USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İMAMOĞLU´NU BEKLEYEN TEHLİKE-2 (Dünden Devam)

01-07-2019

Ekrem İmamoğlu´nu bekleyen olası tehlikenin ve sıkıntılı siyasi virajların neler olduğuna üst başlıklarla bakıp analitik görüşlerimi detaylandırayım;

1- Kemal Kılıçdaroğlu- Ekrem İmamoğlu arasındaki Güven-İşbirliği-Ortak çalışma duygusunun aşındırılması, bu süreç sonunda doğacak iç çatışma.

2-CHP genel merkezinde konuşlu ve İmamoğlu etrafında kümelenmiş kadroların ego ve çıkar merkezli güç kavgaları.

3-İmamoğlu ile merkezi hükümet arasındaki yakınlaşma veya uzaklaşma süreçlerinin toplumda yaratacağı duygu ve düşünce.

4-İstanbul Büyük Şehir Başkanının yönetim merkezi olan belediye ve iştiraklerde atacağı yanlış, tutarsız adımlar.

Siyaset-Savaş ve Yaşam mücadelesine dayalı tüm alanlarda liderler ve kurmaylar bütün dikkatlerini dıştan gelecek saldırılara, oyunlara ve kendilerinin yapacakları karşı hamlelerin neler olduğu noktasında yoğunlaştırırken iç çepheden gelmesi muhtemel yıkımlara, yıpratmalara çok fazla dikkat ve özen göstermezler.

Ataların güzel bir özdeyişi vardır.

Ağacın kurdu kendi içinde yaşar.

İmamoğlu´nu bekleyen siyasi tehlikenin dıştan çok içten geleceğine inanlardanım.

Bu bağlamda şu tespitimin altını kırmızıçizgiyle çizeyim.

...

İmamoğlu´nun İstanbul Belediye seçimi galibiyetinden sonra pek tartışılmayan hatta gündeme bile gelmeyen çok önemli bir husus var.

İleride çok tartışılacağını düşündüğüm ve İmamoğlu´nun siyasi başarısının altını okuma dediğim konu ve soru şudur

İmamoğlu´nun ittifak olarak 23 Haziran seçimlerinde siyasi başarısının temel parametresi nedir?

- İmamoğlu´nun liderlik yeteneği ve kadrosunun muhteşem kurgu ve planlanması mı başarının anahtarıdır?

- İmamoğlu´nu siyasetin dip kuyusundan çıkarıp ulusal sınırları da aşan adeta siyasete bir yıldız olarak kazandıran Kemal Kılıçdaoğlu mu bu projenin mimarıdır?

- Sağ görüşe sahip Meral Akşener hanımefendinin MHP ve Devlet Bahçeli´nin üstüne giderek sağ oyları toplama gayreti mi bu başarının görünmeyen yüzüdür?

- Abdullah Öcala´nın mektubuna rağmen İmamoğlu için siyaseten risk alıp oyları blok olarak Millet ittifakında yoğunlaştıran HDP´mi görünmeyen kahramandır?

Yukarıda sıraladığım ve sınırladığım soruların cevapları önümüzdeki aylarda çok tartışılacaktır.

Bu öngörümün işaret fişeği olarak birkaç olaydan, söylemden söz ederek kurduğum teorimin hipotezini destekleyeyim.

25 yıldan sonra İstanbul´da elde edilen siyasi netice şu anda CHP´de özgüven patlamasına yol açarken partideki iç dengeleri sarstı.

CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, 23 Haziran gecesi İstanbul´a gitmedi, siyasi zafer kazandırdığı adayın parti otobüsü üzerinde elini kaldırıp kutlamak yerine Ankara´da kalmayı tercih etti.

Peki Neden?

Bu son derece dikkat çekici bir durumdur ve kamuoyunun dikkatinden kaçmıştır.

Başkan Ekrem İmamoğlu, İstanbul gündemini çok aşan ve adeta manifesto içerikli bir konuşma yaparken Kılıçdaroğlu, Genel Merkez önündeki alternatif mitingde, "Her şey benim yürüyüşümle başladı" dedi.

HDP Milletvekilinden biri ise herkes İyi Parti´ye çok teşekkür ederken asıl özveriyi biz yaptık. Bu başarıda bizim katkımızı yok saymak kibrin ve şımarıklığın eseridir türünde bir konuşma yaptı.

Devam Edecek...