USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Kayıp Hayatlar

22-02-2019

Çocuklarımız, evlatlarımız?

Evet bizim çocuklarımız, zarar verildiğinde aslan kesildiğimiz, gözümüzden sakındığımız  ana kuzuları, saf, temiz, günahsız yavrularımız.

            Çocuklar geleceğin büyükleri, geleceğin mimarlarıdır. Küçük yaşlarda aldığı her türlü eğitim geleceklerine yön verecektir. Sizler de takdir edersiniz ki ilk eğitim ailede başlar. Evet ailede başlar! Çünkü en fazla vakit geçirdikleri zaman aileleri iledir. Beyinleri boş bir levha iken ona ilk rötuşları ilk bilgileri oraya konduran usta eller olan ana ve babadır. Çocuklarımızın manevi gelişimi, benlik duygusu, sevgi dolu olması, sosyal gelişimi, kültürel gelişimi, hırçın olması, örf adetleri algılar hale gelmesi, aile içindeki kaynaşma, birliktelik, mutluluk o minicik yüreklerine minik dokunuşlarla girmişse işte o zaman korkmamalıyız. Evlatlarımız onlara verdiğimiz değerle doğru yolu bulacak ve hayatta mutlu olacaklardır. Aldığı kültür değerleri ruhuna, benliğine işlemişse, öz kültürünü aynı bizler gibi yaşayacak ve yaşatacaklardır.

             Ailede eğitim başlıyor evet ama tam anlamıyla aile olmak o kadar kolay olmuyor. Aile deyince doğuran, büyüten, besleyen, askere gönderen, evlendiren yani ailesel vazifesini yapan olarak algılıyoruz. Tabi ki bu saydıklarımızda çok önemli görevlerdir; Ancak hayatta öyle yada böyle  paralı yada parasız bir şekilde insan büyüyor,  evleniyor, bir şekilde hayata tutunuyor.. Ancak maneviyatı eksik, kültürel değerleri zayıf, özgüveni yerle bir edilmiş, dışlanmış, şiddete maruz kalmış, tacize uğramış o minik bedenlerin ileriki yaşlarda hayata tutunması o kadar da kolay olmuyor. Büyüyorlar ve algılarının, hafızalarının, akıllarının alamadığı sorunlar nedeniyle psikolojileri alt üst olmuş bir gençlikle karşılaşıyoruz.

            Bu gençlikten topluma faydalı bireyler olmalarını istiyoruz. Bizler ne ekersek onu biçeceğiz bunu asla unutmayalım. Bugünün küçükleri yarının büyüklerine bugün ne verirsek gelecekte de onu alacağız. Ailelerin küçük resimlerini adeta çocuklar ellerinde taşıyorlar bu nedenle nasıl bir aile ortamında çocuk yetiştirirsek o şekilde evlatları karşımızda bulunca şaşırmamalıyız.

           Diğer bir konu da teknolojik gelişme ile birlikte önceden yalnız bir odada olan televizyonlar şimdi her odada bulunuyor. Önceden evde bir telefon varken şimdi maalesef güvenlik kaygılarıyla ana okuluna giden çocuğumuza bile almakta olduğumuz telefonlar varken küreselleşme boyutunda her bilgiye ulaşır olduk. Teknoloji elbette çok güzel ancak bu bizim minik yürekli yavrularımıza zarar veriyorsa bunun önlemini ana baba olarak almamız gerekiyor.

           Bunu bir örnekle size anlatmak istiyorum; Caillou (Kayu) ve Pepe çizgi filmlerine hepimiz az ya da çok çocuklarımız izlerken denk gelmişizdir. Bunlardan Caillou çocuklarımızın minik beyinlerine yabancı bir kültürü empoze edip nakış gibi işliyor ve bunu biz fark etmiyoruz. Çocuklarımız da bunun farkında değiller ama beyinlerine sinyaller gidiyor ve yerleşiyor. Pepe ise tamamen yerli üretimimiz ve kendi örf adet ve geleneklerimizi yansıtan bir çizgi filmdir. Caillou ve Pepe arasındaki farkı evlatlarımız anlamayabilirler ama Caillou´yu içselleştirdiği an kendi kültürüyle ileride bir çatışma yaşaması kaçınılmaz olacaktır. Bu çatışma biz ana babalara da yansıyacak ve hiç hoş olmayan sorunlar ile karşılaşacağız. Bu problemleri yaşamamak için bilinçli bir aile olarak çocuklarımızı reklamlardan tutun çizgi filmlere, oynadıkları oyunlara kadar araştırmalı ve onları bu tehlikelerden korumalıyız.

             İleride kültür çatışması yaşayacak olursak çocuklarımıza ?Biz küçükken böyle değildik? demek yalnızca  bizi rahatlatır. Biz çocukken her odamızda televizyon yoktu, belki de hiç yoktu, medya ile bu kadar iç içe değildik. Şimdi çocuklarımız  teknoloji ile iç içe oldukları için o sözü söylemek yerine önceden önlemlerimizi almalıyız. Bilinçli bir aile modeli oluşturmalıyız, lütfen unutmayalım! Aileler çocuklarımızın aynasıdır.

          Zihinleri küçükken zehirlenmiş bir nesil yetiştirmeyelim. Çocuklarımızı yabancı kültürlere esir etmeyelim, Evlatlarımızın zihin zehirlenmesine hayır demek, küreselleşme adı altında melez kültürler oluşmasına dur demek bizlerin elinde?

Sadece biraz SEVGİ, biraz İLGİ, Biraz DİKKAT!!!