Bir dostumun daveti üzerine Başkentteki lüks bir pastaneye gitmiştim.
Masada on kişiye yakın bir topluluk vardı.
Simalarından doğulu oldukları anlaşılan bu hemşeri topluluğun çoğunun Ankara´da bir işleri olan misafirler olduklarını konuşmalarından anladım.
Batmanlı, Siirtli, Mardinli Bitlisli olduklarını tanışma faslından sonra öğrendim.
Sıradan konuşmalar bitince konu 16 Nisan Referandum konusuna gelince içlerinden biri sert bir sesle ?Bugüne kadar hep Ak Parti´ye oy verdim, gönülden Recep Tayyip Erdoğan´a bağlıydım ama ilimin Ak Parti Milletvekilinin tavrından sonra oyum artık hayır olacak?
Şaşkınlığımı daha üstümden atmamışken bir diğeri söz aldı.
Öfkesi gözlerinden yansıyordu. ?On gündür bu gurbet ilindeyim, onlarca kez Milletvekilimizin kapısına gittim bekliyorum, beyefendi lütfedip on dakika bile bizimle görüşmeye tenezzül etmiyor?
Adam genel merkezde işi bağlamış seçmen umurunda mı?
Ama Allah Kerim bir dahaki seçimde bunlar tekrar listeye konursa onlara el veren bu elim kırılsın.
Şikayetler eleştirinin çok üstüne çıkmaya başlamış, ağır suçlamalara dönüşmüştü.
Beni o toplantıya davet eden dostum konuşmaların akışından son derece rahatsız olmuştu.
Ortama siyasi bir polemik konusu getirmemeye çalışarak tatlı ve yumuşak bir ses tonuyla ?Arkadaşlar Sedat bey gazeteci onun önünde böyle konuşursanız bu konuları yazar? söylemiyle ortamın konusunu değiştirmek isteyince o ana kadar suskun olan biri daha bir hiddetli sesle
?Yazarsa yazsın, ama o da Bölgedeki gazetelerde illerimizin Ak Parti Milletvekillerinin ne yaptıklarını, vatandaştan nasıl uzaklaştıklarını yazamazlar´ sözlerini söyleyince tepem attı.
Bölge Milletvekillerine tepki, şahsımda yerel gazetelere yönelmişti.
Topluluğun misafir olduklarını düşünerek sade ve yalın bir sesle
?Arkadaşlar ben sizi daha önce görmedim, tanımıyorum siz de beni. Neye dayanarak, ilinizin Ak Parti Milletvekillerinden korkacağımı nereden çıkarıyorsunuz?
Üstelik benim hiçbir Ak Partili Milletvekiliyle ne bir işim olmuştur ne alışverişim.
Bu kadar önyargılı olmak hiç iyi bir şey değil.
Sözlerim üzerine içlerinden daha bir aydın ve entelektüel olan söze başladı.
?Sedat Bey arkadaşlarımın tepkisi size değil. Bölgemizdeki ve ilimizdeki Ak Parti Milletvekillerinin davranışlarını görseniz bu tepkiyi daha iyi anlarsınız?
Devamında ?Sedat Bey, Bölgedeki Ak Parti Milletvekillerinin yüzüne baktığınızda tek bir söz söylersiniz ?aman Allah´ım bu ne kibir?
Bu söz bir anda zihin ve ruh dünyamda inanılmaz etkiler uyandırdı.
Gerçekten bölge milletvekilleri bu psikolojiye girmişse bu hem kendileri açısından hem Ak Parti açısından büyük bir tehlikelere işaretti.
İnancım gereği kibir ve azamet sadece Allah´a aittir.
Bir kul bu yanlış duygulara saplanmışsa kendisinin de sonu felakete delalettir.
Allah kendini beğenmişleri, insanlara tepeden bakanları asla bağışlamaz.
Yüce Kuranda Cenabı Allah bu tipleri helak edeceğini net ve açık bir biçimde ifade ederken Firavuna gönderme yapar.
***
Ankara´ya değişik sorunlarına çözüm arayan bu hemşeri topluluğun söylemleri, şikayetleri ve illerindeki AK Partili Milletvekillerin neden onlarda bu tarz düşünceleri meydana getirdiklerini daha detaylı öğrenme merakım kabardı.
Aydın ve kültürlü olduğunu düşündüğüm kişiye dönerek ?Bölgedeki Ak Parti milletvekillerinin sözünü ettiğiniz bu olumsuz davranışlarını bana daha somut ve net bir biçimde anlatırsanız ben bunu yazarım?
Hem hepimiz kuluz şaşarız hata yaparız, bölgedeki Ak Parti Milletvekilleri belki bu yazıları okuyup durum ve davranışlarını değiştirirler.
Önerim üzerine o kişi ağır ağır konuşmaya başladı.
Kullandığı sözcükleri özenle seçiyor abartıya kaçmadan somut bilgileri ortaya koymaya çalışıyordu.
?Bölgedeki Ak Parti Milletvekillerinin etrafını yağcı, çıkarcı yalaka tipler sarmış?
Bu tipler ilimizdeki ihale takipçiliği yapıyorlar ve sorunu olan insanlara para karşılığında işlerini yapabileceklerinin mesajını veriyorlar.
Bölgedeki Ak Parti Milletvekilleri adeta bu tiplerin vekili gibi çalışıyorlar.
Bu tipler kentimizde milletvekillerini nasıl oraya buraya koşturduklarını böbürlenerek anlatıyorlar.
Halk bu tiplerden zaten nefret ediyor dolayısıyla bunlarla aynı fotoğrafı veren milletvekillerinden insanlar uzaklaşıyor.
Milletvekilleri ve yakınları dünya malına merak sarmış.
Herkes nasıl köşe dönerim hesabına girmiş.
Kimsenin milleti düşündüğü yok.
Kentlerimizin sorunlarıyla hiç alakalı değiller.
Ayrıca bu yalaka ve iş takipçisi kişilerin milletvekillerini bu kadar yıprattığını, halkın onlara karşı duyduğu bu tepkiyi Ak Parti´nin Milletvekillerine anlatacak kimsede yok, zaten bu durumu aktaracak dürüst insanları Ak Parti´den uzak tutuyorlar milletvekilinin yanına bile yakınlaştırmıyorlar.
Bir önemli hususta Milletvekilinin veya Ak Parti teşkilatının içine sızmış bu tipler illerde doğru ve güzel işler yapan Valilerimizi de Ak Parti Milletvekili eliyle engellemeye çalışıp bu güzel işlerin vatandaşa ulaşmasını önlüyorlar.
Bölge Milletvekilleri, valileri kıskanıyor, onların başarılı olmalarını istemiyorlar.
Kendileri çalışmadıkları gibi valilerin de doğru dürüst hizmetlerine taş koyuyorlar.
Halkta dolayısıyla Başbakan Binali Yıldırım sanki hizmet etmiyor duygusuna giriyor.
Bölgedeki Valilerin çoğu Ak Parti Milletvekillerinin bu durum ve davranışlarından son derece rahatsızlar ama memur oldukları için tepkilerini ortaya koyamıyorlar.
Eski yıllarda Cumhur reisimiz Erdoğan´ın Başbakanlığı döneminde Bölgedeki Valilerden bazıları direkt olarak bu tipteki milletvekillerin illerde yarattıkları sorunları rapor ediyorlardı.
Şimdi sanırım Valilerimize bu sorunlar var mı diye sorulmuyor´
Eleştiriler ve dile getirenler çok ağır suçlamalardı.
Pastanedeki birlikteliğimiz bitip eve döndüğümde kulağımda ?Bu Ne Kibir Allah´ım´ sözü çınlıyordu.
Hemşerilerimizin dile getirdiği konular kişisel değildi.
Ak Partinin bölgedeki milletvekilleri acaba bir güç zehirlenmesi yaşıyorlar mıydı?
Halkın sesi kulağı olmaya kendini adamış bölgedeki yerel gazetelerde bu konuları dile getirmemin bir görev olduğu duygusu bende ağır basmaya başlamıştı.
Eve döndüğümde bir akademisyen, siyaset uzmanı ve gazeteci anlayışı yanlış yapma kaygısı ve olaylara tek pencereden bakmama titizliğiyle bu eleştirileri dile getirenlerin hain FETÖ mensubu veya bölgedeki muhalif HDP mensubiyetini araştırmaya başladım.
Hemşerilerimizin bağlı oldukları kentlerdeki haber kaynaklarımı arayıp bu isimlerin hain FETÖ´cü olup olmadıklarını sorguladım.
Bu eleştirileri yapanların tümü geçmişten beri Recep Tayyip Erdoğan´a gönülden bağlıydılar, vatanına ve milletine bağlı isimler olduklarını öğrenince okuyacağınız sözleri aynen kaleme almaya başladım.
?Bu Ne Kibir Allah´ım? başlıklı makalemde bölgedeki Ak Parti milletvekillerinin gerekse ?Ak Parti Genel Merkezi bir güç zehirlenmesi yaşıyor muydu?? Sorularına cevaplar aramaya çalıştım.
Sosyolojik ve siyaset bilimin kuralları içinde bu kibrin neden ve nasıl oluştuğuna bakma gayretinde bu satırları yazarken eleştirilerin haklılığının nedenlerini sorgulamaya başladım.
Uzun bir zamandan beri ulusal medyada Erdoğan aşığı ve samimiyetle Ak Parti davasına gönül vermiş kalemlerinde Ak Parti Genel Merkezindeki bu kibirli davranışlardan rahatsızlıklarını dile getiren makaleler okumuştum.
Ama bu kendini aşırı beğenmişliğin bölge milletvekillerine yansıdığına ilk kez tanık oluyordum.
Aynı zamanda halkın ve hakkın hizmetinde ve millete hizmetin izinde olan kibirden uzak tevazu ve samimiyet timsali olduğuna yürekten inandığım Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Binalı Yıldırımın sırtından makam ve mevki elde edenlerin gaflet ve delaletini detaylı olarak birkaç kez etraflıca inceleyip yazmam gerekir diye düşündüm.
Çünkü toplumdan kopuşu gösteren bu sorunları dile getirmenin insani ve vicdani bir sorumluluğu var.
Osmanlı devletini çöküşe götürende yönetim kadrolarının yozlaşmasıydı.
15 Temmuz şanlı direniş ruhunu yok edecek davranışların en tepesinde kibir-kendini beğenmişlik ve halka tepeden bakış vardır.
Yeni Türkiye diyen Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan´a inat siyasetimizin eski dönemlerindeki hukuksuzluğu, haksızlığı hortlatmak isteyenler Ak Parti´nin içinde mi ürüyorlar sorusu çok ürkütücüdür.
16 Nisan referandumunda bölge illerinde büyük oranda Hayır oyu çıkarsa bölgede sevilen ve inanılan Cumhur Reisin söylemlerine karşı verilmiş ret oylar değil Ak Parti´nin bu illerdeki olumsuz durum ve davranışlar sergileyen milletvekillerine duyulan tepkiden bu sonuç meydana gelecektir.
