Önüme bir haber düştü.
Dört ile bağlı dört yerleşim alanı, TURİZM VE KÜLTÜR KORUMA VE GELİŞTIRME BÖLGESİ ilan edilmiş.
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle alınıp Resmi Gazetede yayınlanan bu karara göre;
* Antalya'nın Kemer ilçesi,
* Ankara'nın Kazan ilçesi,
* Konya'nın Höyük ilçesi ile,
* Giresun'a bağlı Yavuz Kemal Yaylası alınmış bu kapsama.
Olabilir.
Türkiye'nin her bir bölgesi, sahip olduğu değerlere göre hakettiği konuma gelebilir, hatta gelmelidir.
Konu kültürel değerler ve turizm olduğunda kafam karıştı yine.
Bölgeler arası ayrımcılık fikrine hiç sahip olmadım. Olanlara karşı durdum.
Ancak üst düzey kültür ve turizm değerlerine sahip başta Mardin olmak üzere birçok yöre varken, bu dört bölgenin bu kapsama alınmış olmasını sorgulama gereği duydum.
Zeynel Abidin, Deyrulumur gibi birer kültür hazinesini bağrında taşıyan, antik bir kentin kalıntılarına ulaşıldığı Turabdin bölgesinin;
Darasıyla, Deyrulzafaran Manastırıyla, Zinciriyesi, Kasımiyesi, Ulucamisi ve daha nice tarihi değeriyle birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Mardin'in;
Boncuklu Tarlasıyla Dargeçit'in görmezden gelinip;
Sadece deniz ve güneş turizmiyle tanınmış Kemer'in ve başka hangi kültürel ve tarihi değeri görülen diğer üç bölgenin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Kültür ve Turizmi Koruma ve Geliştirme Bölgesi ilan edilip teşvik kapsamına alınmış olmasının nedenleri tabii ki sorgulanmalı diyorum.
2634 sayılı Turizmi Teşvik Yasasının 3. Maddesi bu konuyu ;
" Turizm hareketleri ve faaliyetleri yönünden önem taşıyan veya doğal, tarihi ve kültürel değerlerin yoğun olarak yer aldığı, korunması ve geliştirilmesinde kamu yararı bulunan yörelerde kamusal kullanım değeri gözetilerek sektörel kalkınmanın sağlanması ve turizm sektörünün planlı ve kontrollü gelişimin sağlanması amacıyla yer, mevki ve sınırları Cumhurbaşkanlığı kararıyla tesbit ve ilan edilir" şekliyle belirlerken ;
Kemer'de,
Kazan'da,
Höyük'te,
Yavuz Kemal Yaylasında var olduğu(!) düşünülmüş bu özelliklerin hangi biri, birer kültürel hazine niteliği taşıyan Mardin ve ilçelerinde yok ki?
Sayın Cumhurbaşkanı bu kararı, adı geçen il ve ilçelere karşı özel bir ilgisi olduğu için almamıştır.
Bu gibi kararlar ; istemesini bilmenin ve isteģin sıkı takipçisi olmanın sonucu verilir.
Antalya, Ankara, Konya ve Giresun hazırladığı dosyalarla istemesini bilmişken ; adı geçen illerin siyasi yöneticileri ile milletvekilleri takipçisi olmayı başarmıştır. Onları kutlamak gerek.
Mardin olarak bizler de bu ve buna benzer konularda ; konumumuz dışındaki çalışmalara verdiğimiz emek ve mesainin yarısı kadar emek verip ilgilenebilseydik, siyasilerimiz ve vekillerimiz görevlerini hatırlayıp; karşılama-uğurlama, açılışlara katılıp kordele kesme, taziye ve düğünlerde boy gösterme işlevleri yanında zaman ayırarak bu gibi konuların takipçisi olsaydı ; şu anda sitem ve eleştiri yerine minnet ve teşekkür ifadelerinin yer aldığı bir yazı olurdu bu yazımız.
Derler ya sırası gelmişken ;
Daha önce de sormuştum, cevap alamadım.
Yine sorayım :
Sayın Cumhurbaşkanı'nın daha önce almış olduğu " Dara'daki kazı çalışmaları genişleyip yiĺ boyu yapılsın " kararından daha sonra neden vazgeçildi ?
Cevap vermesi gerekenlerin , daha önce böyle bir kararın var olduğundan haberlerinin olup olmadığı konusunda tereddütlerim bile var.
