USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bir Mardin Masalı

23-06-2021

 

 Ortaokul Türkçe dersinde öğrenmiştik literatürdeki klişe tanımlarını:

" Olmuş veya olması mümkün olan şeylerin anlatılmasına/yazılmasına HİKAYE denir."

" Olmamış veya olması mümkün olmayan şeylerin anlatılmasına/yazılmasına MASAL denir. "

On yıllardır yaşantımızın büyük bir bölümünde yer almış bu iki sözcük; hala etkili bir biçimde işlevini sürdürmekte.

Peki ; hikaye ve masallar Mardin’in neresinde ?

Daha çok siyasetin sevdiği masallar , yine siyasiler tarafından sık sık anlatılıp yazılırken ; dinlemeye ve okumaya mahkum edilmişler uykularını sürdürmekte. Olması mümkün olmayacakların içerdiği masallar bugün bile anlatılmaya devam etmekte.

" Bir Mardin Masalı " adı altında seriye dönüşen masalların yanında, zaman zaman yaptıklarıyla uzun süre unutulmayacak hikayeler yazmaya çalışan yöneticiler çıkmıyor değil. Mardin halkıyla bütünleşmek isteyen, Mardin kültürünü Mardin geleneklerini içselleştiren, uygun ortamlarda Reyhani oynayıp halay çeken değerli Hanımefendilerinin bu samimi davranışlarını şikayet konusu yapabilen milletvekillerinin dayatmasıyla büyük hizmetler verdiği çok sevdiği Mardin’den alınan bir Vali'nin; göreve başladığı günden itibaren Mardin’in tarihi dokusunu önemseyen, yıkım çalışmalarını başlatan , gerçek siluetine kavuşturmak isteyen , imar konusunda duyarlı davranan ve bu nedenle menfaatlerine dokunan bazı siyasilerce görevden alınan bir başka Vali'nin hikayelerini çoğaltabilme fırsatı verilmedi .

Mardin konulu sınırlı hikaye ve çok sayıda masal birikimine sahip Mardin'de ; son günlerin ilgi uyandırmış UNESCO Dünya Kültürel Miras Listesi ile Coğrafi İşaretler konusuna hikaye-masal bağlamında odaklanalım.

Uzun zamandır UNESCO Dünya Kültürel Mirası Listesine dahil edilme çalışması içinde olan Mardin; eksik ve yanlış müracaat biçimiyle isteğine sahip olamadı. Bu süreci takip edecek insan kaynağını barındıran bir yönetim yapısının çok az olması; sadece 2014 yılında Nusaybin’deki Zeynel Abidin Camii ile Mor Yakup Kilisesinin UNESCO Dünya Kültürel Mirası Geçici Listesine girmesine yetti.

Türkiye genelinde 18 alanın dahil edildiği Kültürel Miras Listesine ; Güneydoğudan 1987 yılında Nemrut Milli Parkı, 2015 yılında Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri ile 2018 yılında Göbeklitepe dahil edildi.

Deyrulzafaran Manastırı için defalarca hazırlanan müracaat dosyaları, başta Koruma Amaçlı Iman Planı ve Alan Yönetim Planı olmak üzere çeşitli eksiklikler nedeniyle geri çekildi.

Geldiği günden beri yaptığı çalışmalarla dikkati üzerinde toplayan Vali Mahmut Demirtaş , bu konuyu da oldukça önemsemekte.

Sayın Vali'nin verdiği destekle Midyat Belediye Başkanı Veysi Şahinin girişimleri sonucu ; Midyat ve Çevresi ( Tur Abdin ) Geç Antik ve Ortaçağ Kilise ve Manastırları Projesi kısa sürede kabul görerek Kültürel Miras Geçici Listesine dahil edildi.

Deyrulzafaran Manastırı, Mor Gabriel Manastırı , Mor Sobo Kilisesi, Yoldath Alohol

( Meryem Ana ) Kilisesi, Mor Abai Manastırı, Mor Loozr Manastırı, Mor Yakup Manastırı, Mor Quryaqas Kilisesi ve Mor Azozo Kilisesi'ni kapsayan projede tespit edilen bazı eksikliklerin giderilmesi için 2 yıl mühlet tanındığını belirten Belediye Başkanı Şahin, bu eksiklikleri 6 ay içinde gidereceklerini söyledi.

Vali Mahmut Demirtaş, ayrıca UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Projesine dahil edilmek için başlattığı çalışmaları tamamlamak üzere.

Şehirlerarası işbirliğinin desteklenmesi amaçlı 2004 yılında kurulan ve halen 246 şehrin oluşturduğu , yaratıcılık ve kültür endüstrisini yerel düzeyde kalkındırma amacında birleştiği UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı ; Film, Müzik, Tasarım, Zanaat ve Halk Sanatları, Gastronomi ve Edebiyat olmak üzere 7 kategoriden oluşuyor.

Gaziantep, Hatay ve Afyon Gastronomide, İstanbul Tasarımda, Kırşehir Müzikte ve Kütahya Zanaat ve Halk Sanatları kategorilerinde yer alırken ; Mardin Kütahya’nın bulunduğu Zanaat ve Halk Sanatları kategorisi için müracaatta bulunacak. İki yılda bir en fazla dört dosya ile müracaatın yapılabileceği organizasyon için gerekli olan Alan Yönetim Planı konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Mardin Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan işbirliği protokolü ile ; Mardin Telkâri İşlemeciliği, Taş İşlemeciliği, Sabunculuk, Bakırcılık, Çömlekçilik, Semercilik, Sedef Kakma, Ahşap Oymacılık, Ahşap Süsleme, Oymacılık, Demircilik ve Baskı Boyama Zanaat ve Halk Sanatları kategorisi için hazırlanan dosya 24 Mayıs tarihinde UNESCO Türkiye Milli Komisyonuna sunuldu.

Masal döneminden sıyrılıp, senelerce okunabilecek hikayelerin bir başkası da , Coğrafi İşaretler konusunda yazılmaya başlandı.

AB kriterleri arasında önemsenen konulardan biri de Coğrafi İşaretlerdir.

Halen AB' nin kabulünü kazanmış 3732 Coğrafi İşaret var. Yunanistan'ın bile 276 coğrafi işareti tescil edilmişken; Türkiye olarak sadece Milas Zeytinyağına, Aydın İncirine, Aydın Kestanesine, Malatya Kaysısına ve Gaziantep Baklavasına coğrafi işaret hakki alabilmişiz.

661 tescilli coğrafi işareti bulunurken ; bunun 40'ı Gaziantep’e, 30 ürün Şanlıurfa'ya, sadece 8 ürün Mardin’e ait.

Yapılan açıklamalara göre; 2009 yılında İkbebet, Kibe, Kaburga Dolması, Sembusek ve Iblembes, 2011 yılında Mardin Taşı, 2019 yılında Mardin Bulguru ile 2021 yılında Karfoki Üzümü coğrafi işaret olarak tescillenmiş.

Yönetim zafiyetinin yaşandığı bir zaman diliminde , Coğrafi isaret müracaatı hiç denecek kadar az olmuşken; 2017 yılında Mardin'de yapılan Coğrafi İşaretler Sempozyumu sonrası talepler artmaya başladı. Ömerli Kaymakamlığı, Kızıltepe Ticaret Borsası, Midyat Kaymakamlığı ve Midyat Belediyesinin hazırlamış oldukları dosyalarla ; Derik Halhali Zeytinyağı, Kızıltepe Kırmızı Mercimeği, Acur, Tannor Ekmeği, Midyat Kavunu, Midyat Üzümü, Gümüş Telkari ile Kiliçe ürünlerinin coğrafi işaret tescili iştendi.

Coğrafi İşaret olarak tescillenmiş ürünlerle ilgili dikkat çeken bir noktada hikaye-masal karmaşası göze çarpıyor gibi.

2009 yılında tescil edildiği söylenen bazı ürünlerin 2021 yılında tescilinin yapıldığı açıklandı.

Yine 2009 yılında tescil edildiği açıklanan Gümüş Telkârinin halen tescil edilmemiş olduğu görülüyor.

Coğrafi İşaretler konusunda üzerinde hassasiyetle durulması gereken hususların var olduğunu unutmamak gerek. Ürünün uzun uğraşlar sonucu Coğrafi İşaretler hakkını almış olması yeterli değil. Tescili gerçekleşmiş o ürünün sürekli denetlenme sorunu ve o ürüne pazar yaratma olayı bu organizasyonun olmazsa olmaz koşullarındandır.

Masal anlata anlata,

Masal dinleye dinleye geçirdiğimiz günlerin sona ermesiyle BİR MARDIN MASALININ yerine ; senelerce okunup yazarına/anlatanına şükran borcumuzu ödeyeceğimiz BIR ZAMANLAR MARDIN hikaye kitabının seri baskıları beklentisiyle .....