
Şehire kazandırılan içme suyu da haftanın birkaç gününde belli saatlerde verildiği için, halk kendini o periyotlara göre ayarlıyordu.
Şehir nüfusunun gittikçe artması ve yaşam şartlarının değişmesi sonucu ayrıca kuyu sularının içme suyu olarak kullanılmasının sakıncalı olduğunun anlaşılmasıyla, yeterli olmayan suyun ihtiyaca cevap verebilecek düzeye çekilmesi için arayışlar başladı.
Önce Sultanköy'de (Şeyhan) açılıp devreye sokulan kuyular, ardından Koyunlu (Dandani) şebekesiyle belli bir düzeye getirilen su miktarı, özellikle eski yerleşim alanının fiziki durumu , denetlenemeyen kaçak su bağlantıları ve adaletsiz dağıtım nedeniyle sıkıntı bitmek bilmiyordu.
Her seçim döneminde tüm siyasilerin seçim malzemesi olarak kullandığı ama bir türlü gerçekleştiremediği Beyasu Projesi nihayet 2005/2006 yıllarında start aldı.
Yapılan rezerv çalışmalarında ; Mardin merkez ile birlikte birkaç ilçenin de su ihtiyacının 50 yıl boyunca karşılanabilecek bir kapasitenin sahip olunduğu açıklanmış olmasına rağmen, şehrin hâlâ içme suyu sıkıntısı bitmiş değil.
Belirlenen güzergah, kullanılmış malzemenin yetersiz ve kalitesiz oluşu, denetimsiz bir çalışma süreci ve başka başka yüklenici hataları sonucu geçici kabulü bile yapılmamış devasa bir projenin bitmiş gibi devreye girmesi bugün hâlâ su sıkıntısı çekilmiş olmasının başlıca nedenidir.
Oysa hatasız ve açıklandığı şekliyle devre girmiş bir Beyazsu ile mevcut Gurs, Şeyhan ve Dandani kaynakları, liyakatli bir dağıtım sistemiyle şehre yeterli düzeydedir. Kaldı ki; sağlık açısı ve su kalitesi bakımından adı geçen sularımız nitelikli sular arasındadır.
Damacana fiyatının 30 TL. 0.5 litre şişe suyunun 3-5 TL. olduğu Mardin , şişe suyu kullanacak en son illerden biridir.
Vali Mahmut Demirtaş, çekilmekte olan su sıkıntısını gidermek için bazı alternatifler üzerinde durduklarını açıklamakta. Bu arayışlardan önce mevcut şebekenin ıslahının
ve kayıp-kaçağın önlenmesi cihetine gidilmesi öncelikli olmalı.
Günümüzde ve yakın geçmişimizde içme suyu konusundaki panoramayı bu şekilde ortaya koymuşken ; yazı dizimize adını veren 84 yıldan daha da uzaklaşıp, 91 yıl önce Cumhuriyet gibi ulusal bir gazetenin kullandığı Mardin'deki su sıkıntısı haberini orijinal haliyle okuyalım.
CUMHURIYET - 1931
MARDİN'DE 4 TENEKE SU
5 KURUŞ GÜMUŞ PARA
MARDİN ( Hususi )- Mardin havası mutedildir, evleri hep kargirdir. Bu kargir evlerin bir kısmında kışın yağan yağmurdan istifade etmek üzere su kuyuları vardır. Kuyulardan dolayı ekseriya kışın rutubet fazla olur. Kuyulardaki su yaza kadar muhafaza edilerek yazın çekilir ve kullanılır. Akarsular kasabaya yarım saat mesafede , muhtelif küçük menbalar da suculukla iştigal edenler tarafından merkeplerle taşınır. Bu sular 4 gaz tenekesi olarak gümüş 5 kuruş karşılığında satılır.
Yazının sonunu ; merkeplerle su taşıyıp satanlara Saka (SEBLECİ) dendiğini ve EVRAKI NAKDİYE ile GÜMÜŞ PARA olarak iki çeşit paranın olduğunu, bir liranın 37.655 gümüş paraya tekabül ettiğini ve bir altın liranın 352 kuruş gümüş para ettiğini belirterek getireyim.