USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

KENDİ DİYETİMİ KENDİM YAPARIM!

14-07-2021

Üç gün önce asansörde, diyetisyen olduğumu bilen ve arada merhabalaştığımız bir komşum ile karşılaştım. Hal hatır sorma faslından sonra konu kaçınılmaz olarak diyetlere yöneldi.  Kendisi 6 aydır diyetisyen kontrolünde bir zayıflama programı uyguluyormuş. 6 ayda 16 kilo vermiş ancak diyetisyenin onun için oluşturduğu diyeti hiç uygulamadan, kendi yöntemleriyle. Diyetisyenle yol almaya devam etmesinin tek sebebi, düzenli olarak kontrol edilmek istemesiymiş. Sorular yöneltti bana: Altı ayda 16 kilo iyi miymiş? Diyetisyenden danışmanlık almaya devam etmeli miymiş? Onun bu süreci hakkında ben ne düşünüyormuşum? Önüme sorular serpiştirilirken karşımda duran insanı böylesine hatalı yaklaşımlardan sıyırmanın, bu kısacık asansör sohbetinde mümkün olup olmayacağını hızla düşünmeye koyuldum. Mümkün değildi.

 Bugün; bir asansör sohbeti kadar kısıtlı bir süreye sıkışmayacağım bu köşede, böylesine hatalı yaklaşımları bozmaya geldim! Çünkü biliyorum ki bu ve benzeri yanlış yaklaşımlarla yol alan, sağlığını çürük zeminler üzerine inşa eden çok fazla insan var.

İlk sorudan başlayacak olursak;

Altı ayda 16 kilo vermeniz de sizin için iyi olabilir,  9 kilo vermeniz de, 6 kilo vermeniz de… Bu değerlerin ideali tamamen sizin bedeninizin biricikliğiyle alakalıdır. Elbette ki kilo alma/verme programlarında ortalama değerler mevcuttur ancak bu ortalama değerler yaşamınızdaki faktörlere göre şekillenir. Örneğin, kilo verme sürecinde bu süreci yavaşlatacak ilaçlar (kortizon vb.) kullanıyor olabilirsiniz. Başka biri için haftada 2 kilo vermek idealken, sizin için ilaç kullanımınızdan ötürü haftada 1 kilo vermek ideal olabilir. Bu durum ilaç kullanımı, fiziksel aktivite durumunuz, stres, kan değerleriniz, yaşam biçiminiz gibi pek çok faktöre bağlıdır. Dolayısıyla sürecinizin iyi olup olmadığını, başlangıç noktanızdan beri sizi, bedeninizi, yaşamınızı gözlemleyen,  sağlığınıza dair bu bilgilere vakıf olan, birlikte yol aldığınız diyetisyen değerlendirebilir.

 Bir diyetisyenden danışmanlık alıyor ancak sizin için uygun görülen beslenme programına bağlılık göstermiyor, kontrol edilmek amaçlı veya başka sebeplerle yol alıyorsanız; zamanınızı, enerjinizi ve paranızı fazlasıyla boşa harcıyorsunuz demektir. Biz diyetisyenler bu hatalı yaklaşımla ne yazık ki çok sık karşılaşıyoruz. Sağlığımızı kilo bazında değerlendirme yanlışından bir an önce kurtulmalıyız! Zira kaybettiğimiz şey zaman, enerji, para ile de sınırlı kalmayacak bedenlerimizin dengesini, sağlığımızı da kaybedeceğiz. İnsanların pek çoğunda “Kendi diyetimi kendim yaparım.”  gibi korkunç bir yaklaşım mevcut ve ne yazık ki yaptıkları diyetlerin başarı ölçütünü de verdikleri kilolar ile değerlendiriyorlar. Ne büyük bir yanılsama!

Aç kalarak zayıflamak bir başarı değildir. İşin anatomisini, fizyolojisini, biyokimyasını vb. bilmeden beden üzerinde gelişi güzel diyet deneylerinde bulunmak ve zayıflamak bir başarı değildir. Tüm bunlar; sağlığı yalnızca zayıflık olarak nitelemek kadar korkunç hatalardır. Üç yıl sonra, beş yıl sonra bedeniniz bu hataların geri bildirimini size ufak ya da büyük sıkıntılarla mutlaka sunacaktır. Lütfen böylesine korkunç yanlışlıklar içeren yaklaşımlarla, bedeninizi yıpratmayın ve sağlığınızı sabote etmeyin! Sağlığınız hala sizinleyken ona sahip çıkın.

Bir de unutmayın ki; yol arkadaşlığı güven işidir: iş yaşamında da, hayatta da, sağlıkta da. Eğer sağlıklı beslenme yolculuğunda yol alacağınız diyetisyenle güven ilişkisi kuramıyor ve başka profesyonellerin görüşlerine de devamlı ihtiyaç duyuyorsanız, aldığınız yola dair şüpheleriniz bulunuyorsa sizin için doğru kişi ile yol almıyorsunuz demektir.  Her şeyden önce; bedeniniz ve sağlığınız için çıktığınız bu yolculukta size eşlik eden profesyonelle güven ilişkisi kuruyor olabildiğinizden emin olun.

 Doğru yaklaşımların yer aldığı, sağlıklı günlerde görüşmek dileğiyle…