USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

FARKLI BAKIŞ

28-07-2016

Ülkemizde 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe kalkışmasının hemen sonrasında bu ihanetin arkasında ABD olduğu, kamuoyu tarafından sıkça dillendirilmeye başlandı.

FETÖ´nün ABD´de ikamet etmesi, bu ihtimali gittikçe güçlendiriyor. Peki, 15 Temmuz kalkışmasında ABD hükümeti yer alıyor mu?

ABD´nin hükümet düzeyinde olduğuna inanmıyorum. Çünkü ABD´de iktidarın dışında ve onun bilgisi dışında iş yürüten bir yapı var.

Bu yapıya ben derin ABD diyorum. Evet, ABD, 15 Temmuz darbesinin içindeyse ve lojistik destek sağlamışsa demek ki derin yapılar devrededir.

?Derin ABD nedir, ne değildir? sorusuna cevap aramadıkça, doğru analiz yapmadıkça teşhiste yanılgıya düşülür ve dünyanın bu süper gücüyle karşı karşıya gelmek kaçınılmaz olur.

Her ne kadar ABD en üst perdeden darbe girişimiyle bir ilgi ve alakalarının olmadığını dillendirse de Türkiye ile ABD arasındaki en temel mesele FETÖ´nün iadesidir.

ABD, FETÖ´nün iadesi için sürekli ayak sürmekte ve somut kanıtlar istemekte.

İpe un seren ABD elbette ki yüksek teknolojisiyle 15 Temmuz darbesinin ne olup ne olmadığını gayet iyi bilmekte fakat bilmeze yatmaktadır.

***

15 Temmuz darbe girişimiyle toplumun üstüne korku, kaygı, endişe bulutları yüklenmek istendi ama bu necip millet tüm bu ihaneti boşa çıkardı.

15 Temmuz işgal hareketi, sosyo hayatımızda can ve mal güvenliği tehlikeye sokma gayret ve hedefini ortaya koymuştur

Başta ABD derin devleti olmak üzere tüm emperyalizm, asayişi bozacak operasyonları her zaman en etkili yöntem olarak planlar, uygulamaya koyar.

Çünkü kaos her zaman istedikleri amacın koşullarını kolaylıkla sağlayacak zeminler üretir. Görüyorsunuz ABD gibi okyanus ötesinde planlanan olay ülkemizi nasıl etkiliyor.

Üzerinde yaşadığımız dünya gezegeninde tüm uluslar birbirine göbeğinden bağlı hale gelmiştir.

Hiçbir devlet tek başına yaşama şansına sahip değildir.

Özellikle günümüz teknolojisinin hızlı gelişimi dünyayı adeta küçük bir köy haline getirmiş, İnternet denen devasa iletişim ağı her an her yerde her bilgiye ulaşımı kolaylaştırmaktadır. Durumun bu gerçekliliğinden yola çıkıp asgari müşterekte doğruda birleşme olmazsa olmazımızdır.

Küresel süper güçlerin 15 Temmuz darbe planlamasında amaçları ne, stratejileri nasıl işliyor, bu karışık ortamı, şiddet, çatışma, kutuplaştırma, gibi sert hadiselerle oluşturmada nihai amaçları ne?

Cevap cümlesi çok net, kesin,tartışma götürmez şu olgudur;

Bizim de içinde yaşadığımız Ortadoğu coğrafyasını yeniden şekillendirmek, yapılandırmak.

***

Yeni haritanın oluşum sürecinde topa sonradan giren Rus oyuncusu, oyunun skorundan çok neticesini bekleyen Çin aktörü; ABD liderliğindeki Alman-İngiliz-Fransız karma takımının uygulamaya çalıştığı planlamada kendi hesaplarını yapmış durumdadır.

Evet, yeni bir Ortadoğu dünyası söz konusudur.

ABD, İran´la boşuna anlaşmadı.

Bu antlaşmanın arkasında yeni Ortadoğu yapılanmasında en büyük çıbanbaşı İran olarak görünüyordu.

Zira İran´ın elindeki nükleer güç çok korkutucu ve tehlikeliydi.

Peki, İran derin aklı bunu okumadı mı?

Elbette okudu.

Ama İran da çaresiz.

Kendisine yıllardır uygulanan ambargonun etkilerini artık taşıyamayacak durumda.

Şu realiteyi gözden uzak tutmamakta yarar var;

Orta veya Büyük ölçekli her devletin derin, anlaşılması kolay olmayan, stratejik düşünen, bu manada derin planlar yapan bir sistemi var.

Tam bu noktada şu akla gelir; her devletin ardında böylesine birçoklu zekâ varsa nasıl oluyor da bazı ülkeler tezgâha düşüyor, yazılan senaryoda oyuncak haline geliyor.

Öncelikle gelişmiş derin yapılar planlarını günübirlik hesaplar üzerine kurmaz.

Projeler çok uzun sürelere yayılarak gerçekleştirilir.

Yani önce planlama yapılır bu planlamada zaman en az 10 yıllıktır.

Planlama yapılacak bölge, devletin boşluk alanları iyice tespit edildikten sonra hedef yere toplumsal sorunların ürettiği huzursuzluğa karşı içeride yapılandırılmış örgütler yavaş yavaş sokulur, bir süre sonra o maşalar hareketlendirilirken devletin içine yerleştirilmiş devşirmeler eliyle çatışma baronluğu devreye alınır.

Ülkeyi yöneten idarecilerin basiretsizliği, ufuk darlığı, dünyayı yeteri kadar okuyamama gibi nedenler ise hedeflenen ortamın kuruluşunu hızlandırır.

İş artık helva yapmaya kalır.

Saddam´ı,  Kaddafi´ yi,  Eset´i ve onların diktatörlüklerini sürdürme adına yaptıkları hatalarla, onların ülkelerine sızdırılmış hainleri, satılıkları birlikte düşündüğünüzde ne demeye çalıştığımı daha iyi anlarsınız.

Emperyal Devletlerin derin mağaralarında kotarılan planlardan genel anlamda söz ederek 15 Temmuz darbesinin arkasındaki niyetleri okumaya çalıştık.

Tabiatıyla bu kuytu merkezlerde yapılan planlamaları, organizasyonları, operasyonları düz bir mantıkla, sığ düşüncelerle anlamak imkânsız.

Çünkü bu planlamalarda rol alan insan beyinlerinin derinliklerinde vücut bulan hesapları insani duygularla anlamak, mümkün olmadığı için o zekânın frekansına bakarak yürümek gerekir.

İrite eden, tüyleri diken diken hale sokan bu sistemin kurguladığı yönteme normal duyguya sahip her insan isyan eder.

Çünkü bu şeytani akıllar için insan hayatının hiçbir önemi, değeri yoktur.

Milletlerin kaderi ise onların çıkarları noktasında önemlidir.

İnsan canını yok sayan, devletlerin kaderiyle oynamaktan çekinmeyen bu yapının tek kutsalı vardır İnandıkları üstünlüğün devam etmesi.

Tabi bu yorum analize bir küçük parantez açmakta yarar var.

Derin yapıların planları her zaman istenilen sonucu vermez. 15 Temmuz darbesinde Türk Milletinin gösterdiği tavır bu yönüyle tarihe mal olmuştur.

Derin ABD denince bu coğrafyada yaşayan insanlar akla gelmemeli.

Rus derin devleti Rus vatandaşların oluşturduğu bir örgütsel yapı değil.

Peki, nedir bu yapı?

O ülkeyi yöneten ciddi kurumların arkasındaki akıl demek mümkün.

Son yıllarda Sayın Cumhurbaşkanın dillendirdiği üst akıl diye tanımlanan bu organizasyon çetesi son derece acımasızdır, Bu sistemler oyun kurarken iki temel metodu devreye alır

1-ger-gevşet modeli

2-parçala-yönet sistemi.

***

Kısaca bu iki metodun içeriğinden söz edeyim:

Ger gevşet modeli adı üzerinde o toplumu gererek, kitleler arasına ayrışmalar sokarak, bünyeye sızdırılan bu ayrışmaları çatışmalara döndürmek metodun birinci basamağıdır.

Tekil anlamda bu sürecin başarısı o ülkenin bilinç düzeyi ile ve ülkenin söz sahibi kanaat önderlerinin ufuk genişliğiyle ilintilidir.

Ülkenin önderlikleri paniklediğinde, sorunları çözme adına bu tilkilere yanaştığı anda kuzu kapan girmiştir.

İstenilen tavizler alındığı anda ipler gevşetilir ve o toplumda bir rahatlama, olayların akışında bir durulma aniden baş gösterir.

Tabi ki bu manada o ülkenin gerçek aydınlarının, öngörüsü yüksek olup bu tezgâhların farkına varacak ve bunu topluma aktaracak bütün potansiyellerin bu derin yapı tarafından pasif edilmeleri, etkisizleştirilmeleri çoktan sağlanmıştır.

Böl-Parçala ?Yönet modeli ise o ülkenin yönetimleri bu kurtlarla dans etmeyi kabullenmediği anda bölerek yönetme sistemi devreye alınır.

Kantonlara ayırma, kendine bağlı kantonu destekleyerek özerk bir yapı kurdurma sistemin ikinci bacağıdır.

Yazımında başlığı olan 15 Temmuz darbesi ve Derin ABD kirli planına bakmadan sizlere anlamca çok küçük, etkisi ise sizin düşünce ezberinizi bozacak kadar koca bir soru sorayım.

İskandinav diye tanımlanan ülkeler ile bazı batı ülkelerinde neden bu tür hadiseler yaşanmıyor?

Bu sorunun cevabını bulmakta zorlanmayacağınızı umarak konumuza kaldığımız yerden devam edelim;

Obama bir süre sonra ABD başkanlığından ayrılacak.

Görev süresi doluyor. ABD yeni bir başkanlık seçimine hazırlanıyor.

ABD derin yapısı iki başlı bir dev

Birinci baş sertlikle, acımasızlıkla, başarıya ulaşacağına inanmakta

İkinci baş ise yumuşak görüntü altında hedefe yumuşatılmış, amacı gizlenmiş operasyonla yaklaşma taraftarı.

İki başın tek ortak yönü hedef planlamayı ülke sınırları dışında hayata geçirmek.

Yani doğal düşman ilan etmek; bu düşmanla ABD halkının ve insanlığın geleceği adına yapılan eylemlere meşruiyet kılıfı giydirmek. ABD yönetimi önümüzdeki yıllarda Cumhuriyetçilerin eline geçmeden ilk derin ABD yol almak istiyor.

Neden diye aklınıza bir soru geliyorsa cevap vereyim.

Şu anda Demokratlara karşı şahinliğiyle öne çıkan Cumhuriyetçiler ABD yönetimini alacak durumda. Obama´nın ülkesindeki siyasal bu duruma karşı yeni bir stratejik hamleye ihtiyacı var. ABD geçmiş siyasi planlamalarında çok ciddi hatalar yaparak dünyadaki etki alanlarını kayıp etmekte.

Saplandığı Afganistan, Irak bataklığından nasıl sıyrılacağının hesabını yapıyor.

AB ise ciddi ekonomik sıkıntılarla uğraşıyor ve Avrupa Birliği denen Hıristiyan kulübü tüm stratejik planlamalarda ciddi sıkıntılar yaşıyor.

Rusya ise büyük bir darboğazda ve içsel sorunları aşmak adına her türlü çalışmayı yapmaya başladı ama hala istediği sonuçları almaktan çok uzakta.

Irak´ sorununu kucağında bulan Obama, bu ülkeden çekilmeden, devletinin çıkarlarını sağlama alacak bir çıkış planı üzerinde çalışırken, Irak´ın parçalanmasının ürettiği aşırı radikal örgütlerin Suriye´de başlattığı kaosa karşı Kürt jandarmalığı planıyla yeni bir devinime yöneldi.

Çatışmacı ortama bir şekilde Türkiye´ inde sokulması gerekiyordu.

ABD Suriye ´in artık üniter yapısını koruyamayacağının farkında.

Irak ise zaten parçalanmış durumda.

Bölgede üç ülke Mısır-İran- Türkiye elbette bu mevcut durumdan son derece rahatsız.

Mısır büyük bir iç çatışmaya gebe olduğu ve diğer iki devlete coğrafi olarak daha uzak olduğu için denklem dışında.

Geriye kalan ülke Türkiye-yeni Ortadoğu planlamasında ikna edilemiyor.

Özellikle Cumhuru Reis Sayın Erdoğan bu planlamaya karşı tavır alıyor.

15 Temmuz gecesi aniden başlayan işgal ve darbe kalkışmasının neden hayata geçirildiğine birde bu gözle bakmak gerekmez mi?